1. Haberler
  2. Gündem
  3. AB’den Türkiye’ye 1 milyar avroluk ek ‘Suriye’ fonu! Erdoğan’dan çağrı: Yeni projeleri bekliyoruz

AB’den Türkiye’ye 1 milyar avroluk ek ‘Suriye’ fonu! Erdoğan’dan çağrı: Yeni projeleri bekliyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’i kabulü sonrası ortak basın toplantısında konuştu. Erdoğan, "13 yıllık insani buhran ve insanı çatışma döneminde AB ile birçok projeyi hayata geçirdik. Geri dönüşleri harekete geçirmek için yeni projeleri de bekliyoruz" dedi. AB Komisyonu Başkanı Leyen de son gelişmelere dikkat çekerken, "Türkiye gerçekten göç yönetimi konusunda kilit bir ortağımız. Sınır yönetimi, göçmen kaçakçılığıyla mücadele için çalışmalarımızı sürdürmemiz gerek" dedi ve 2024 yılında mülteciler için ilave 1 milyar avroluk ek fonun tahsis edildiğini duyurdu.

featured

Cumhurbaşkanı Erdoğan, von der Leyen’i, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi giriş kapısında karşıladı.

Erdoğan ve von der Leyen, merdivenlerde Türkiye ve Avrupa Birliği bayrakları önünde fotoğraf çektirdi.

Basına kapalı 2,5 saat süren kabulde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Avrupa Komisyonu Kabine Başkanı Valdis Dombrovskis ile Avrupa Birliği Dış İlişkiler Genel Sekreteri Stefano Sannino da yer aldı.

ERDOĞAN’DAN AB’YE ÇAĞRI

Görüşmenin ardından Erdoğan ve Leyen ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, “Avrupa Birliği üyeliği Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürüyor. Üyeliğimizin ülkemize olduğu kadar birliğe de önemli katkılar yapacağı açıktır. Son gelişmeler Türkiye’nin kilit ülke konumunu daha da perçinlemiştir.” dedi. Erdoğan’ın “13 yıllık insani buhran ve insanı çatışma döneminde AB ile birçok projeyi hayata geçirdik. Geri dönüşleri harekete geçirmek için yeni projeleri de bekliyoruz” çağrısına von der Leyen de “Türkiye göç yönetimi konusunda kilit bir ortağımız. Sınır yönetimi, göçmen kaçakçılığıyla mücadele için çalışmalarımızı sürdürmemiz gerek” sözleriyle yanıt verdi.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

AB ile temasımızın olduğu yılı geride bırakıyoruz. Hep, AB üyeliği Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürüyor dedik. İş birliğimizi ilerletebiliriz.

Leyen’le bir telefon görüşmememiz olmuştu, Suriye’nin istikrarına vurgu yapmıştık. Bugün de Suriye’nin toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere, katılımcı bir idarenin tesisinde hemfikir olduğumuzu gördük.

‘SURİYE’NİN İNŞA VE İMAR ÇABALARINA DESTEK OLMAKTAN GEÇİYOR’

Baas rejimi geride enkaz bıraktı. 13 yıldır çatışmalardan bitap düşmüş Suriye ile karşı karşıyayız. Suriye’nin tek başına altından kalkması mümkün değil. 

Suriye’nin komşularının, dost ve kardeş ülkelerin, AB ile uluslararası kuruluşların güçlü desteğiyle süratle ayağa kalması lazım. Uluslararası toplum 13 yıl boyunca katliama uğrarken Suriye halkına maalesef yeterli desteği vermedi, veremedi. Şimdi bunu telafi etmek mümkündür. Bunun yolu da Suriye’nin inşa ve imar çabalarına destek olmaktan geçiyor.

‘SURİYE’DE PKK VE DEAŞ’A YER YOK’

Şam büyükelçiliğini 12 buçuk yılın ardından faaliyete geçirdik. Ülkenin terör yuvası olmaktan çıkarılması gerekiyor. DEAŞ ve PKK’ya yer yok. Türkiye, her iki terör örgütünü sahada bozguna uğratan tek ülkedir, yegane NATO müttefikidir. Türkiye kilit ülke konumunda.

GERİ DÖNÜŞLER İÇİN ÇAĞRI

13 yıllık insani buhran ve çatışma döneminde AB ile birçok projeyi hayata geçirdik. Birliğin ülkemizin yükünü hafifletmek amacıyla sağladığı desteği, gönüllü geri dönüşleri kolaylaştırmak için çeşitlendirmesini bekliyoruz. Bu desteğin Suriye’de temel altyapı yatırımlarını içerecek şekilde orta ve uzun vadeli, kapsamlı ve sürdürülebilir olması çok mühimdir. Suriye’nin kuzey bölgelerinde bu alanda birçok faaliyette bulunmuş bir ülke olarak birlikte çalışmaya hazırız.

GAZZE

Kışın gelmesiyle birlikte Gazze’deki insani durum daha da kötüleşti. Dün yine bir okulun hedef alındığı menfur bir katliam daha gerçekleşti. Bundan 13 ay önce ruhumun ruhu dediği üç yaşındaki torunu Rim’i gözlerinden öperek cennete uğurlayan Halid Nebhan’ın dün şehit edildiğini öğrendik. Rabb’im torunuyla birlikte cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. İsrail saldırılarında can veren 50 bin Filistinlinin neredeyse tamamını Rim gibi çocuklar, kadınlar ve yaşlılar oluşturuyor. Sayın Başkan ile görüştüğümüzde Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması ve kalıcı ateşkesin sağlanmasının önemine dikkat çektim. Avrupalı dostlarımızın Netanyahu hükümetine baskı yapması gerektiğini vurguladım.

Ukrayna’da gecikmeksizin adil ve istikrarlı barışın sağlanmasına yönelik tespit ve görüşlerimizi paylaştım.

AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLER

Türkiye ve AB arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç var. Aday ülke olrak biz bu iradeye sahibiz. AB Komisyonu’nun da sayın Von Der Leyen’la gerekli iradeyi sergileyeceğine inanıyorum.

İki gün sonra yapılacak zirvede ilişkilerdeki tüm kısıtlamaları kaldıracak, askıya alınan yüksek düzeyli diyalogları canlandıracak, gümrük birliğinin güncellenmesi beklentimize cevap verecek ve vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerini hızlanıracak kararlar alınmasını temenni ediyorum. Sayın başkana ve heyetine ziyaretleri için teşekkür ediyorum.

VON DER LEYEN: EN ÜST DÜZEY BÜROKRATIMIZ GÖNDERİLECEK

Suriye’de Esad rejiminin yıkılışının Suriye halkı için yeni bir ümit vadettiğini söyleyen von der Leyen da bunun da beraberinde getirdiği riskler olduğunu ifade etti.

Von der Leyen, “Sahada son derece kırılgan ve değişken bir durum var. Dolayısıyla bu konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Suriye halkının barışçıl bir geçiş dönemine ihtiyacı var. Bu geçiş dönemi toprak bütünlüğünü ve egemenliğini koruyacak bir geçiş dönemi. Aynı zamanda, devlet kurumlarını koruyacak bir dönem olmalı.” diye konuştu.

Suriye halkının bütün çeşitliliğiyle isteklerine cevap verebilecek bir süreç olması gerektiğini dile getiren von der Leyen, milli birliğe saygı duyulması ve azınlıkların da korunması gerektiğine dikkati çekti.

Von der Leyen, Avrupa Birliği’nin (AB) bu süreçte atacağı adımlara değinerek, en üst seviyedeki diplomatın Şam’a geri döneceğini vurguladı.

HTŞ MESAJI

AB insani yardım ekiplerinin Şam’da bulunduğunu da belirten Von der Leyen, şöyle devam etti:

“Biz, her zaman aslında Suriye’de mevcudiyetimizi koruduk ve ihtiyacı olanlara destek vermeye devam ettik. Herhangi bir temas, herhangi bir işbirliği ve herhangi bir finansman olmadan Esad rejimine, biz oradaydık ancak şu anda bütün bu adımları artırmalıyız ve doğrudan aslında Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile ve tüm diğer temsilcilerle angajmanımızı sürdürmeliyiz.”

Von der Leyen, Suriye’nin bir an önce ayağa kalkması ve temel hizmetlerin yanı sıra elektrik ve su gibi hizmetlerin sağlanması için çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.

‘BU YIL İNSANİ YARDIMIMIZI 160 MİLYON AVROYA ÇIKARDIK’

Von der Leyen, insani yardım için hava köprüsü kurulduğuna ve ilk teslimatın bu hafta içerisinde yapılacağına işaret ederek, “Bu yıl, insani yardımlarımızı 160 milyon avroya çıkardık.” şeklinde konuştu.

Avrupa’nın halihazırda Suriye’nin en büyük donörü olduğunu belirten von der Leyen, şunları kaydetti:

“2011’den bu yana yıllık düzenlediğimiz Suriye konferanslarında 33 milyar avrodan fazla katkıda bulunduk ve bu desteğe devam etmeliyiz. Bu desteği tabii ki yeni bir odakla gerçekleştirmeliyiz. Yeniden yapılanmaya odaklanmalıyız ve bu tabii ki adım adım uygulanacak bir yaklaşım olmalı. Bütün bunları yaparken aynı zamanda müeyyidelerin kaldırılmasından da bahsetmeliyiz. Ancak tabii ki gerçek anlamda barışçıl bir geçiş dönemi yaşanırsa bu mümkün olabilecektir.”

Suriye halkının evlerine geri dönme ve hayatlarını yeniden inşa edebilme ümidinin en doğal duygulardan biri olduğunu ifade eden von der Leyen, öngörülebilirlik olmadığı için çok dikkatli hareket edilmesi gerektiğini ifade etti.

Von der Leyen, mültecilerin geri dönüşlerinin “gönüllü, güvenli ve onurlu” bir şekilde olması gerektiğine dikkati çekerek, Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği ile çalışılarak gerekli koşulların yerine getirildiğinden emin olmak istediğini kaydetti.

‘DEAŞ’IN YENİDEN CANLANMA RİSKİ VAR’

Türkiye’nin önemli bir role sahip olduğunu dile getiren von der Leyen, şunları söyledi:

“Türkiye’nin bölgenin istikrarı için, bölgeye istikrar gelmesi için çok önemli bir rolü var. Terörizme karşı birlikte çok dikkatli olmalıyız. Özellikle de Doğu Suriye’de DEAŞ’ın yeniden canlanması riski var. Bunun olmasına izin veremeyiz. Türkiye’nin de meşru güvenlik endişelerine mutlaka cevap verilmesi ve bunların karşılanması gerekiyor. Aynı zamanda, tüm Suriyelilerin bütün azınlıklar dahil olmak üzere güvende olmasını sağlamak gerekiyor.”

‘TÜRKİYE İLE EKONOMİ KONUSUNDA ÜST DÜZEY DİYALOG MEKANİZMASI BAŞLATILACAK’

Von der Leyen, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirme fırsatı bulduğunu söyleyerek, bu ilişkinin karmaşık olduğu kadar zengin ve ileriye doğru devam ettiğini söyledi.

Bu sebeplerden dolayı, ikinci görev süresinin başında ziyaretinin ilkini Ankara’ya düzenlediğini hatırlatan von der Leyen, ekonomik ilişkilerin her zamankinden daha güçlü olduğunu dile getirdi.

Von der Leyen, “Aramızdaki ticaret 206 milyar avroya ulaştı ve bu bir rekor. Avrupa Birliği Türkiye’nin en büyük ticaret ve yatırım ortağı.” diyerek, niyetinin bunu daha da ileriye taşımak ve güçlendirmek olduğunu kaydetti.

Türkiye ile ekonomi konusunda üst düzey diyalog mekanizması başlatılacağını duyuran von der Leyen, AB yatırım bankasının Türkiye’de yeniden angaje olması için çalışmaların başlatılacağını anlattı.

‘MÜLTECİLER İÇİN İLAVE 1 MİLYAR AVRO TAHSİS EDİLMİŞ DURUMDA’

Von der Leyen, Türkiye ile güncellenmiş bir gümrük birliği müzakereleri başlatmayı büyük bir istekle beklediğini belirterek, “Tabii ki burada ilerleme olacak. Ancak bunun için gerçekten güçlü bir çaba sarf etmek gerekiyor. Ticaret engellerine mutlaka değinmeliyiz.” dedi.

Aynı zamanda Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımların devre dışı bırakılmasıyla ilgili konuların değerlendirildiğini ifade eden von der Leyen, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili de Birleşmiş Milletler çerçevesinde müzakerelerin devam ettirilmesi gerektiğini söyledi.

Von der Leyen, Türkiye’nin yıllar içinde milyonlarca kişiye ev sahipliği yapmasına ilişkin, şunları kaydetti:

“Bu çerçevede biz de bu çabanızda sizin yanınızda durduk. 2011’den bu yana AB neredeyse 10 milyar avroyu mültecilerin ve ev sahibi toplumun desteklenmesi için sağladı. Bu çerçevede çok büyük bir mutlulukla şunu duyurmak istiyorum, ilave bir 1 milyar avro 2024 için şu anda tahsis edilmiş durumda. Bu, başka şeylerin yanı sıra mültecilerin sağlık sistemini ve eğitim çalışmalarını destekleyecek. Aynı zamanda göç ve sınır güvenliği konularına odaklanacak ve Suriyeli mültecilerin gönüllü dönüşü de desteklenecek. Sahada gelişmeler devam ettikçe bu 1 milyarı Suriye’deki ihtiyaçlar ortaya çıktıkça onlara da tahsis edebiliriz.”

TÜRKİYE GÖÇ YÖNETİMİNDE KİLİT ORTAK’

Türkiye’nin göç yönetimi konusunda, Doğu Akdeniz rotasında son derece kilit bir ortak olduğunu söyleyen von der Leyen, “Bu çerçevede paylaştığımız öncelikler için birlikte çalışmalı ve sınır yönetimi, göçmen kaçakçılığıyla mücadele ve vize konularındaki çabalarımızı daha yoğunlaştırmalıyız.” diye konuştu.

Von der Leyen, Suriyelilerin yönlendirdiği ve sahiplendiği bir siyasi dönüşümü desteklemek ve aynı zamanda bir aday ülke olarak Türkiye ile AB arasındaki ilişkiyi derinleştirmek için çok fazla şeye ulaşılabileceğine inandığını belirterek, ilerleyen zamanda bu çerçevede iyi işbirliğini devam ettirmeyi büyük bir istekle beklediğini dile getirdi.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 17 Aralık 2024, 21:35

    1 Milyar €. Sadaka bile sayılmaz. “Al, kapa çeneni” parası.

  2. Osmanlıya çok özeniyorlardı. Sonunda osmanlıya benzediler.Ama Fatih, Kanuni dönemine değil, son dönemine benzediler. Bakalım tarih gerçekten tekrar mı edecek?

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!