1. Haberler
  2. Gündem
  3. Sinan Ateş davasında son durum… Abla Selma Ateş isim isim saydı: Azmettiriciler en tepede!

Sinan Ateş davasında son durum… Abla Selma Ateş isim isim saydı: Azmettiriciler en tepede!

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin görülen davanın duruşmasında konuşan anne Saniye Ateş, “Benim oğlumun katilleri dışarda. Bunlar para için yaptılar bunu” dedi. Abla Selma Ateş ise "Katiller sadece burada oturanlar değil, azmettiriciler en tepede, ortaya çıksın. İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım'ın davaya girmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.

featured

Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş, 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Çukurambar semtinde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin 12’si tutuklu toplam 22 sanığın yargılanmasına Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Kampüsü’nde devam edildi.

YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINDI

ANKA’nın haberine göre; saat 09.30’da başlayacak duruşma nedeniyle cezaevi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Cezaevi istikametindeki yollarda trafik polisleri ve çevik kuvvet ekipleri görev alırken, cezaevi önünde ise çok sayıda polis aracı, TOMA ve çevik kuvvet polisi hazır bekledi. Cezaevi çevresinin yanı sıra duruşmanın görüldüğü mahkeme salonunda da çok sayıda polis, jandarma ve cezaevi görevlisi önlem aldı.

AYŞE ATEŞ: MAHKEMEDEN ÇIKAN SONUÇ BİZİ TATMİN ETMEYECEK

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, duruşma öncesi şunları söyledi:

“Bu duruşmalardan beklentim şu; mevcut yargılananlarının tamamının hak ettiği cezayı alması, adil bir şekilde yargılanması. Ancak her ne olursa olsun bu mahkemeden çıkan sonuç, bizi tatmin etmeyecek. Çünkü dosyası ayrılan, içerisinde azmettiricilerin ve siyasi bağlantıların da olduğu 17 kişilik bir dosya var. Bu dosyanın da dışında bizim bilmediklerimiz var. Asıl o dosyanın iddianamesi yazılıp, oradaki şahısların da suçluların da adil bir şekilde yargılanması gerekiyor. Ancak onlar da yargılanıp hak ettikleri cezayı aldığında bizim içimiz huzura erecek.”

‘GERÇEĞİ DEĞİŞTİREMEZLER’

Ateş, Sinan Ateş cinayetine ilişkin geçen günlerde çıkan bilirkişi raporunda ilişkin “İlk bilirkişi raporu da bu yöndeydi. Yani Sinan’ı Eray öldürdü. Kiralık katil Eray öldürdü. Bu kameralarda da açık bir şekilde görülüyor. İlk yazılan bilirkişi raporlarında da var. Bu raporu kabul etmediler, çünkü işlerine gelmedi. Ama bir değil bin rapor da yazdırsalar, başka başka bilirkişiler de toplasalar aynı şey. Gerçeği değiştiremezler” diye konuştu.

Sinan Ateş’in öldürülmesi ile ilgili 22 sanığın yargılandığı davada, olaya ilişkin güvenlik kamerası görüntüsünün analiz raporu dosyaya girmişti. Raporda tetikçi Eray Özyağcı dışında Sinan Ateş’e ateş eden olmadığının görüldüğü belirtilmişti.

İlişkili Haber
thumbnail

Sinan Ateş cinayetinde bilirkişi raporu çıktı

Haberi görüntüle

‘DURUŞMA KAPALI YAPILSIN’ TALEBİ

Duruşma salonunda mahkeme tarafından kendisine söz verilenler dışında kimsenin konuşmaması konusunda uyarıda bulunuldu. Mahkeme Başkanı, Mustafa Ensar Aykal’ın avukatının duruşmanın kapalı yapılmasına karşı dilekçe verdiğini kaydederek, mahkeme heyetinin talebi oy birliğiyle reddettiğini bildirdi.

TURKUAZ BASIN KARTI OLMAYAN GAZETECİLER DURUŞMAYA ALINMADI

Öte yandan, geçen duruşmalarda basın mensupları duruşmaya alınırken, bu duruşmaya turkuaz basın kartı bulunmayan basın mensupları alınmadı.

Konuya ilişkin açıklama yapan Mahkeme Başkanı,Cumhurbaşkanlığı akreditasyonu yapıyor. Bizim kimin basın mensubu olup olmadığına dair belirleme yetkimiz yok, bu yetki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda. Biz, ‘bu da basın mensubudur’ deyip de yetkimizi aşamayız. Bu yüzden de sadece yeni basın kartı olanları duruşmaya alıyoruz” dedi.

BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ EDİLDİ

Daha sonra bilirkişi raporuna dair sanıkların beyanlarının alınmasıyla duruşma başladı.

Duruşmayı takip etmek için CHP’nin 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, CHP milletvekilleri Deniz Demir ve Mahir Polat, İYİ Parti Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır da salonda hazır bulundu.

Doğukan Çep’in avukatı Emine Tosun, “Ben herkesin huzurunda bu bilirkişiyi tebrik etmek isterim, kendisi insanüstü bir tutum göstermiştir. Selman Bozkurt’un dahil bu bilirkişi raporunu okurken kahkaha attığını düşünüyorum çünkü Selman Bozkurt solundan değil sağından vurulmuştur. Ben söz konusu bilirkişi hakkında da suç duyurusunda bulundum ve bu bilirkişi raporunun reddedilmesini talep ediyorum” şeklinde konuştu.

Tutuklu sanık Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl de söz konusu bilirkişi raporuna itiraz etti.

Süleyman Kavak, kovuşturmanın genişletilmesi talebini yineledi. Duruşmaya tevsii tahkikat taleplerinin değerlendirilmesi için bir saat ara verildi.

AYŞE ATEŞ: BAŞKALARININ ÖLMEMESİ İÇİN ADALETİN GERÇEKLEŞMESİ GEREK

Aranın ardından ilk olarak duruşmada Ayşe Ateş söz aldı.

Ayşe Ateş, şöyle konuştu:

“Benim öldürülen kocamın davası devam ediyor. Sayın mahkemede esas itibari ile Türk milleti adına karar verir. Yani Cumhuriyetimiz ve milletimiz adına yetkili makamların karşısındayız. Devletimizin ayakta kalması milletimizin birlik ve barışı ve adaletin tecellisi her şeyden önemlidir. Başkalarının ölmemesi, başka insanların suçlu olmaması için sabırla, acıyla adaletin gerçekleşmesi gerekir. Bir kez daha başka keşkeler dememek için hakkaniyetli, hukuka uygun adaletin sağlanması en büyük arzumdur. Dünyadaki hiçbir şey insanın yaşaması ve huzur ve mutluluk içinde Rabbine kavuşmasından daha önemli değildir. Ne mal ne makam ne hırs sahiplerine bir şey kazandırmamıştır. Aleyhimize olanları reddediyor ve mahkemenin vicdanıyla adaletiyle hukuka kanuna uygun karar vermesini saygıyla arz ve talep ediyorum.”

SANİYE ATEŞ: BENİM OĞLUMU ÖLDÜRENLER DIŞARIDA

Ayşe Ateş’in ardından Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş konuştu.

Saniye Ateş, “Bunların yüzünü bile görmek istemiyorum. Cenabı Allah’a havale ediyorum bunları. Bundan sonraki hayatları öyle bir zehir olsun ki analarının babalarının yüzüne bakamasınlar. Bizi yaktığı yerlerden yansınlar aynı şekilde. Tekrar ediyorum benim oğlumun katilleri dışarıda, bunlar para için yaptılar bunu. Benim oğluma vurulan kurşundan çok beni hiçbir şey acıtmaz. Onlara bu parayı verip, benim oğlumu öldürenler dışarıda benim oğlumun katillerini söylesinler ondan sonra diyeyim ki ben de ‘Tamam siz para için yaptınız.’ Benim iki senedir başım yastık görmedi. Buradaki herkes görecek benim oğlumun katillerinin nerede olduğunu, ben şimdi dile getirmek istemiyorum Allah’a havale ediyorum.” ifadelerini kullandı.

‘AMİN’ DİYEN KİŞİ SALONDAN ÇIKARTILDI

Saniye Ateş beyanda bulunurken “Amin” diyen kişi mahkeme başkanının talimatıyla tutanak tutularak dışarı çıkartıldı.

Saniye Ateş’in beyanları sonrası Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş, “Adaleti sağlayacağınıza inanıyorum, güveniyorum ama belki görmeyiz. Benim kardeşimi yok yere öldürdüler. Allah size huzur vermesin. Allah’ın adaletinden hiçbirisi kaçamayacak, toparlayıp konuşamıyorum bu kadar şey söyleyeceğim çok fazla söyleyemiyorum” dedi.

SELMA ATEŞ: GERÇEK SUÇLULAR CEZASINI ÇEKMEK ZORUNDA

Selma Ateş, “Bu katiller ceza almazsa Sinan Ateş gibi hakimler de avukatlar da doktorlar da öldürülebilir. Katiller sadece burada oturanlar değil, azmettiriciler en tepede, ortaya çıksın. İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım’ın davaya girmesini istiyoruz. Başka Sinan Ateşler öldürülmesin. Gerçek suçlular cezasını çekmek zorunda. Neden öldürüldü ortaya çıksın istiyoruz” diye konuştu.

AVUKAT ŞEYDA ŞAHİN: YARGILAMA EKSİK

Sinan Ateş ailesinin avukatı Şeyda Şahin ise şunları söyledi:

“Ankara’nın ortasında organize bir şekilde Sinan Ateş’in öldürülmesinin üzerinden 1 yıl 9 ay geçti. Başka Sinanlar ölmesin diye adalet arayışına başladık. Eksik yargılamalar, yargılananların cürreti potansiyel suçluları cesaretlendirecek olmalı ki bir polisimiz öldürüldü. Taleplerimizi sunduk hepsi reddedildi. Yargılama eksiktir ancak delil sunması gereken soruşturma süreci çok daha eksiktir. Yargılama süreci eksik ilerlemektedir.

Bir daha hiç kimse tasarlanan bir cinayetin icra edilmesi için icraata giden tetikçinin rahat ve sorunsuz bir şekilde götürülerek icraatin gerçekleşebilmesi için minibüsünü tetikçiye ve onun güvenle seyahat etmesini sağlayacak polis ünvanına haiz kişilere vermeye cesaret edememelidir. Bir daha hiç kimse mensubu olmaktan gurur duyduğu bir camiada genel başkanlık yapmış bir kişinin öldürülmesinden sonra tetiği çeken katilin kaçırılması için yol kenarında onu bekleyen kişinin beklediği yerin konumunu, bu konumu tetikçiye ve onu taşıyan motorcuya atmaya, sonra da kuruma tahsisli olan ve kendisinin de kullanma hak ve yetkisinin bulunduğu çakarlı araçla, bu aracın tahsis edildiği kurumun önceki genel başkanlarından birini öldüren katili kaçırmak için kullanmaya cesaret edememelidir.”

Sinan Ateş ailesinin avukatlarından Onur Altundaş da “Bu yargılama öyle bir sonuçlanmalıdır ki bir daha kimse başkentin ortasında birini öldürmeye cesaret edemesin, tetikçiyi kaçırmaya cesaret edemesin. Kimse katili saklamaya cesaret edememeli.” dedi.

Duruşmaya saat 14.00’a kadar ara verildi.

BİLİRKİŞİ HAKKINDA SORUŞTURMAYA YER YOK KARARI

Duruşmaya verilen ardından Mahkeme Başkanı celsenin avukat beyanlarıyla devam edeceğini bildirdi.

Mahkeme Başkanı, dava dosyasına son olarak hazırlanan ve “Sinan Ateş’i öldüren tüm kurşunların tetikçi Eray Özyağcı’nın silahından çıktığına” yönelik tespiti yapan bilirkişi hakkında soruşturma açıldığını ancak Başsavcılık tarafından “soruşturmaya yer olmadığına” karar verildiğini bildirdi.

ERAY ÖZYAĞCI: SELMAN KAMERANIN GÖRMEDİĞİ YERDEN BANA ATEŞ ETTİ

Duruşmada tutuklu sanıkların esas hakkındaki savunmalarına geçildi.

Eray Özyağcı, Ateş’i tasarlayarak öldürmediğini iddia ederek şu savunmayı yaptı:

“Tasarlayarak kimseyi öldürmedim. Amacım yaralamaktı, kastım öldürmek olsaydı ben kafeden çıktığımda Sinan ve Selman hep beraber gidiyordu. Sırtlarından vurur olay yerinden uzaklaşırdım. Ben bunu yapmadım, kaldırımda bekledim. Karşılarına çıktım üç el ayaklarına ateş ettim. Yüz üstü düştü, arkadaşları hareket edince panik oldum. Selman silahını bana doğrulttu. Ben de Selman’ın omuz bölgesine ateş ettim. Ben zaten onları vurabilirdim, macera aramazdım. Selman kameranın görmediği yerden bana ateş etti. Hedef gözetmeksizin ben de ona karşılık verdim. O sırada Ahmet Keşik’te ateş etti, sonra olay yerinden hızlıca kaçtım. Benim niyetim öldürmek olsaydı öldürürdüm. Karşısına çıktığım zaman ayağına ateş etmezdim, kafasına, göğsüne ateş ederdim. Siz beni ölümden sorumlu tutuyorsanız kamera kaydından kastım net olarak belli. Ben suçumu zaten kabul ediyorum. Ama bu şekilde bana zulmedilmez. Benim kastım vallahi öldürmek değildi. Ben direk kafasına ateş eder kaçardım. Yanındaki kişilerle benim hiçbir alakam yok. Selman’ın koluna ateş etmek istedim, öldürmek istemedim. Sesimizi de kimseye duyuramıyorum. Ben kimseden korkmuyorum.”

DOĞUKAN ÇEP: VİCDANIM RAHAT

Silahlı eylemi organize eden ve azmettirici olarak yargılanan tutuklu sanık Doğukan Çep de “Vereceğiniz her türlü karara saygılı ve de razı olduğumu bilmenizi isterim. Gönül ister ki olguya göre karar verilmesidir. Gönlüm rahat vicdanım rahat. Ben Ankara’ya kimseyi öldürmeye göndermedim, gönderirsem gönlüm rahat olmazdı. Çünkü ben birinin ölüm emrini vermiş olacaktım. Bunu da yapsaydım zaten derdim ki ‘Evet ben bunu öldürmeye gönderdim’ derdim. Delikanlı gibi söylerdim daha önce de söyledim” savunmasını yaptı.

VEDAT BALKAYA: BUNLARIN OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNEMEDİM

Olayda motosikleti kullanan tutuklu sanık Vedat Balkaya da “Kullanmış olduğum motosikletin plakasının bantlı olduğunu iddia eden buraya iki tane yalancı tanık geldi. Bunlara bir yerlerde dokunulduğuna ben kesinlikle inanıyorum. Bunu kesinlikle reddediyorum. Asılsız bir iddiadır, tanık beyanları ve bu konudaki iddialar kesinlikle mesnetsiz ve iftiradır. Bunları reddediyorum. Bu olay benim gözümde basit bir alacak verecek meselesi, bunun ötesine geçmeyeceğini ben kendimce düşünüyordum. Fakat bunların olabileceğini, bu tür bir elim olaya dönüşebileceğini ben düşünemedim. Bu yüzden plakayı kapatma ihtiyacı da duymadım” dedi.

TOLGAHAN DEMİRBAŞ: BİR CAMİAYI KARALAMAK İÇİN TELEFONUMUN APARAT HALİNE GELECEĞİNİ DÜŞÜNMEDİM

Tutuklu sanıklardan eski Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş da savunmasında şunları söyledi:

“Daha önce de söylediğim gibi iddanameyi reddediyorum. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Bu mütalada üzerime atılan suçlamaları reddediyorum. Olaya karışanları tanımıyorum. Maktul ile herhangi bir husumetim yoktur. Benim azmettirici olduğumla ilgili bir delil bile yoktur. Kimse de buna inanmıyor Sayın Savcı dışında. Gözaltına alındığım sırada 4 kişinin adı sorulduğunda emniyette hiçbirini tanımadığımı söyledim, telefonumun şifresini verdim. Bir camiayı karalamak için telefonumun aparat haline geleceğini bilemedim. Azmettiricilikle ilgili tek bir soru bile sorulmadı. Siyasi parti üyeliğim soruldu. Bana ağırlaştırılmış müebbet istenmesini anlamak mümkün değil. Doğukan ve Tolgahan’ın plan yaptığı söyleniyor ama herhangi bir delil yok. Ben müebbet ceza istenecek herhangi bir suça bulaşmadım. Eray Özyağcı’nın tutuklandığını televizyondan öğrendim. Hatta buna sevindim, olayın failleri yakalandı ben özgür kalacağım diye.”

Duruşmaya 15 dakika ara verildi.

ZEKERİYA ASARKAYA: SİNAN ATEŞ’İN ADINI DAHİ DUYMAMIŞTIM

Sanıklardan, Sinan Ateş’e yönelik “toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme” suçuna yardım etmekten yargılanan Zekeriya Asarkaya, aranın ardından yaptığı savunmasında şu iddilarda bulundu:

“Mütalaada 15-20 sene ceza almam isteniyor. Yer temin ettiğim söyleniyor. Ben daha önce yatıp çıktım. Bunu hukuken biliyorum. Bence hiçbir insanın bir cinayete isteyerek yardımcı olacağını sanmıyorum. Sinan Ateş’in adını dahi duymamıştım bu olaya kadar. Tanımadığım birine ne husumetim olabilir? Hakan Saraç dışında buradaki hiç kimseyle tanışıklığım yok. Ben bu olayda kandırıldım. Borç meselesi diye geldiler evime, adam öldürdüler. Ben bu olayda masumum ve beraatimi talep ediyorum. Ben bu olayın içerisinde değilim. Bu insanlara yer temin ettim ama adam öldüreceklerini bilmiyordum. Bu insanları hiçbir şekilde tanımıyorum.”

HAKAN SARAÇ: SAÇMA BİR CENDERENİN İÇİNE ATILDIM

Asarkaya’nın ardından savunma yapan tutuklu sanık Hakan Saraç da “Filmlere konu olacak saçma bir cenderenin içine atıldım. 18 aydır neyle uğraştığımı anlamış değilim. Bütün samimiyetimle söyledim her şeyi açıkça. Sinan Ateş’i tanımıyorum. Fotoğrafını ilk defa televizyonda gördüm. Bu olaydaki hiç kimseyi tanımıyorum. Eğer Sinan’ın kanında payım varsa 4 çocuğumu görmeyeyim. Çok hakaret ettiler, olsun, acıları var” dedi.

Tutuklu sanıklardan Aşkın Mert Gelenbey, “Üzerime atılan hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Eray Özyağcı’nın böyle bir şey yapacağını bilsem ön koltukta mı getiririm? Eray benim çocukluk arkadaşım. Dedesinin hasta olduğunu söylediği için getirdim, ben de abimi görmeye geldim. Beraatimi talep ediyorum” savunmasını yaptı.

Tutuklu sanıklardan polis memuru Murat Can Çolak da “Ben cinayete yardım etmedim. Olaydaki kimseyi tanımıyorum. Yolculuk boyunca uyudum. Hayatımda ilk defa gördüm. Cinayete götürülen biri saklanır. Bu adam yolculuk boyunca ön koltukta geldi. Beraatimi talep ediyorum” savunmasında bulundu.

Tutuklu sanıklardan otopark işletmecisi Mustafa Uzunlar ise şu iddialarda bulundu:

“Mütalayı reddediyorum. Olayla ilgisi olmayan aracımın 2 saat Ankara’da bulunmasından dolayı tutukluyum. Sinan Ateş’i tanımıyorum. Aracı kiralayanların polis olduğunu öğrenince sözleşme yapmaya gerek duymadım. Doğukan Çep beni kandırdığını, aracı farklı bir amaç için kullanmak için kullandığını ifadesinde söyledi. Beraatimi talep ediyorum.”

Tutuklu sanıklardan eski MİT personeli Çağlar Zorlu da “Mütaalayı kesinlikle kabul etmiyorum. Olaydan 9 ay önce internetten uydurduğum konum yüzünden suçlanıyorum. İşlemediğim bir suçun cezasını yatıyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum” savunmasını yaptı.

SERDAR ÖKTEM: FETÖ’CÜLERİN ATTIĞI TWEETLER İDDİANAMEYE GİRİYOR

Tutuklu sanıklardan avukat Serdar Öktem ise şunları söyledi:

“Biz 16 ay iddaname bekledik ama yalan beyanların olduğu bir beyanname mahkemeye sunuldu. Şüpheli dahi değilken görüntülerim alındı. Hakkımdaki soruşturmanın gayriahlaki yapıldığını düşünüyorum. Birden fazla Cumhuriyet savcısı tarafından ifadem alınmasına rağmen tek bir savcıyla ifademin alınmış gibi gösterilmesi, ardından yaratılan algıyla, üç dakikada tutuklanmam için talimat verildi. Ben tutuklu olarak yargılanmayı kendime hukuki olarak izah edemiyorum. İfadem tarafıma dahi verilmedi. Haksız ve hukuka aykırı işlemler yapılmıştır. FETÖ’cülerin attığı tweetler iddianameye giriyor. Tahliyemi talep ediyorum.”

EMRE YÜKSEL: NEDEN TUTUKLU OLDUĞUM BELLİ DEĞİL

Tutuklu sanıklardan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel de şu ifadeleri kullandı:

“Suçlamayı reddediyorum. Delillerin olmadığı, kime yardım ettiğimin tarif edilemediği bir hengame var. Doğukan Çep ile bilgi paylaştığım söyleniyor. Ne bilgi paylaşmışım? Tolgahan Demirbaş ile arama kayıtlarımıza baktığımızda çoğu ulaşılamamış. Yemek yemeye gittiğimiz yerden fotoğrafımız alınmış. Cevapsız çağrılar ortadadır. Sinan Ateş’in avukatı Ali Yücel’e ait bir araç sorgulatması yapmadım. Ömrüm boyunca karakola bile gitmedim. İlk defa hakim karşısına çıktım. Neden tutuklu olduğum belli değil. 20 yılla yargılanıyorum. Eray Özyağcı’yı İstanbul’a götürmekle yargılanıyorum. Kendisiyle bir irtibatım yok.”

Duruşmaya yarın sabah 09.00’da devam etmek üzere ara verildi.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!