Şimşek ile Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Haydar Baki Doğan, sivil toplum örgütü temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri, Sivas Valiliği önünden yürüyerek, İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezine dönüştürülen eski Madımak Oteli binasına geldi.
Vali Şimşek ve beraberindekiler, olaylarda yaşamını yitirenlerin isimlerinin yazılı olduğu anı köşesine karanfil bıraktı.
Şimşek, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, “Burada hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz ve onlara dualarımızı gönderiyoruz. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum.” dedi.
“Sivas gibi Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı, Anadolu’nun birlik, beraberlik, hoşgörü diyarı bir ilde böyle acı bir olayın olması hepimiz için üzüntü verici. Hepimizi derinden yaralayan bir olay.” ifadesini kullanan Şimşek, şunları kaydetti:
“Aslında bu üzüntü sadece Sivaslıların değil, ülkemizin üzüntüsüdür, tüm insanlığın acısıdır. Şüphesiz ki bu olayda en çok mağdur olan, olayda hayatını kaybeden vatandaşlarımız ve onların aileleridir. Ancak bir o kadar da mağdur olan Sivaslılardır, tüm Sivas şehridir. Sivas yüzyıllardır barışın, hoşgörünün, sevginin yeşerdiği bir topraktır. Nitekim Aşık Veysel, Pir Sultan Abdal bu topraklarda sesini duyurmuştur. Bizlere de hep barışı, hoşgörüyü, sevgiyi öğütlemiştir. Öğretilerinde de hep bunu vurgulamıştır. Bize düşen ise bundan sonra bu olaydan ders çıkartıp, aramızdaki birlik ve beraberliği pekiştirmek, sevgi ve hoşgörü tohumlarını tekrar yeşertmektir. Çocuklarımıza, torunlarımıza, bizden sonraki nesillere de sevgi dolu, barış dolu, hoşgörü dolu yarınlar, dünya bırakmaktır. Bütün çaba ve çalışmalarımız da bu yöndedir. Olayda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza tekrar Allah’tan rahmet diliyorum.”
‘BU ACIYI DÜN YAŞAMIŞ GİBİ HİSSEDİYORUZ’
Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Haydar Baki Doğan ise yaşanan acı olayın üzerinden 29 yıl geçtiğini anımsattı.
Bu acının halen yüreklerde olduğunu ve hiç sönmediğini dile getiren Doğan, “Bu acıyı dün yaşanmış gibi hissediyoruz. Burada hayatını kaybeden tüm canlarımıza Hak’tan rahmet diliyorum ve kederli ailelerine sabırlar diliyorum.” diye konuştu.
Sivas’ın önemli bir şehir olduğunu belirten Doğan, şöyle devam etti:
“Sivas’ı biz 2 Temmuz olarak anmak istemiyoruz. Sivas’ı, kadim bir Anadolu şehri, uygarlıkların başkenti, Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı şehir, 4 Eylül 1919 Sivas olarak hatırlamak istiyoruz. Sivas’a yapıştırılmak istenen bu leke tutmamıştır, tutmayacaktır. Bu anlamda Sivas’ta Alevisiyle, Sünnisiyle, Kürdüyle, Türküyle, Çerkeziyle Sivas’a atılmak istenen bu kara lekeyi kaldırıp, birlik, beraberlik, kardeşlik doğrultusunda bu çalışmaları yapmamız gerekiyor. Sadece Sivas’a 2 Temmuz’da gelip, burada anmayı yapıp giden insanlardan değil, diğer günlerde de burada olup, belediye başkanımızla, valimizle, bu topluma burada nasıl birliği, beraberliği, kardeşliği sağlarız diye projeler yapmak düşüncesindeyiz.”
Bu arada polis ekipleri, şehir girişlerinde güvenlik tedbiri aldı.
GÖSTERİCİLERİN İSMİ ÇIKARILDI
Bilim ve Kültür Merkezi’nde olayın ardından oluşturulan anı köşesinde, hayatını kaybeden aydın ve otel çalışanlarının yanında göstericilerden Ahmet Alan ve Hakan Türkgil’in de isminin yazılması uzun süre tepkilere neden olmuştu. Gelen tepki ve talepler doğrultusunda bu yıl bu isimlerin anı köşesinden çıkarıldığı görüldü.
MESAM ÜYELERİ KARANFİL BIRAKTI
Anma etkinlikleri kapsamında Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) üyeleri, eski Madımak Otelini ziyaret etti. MESAM Başkanı Recep Ergül ve beraberindekiler içeride bulunan ve olaylarda hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazdığı köşeye karanfil bıraktı.
Ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan MESAM Başkanı Recep Ergül, “Aydınlığa karşı karanlığı savunan bazı zihniyetler, bir takım karanlık güçlerin maşaları olanlar 2 Temmuz 1993 gününden 3 gün sonra da Başbağlar Katliamı’nı gerçekleştirdi. Bu ülkede binlerce yıldır bir arada yaşayan Alevi, Sünni, Türk, Kürt çatışması yaratarak ülkemizi karanlığa mahkum etmek istediler. Bunun bedelini de o gün burada Pir Sultan Abdal’ı anmak için gelen ozanlar, aydınlar ve sanatçılar ödedi. Biz MESAM olarak bu yıl bir gelenek başlatmak istedik. Artık her yıl burada olacağız. Yitirdiğimiz 33 canımızı onların anısına yakışır bir şekilde andık ve anmaya devam edeceğiz” dedi.
MESAM üyeleri, anma etkinlikleri kapsamında Kangal ilçesine bağlı Minarekaya köyüne giderek, olaylarda hayatını kaybeden sanatçı Muhlis Akarsu adına yaptırılan kültürevinin açılışını gerçekleştirecek.
YETER GÜLTEKİN: MÜZE OLUNCAYA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ
Hayatını kaybedenler arasında yer alan halk ozanı Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin ise, “Canlarımızı anmaya geldik. Buranın müze yapılması ve istediğimiz biçimde burada katledilen canlarımız hakkında bilgi verilen sanat eserlerinin sergilendiği hangi yol için mücadele ettikleri, nasıl bir eşitlikçi dünyaya inandıklarının anlatıldığı bir müzeye dönüştürülene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bireysel fikir ayrılıkları olabilir. Bizim toplumumuzda bunlar yaşanıyor. Her alanda yaşanıyor. Ama kimsenin 29 yıldır bireysel bir eylem koymadığı gibi bugün de böyle bir eylem olmayacak. Kurumlarımızın adları bellidir. Kurumumuzun adı Pir Sultan Abdal Genel Merkezi’dir. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’dur. Hacı Bektaş Vakfı’dır. Unuttuklarım olabilir. Bu kurumlarımızla örgütlü toplumumuzla, ailelerin Madımak müze olacak öncelikli hukuk mücadelesiyle bugünlere gelindi. Kimsenin kişisel ve siyasal fikri bu mücadelenin önüne geçemez” diye konuştu.
Bilim ve Kültür Merkezi önündeki konuşmaların ardından anma etkinliği sonlandırıldı.