1. Haberler
  2. Gündem
  3. Soma faciası ve fıtrat meselesi

Soma faciası ve fıtrat meselesi

Jeofizik Yüksek Mühendisi Dr. Hakan Çavaş yazdı...

featured

Dönemin Başbakanı Erdoğan çıkarak şunları söylemişti:

Erdoğan, madende ise 120 civarında işçi bulunduğu bilgisi aldığını duyurdu. Erdoğan, “Arkadaşlar yani biz bir defa bu tür ocaklarında, kömür ocaklarında bu olanları, lütfen buralarda bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok. Tabi işin boyutunun bu kadar fazla olması bizi derinden yaralamıştır” (14.05.2014)

Halkın tepkisi üzerine; “Sorumluluğu olanlar bunun hesabını verecekler. Hükümet olarak bu hadisenin bizzat takipçisiyiz. Yaşanan facianın ardından Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olamaz.” (22 Mayıs 2014) demişti. 

Facia nasıl olmuştu:

13 Mayıs 2014’te Soma Kömür İşletmeleri AŞ’ne ait Kömür madeninde vardiya değişimi sırasında, 787 işçinin bulunduğu maden giriş kısmının 400 metre altında, saat 15.10 civarında elektrik panosundan kaynaklandığı düşünülen bir yangın çıktı. Kömür madeninin 2 kilometre ilerisinde çıkış kısmına yakın olan işçiler dışarı çıkmayı başardılar. Ancak yaklaşık 300 işçi, çıkan yangın sebebiyle 800 metre derinlikte mahsur kaldı. Yangının etkisiyle maden ocağı zehirli dumanla doldu. Elektriklerin kesik olması sebebiyle madende bulunan asansörler çalışmadı… 

Soma faciası, 13 Mayıs 2014’te Türkiye’nin Manisa ilinin soma ilçesindeki kömür madeninde çıkan yangın nedeniyle 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan facia, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçti. 301 madencinin hayatını kaybettiği, 301 ailenin ocağına ateş düşüren, 433 çocuğu yetim bırakan Soma faciasının ÜZERİNDEN DOKUZ YIL GEÇTİ. Şehitlere rahmet olsun.

EÜAŞ’ın işlettiği termik santrallerde ihtiyaç duyulan kömürler, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) tarafından çeşitli madenlerden temin ediliyor.

SOMA KÖMÜR OCAĞINI CİNER’DEN ALDILAR

Soma Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Alp Gürkan, Başkanvekilliğini de oğlu Can Gürkan yapıyor. Jeoloji mühendisi olan Alp Gürkan, iş hayatına 1970′li yıllarda İzmir Bayındır’da kurşun-çinko madeni işleterek başlamış. Tirebolu’da bir madeni taşeron olarak işlettikten sonra Soma’ya yöneldi. Soma Eynez bölgesinde 15 milyon ton kömür rezervinin üretilmesi kontratını Ciner Grubu’ndan devraldı. Soma Holding’e ait Soma Kömür İşletmeleri, 2009 yılı Eylül ayında Soma Eynez bölgesinde 15 milyon ton kömür rezervinin üretilmesi kontratını Ciner Grubu’ndan devir alarak yıllık 2.5 milyon ton üretim kapasiteli yeni bir maden sahası işletimine başlamıştı. Böyle karlı olan bir iş Ciner’den neden devir alınmıştır?

Soma Holding’in sahibi Alp Gürkan, 2012′de yaptığı bir açıklamada daha önce Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) 130- 140 dolara mal ettiği kömürün tonunu 23.8 dolar maliyetle çıkardıklarını, özel sektörün çalışma tarzıyla düşürdüklerini söylemişti. Gürkan, Soma’daki işlerin TKİ’nin 2005′te verdiği bu kararla büyüdüğünü anlatmıştı. “Bu model size para kazandırıyor mu?” sorusuna ise Gürkan, “Kâr etmesek bu işe girmezdik” demişti. Burada TKİ neden 130-140 USD ‘ye üretirken nasıl oldu da şirket 23.8 USD üretimi kat be kat ucuza mal etti. Devlet bu soruları yönetim açısından sorgulamalıdır. 

FACİADA KAFAMIZDA KALAN SORULAR

Ticarette devir yapılmasında sorun yoktur. Ancak CİNER Grubunun Soma ile teknik çekinceleri ne olabilir ki, Madencilik konusunda tecrübeli olan grup acaba, maden hakkındaki çekinceleri nelerdi? Ciner, Soma’da çalışırken kapattıkları galeriler var mıydı? Var ise neden kapatılmıştır? Madencilik dünyası oluşan olayların sonuçlarını teknik olarak irdeler. Soma Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanlığı’ndan Alp Gürkan Galeri içerisinde kapatılmış galerileri açmış mıdır?

Türkiye’de madenciler, 2013 yılı sonunda ülkedeki tehlikeli çalışma koşullarını protesto etti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, ilgili madenin güvenliğinin araştırılması teklifini facianın gerçekleşmesinden yalnızca yirmi gün önce reddetmişti. Dolayısıyla sorular olay anından önce de vardı.

Hatırlamak adına;  Olay yerine anında girmesi gereken bilirkişiler faciadan dört gün sonra ocağa girebildiler. Hazırlanan raporda, ocak içerisinde normalin on katı yüksekliğinde karbon monoksit gazı bulunduğu yazıldı. İşçiler, karbon monoksit gazı seviyesinin anormal şekilde yükselmesine rağmen çalışmaya devam ettirilmiş.

Soma maden ocağı Soma Holding’den önce Ciner Grubu’na verilmişti. Ciner Grubu 2009 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri’ne “Ocakta meydana gelen üretim çalışmaları sırasında meydana gelen yangınlardan dolayı üretim yapılamadığı… İleride telafisi mümkün olmayan problemlerle karşılaşılacağı anlaşıldığı için mevcut sözleşmenin ihale şartlarına haiz olarak TKİ’ye devredilmesi talep edilmektedir” uyarı raporuyla birlikte başvuruda bulunuyor.

TKİ, Ciner Grubu’nun iade dilekçesini kabul edip ardından da maden ocağını Soma Holding’e veriyor. (8 Temmuz 2014)

Ciner Holding’in yaptırdığı araştırmayı, risk analiz raporunu Soma Holding neden yaptırmaz? Ya da Soma Holding’in madeni devraldığında bu ölümcül riskleri bilmediği, farkında olmadığı düşünebilir mi? Bu sorular her zaman zihinlerde akılda kalmıştır.

16 Ağustos 2016 tarihinde bilirkişi raporu açıklandı. Raporda, facianın başlangıç nedeni olarak, “Eski imalattan sızan gazlar ve içindeki metanın zarar görmüş bir kablo ile kısa devre yapması” gösterildi ve “yaşanan facia önlenebilirdi” denilmişti. Bilirkişi raporunda Soma Kömür İşletmeleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ve Mustafa Yiğit’in faciada birinci derecede sorumluluklarının bulunduğu belirtilmişti.

11 Nisan 2019’de mahkeme açıkladığı kararında tutuklu sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a sadece “Taksirle insan öldürmekten” 15 yıl hapis cezası ve madencilik işinden 3 yıl süreyle men ettiği ve tutukluluğunun devamına hükmetti. Mahkeme, kasten adam öldürmekten ceza vermek yerine sadece “taksirle insan öldürmekten” ceza verdi. Mahkeme bu kararıyla tahliyenin yolunu açtı… Ve nihayet Can Gürkan tahliye edildi.

DOKUZ YIL SONRA ADALET

Karar celsesine tutuksuz sanık Can Gürkan SEGBİS’le katılırken, taraf avukatları ve madencilerin aileleri salonda hazır bulundu. Diğer sanıklar duruşmaya katılmadı. Celseyi açan mahkeme başkanı, faciada hayatlarını kaybedenler için rahmet ve ailelere başsağlığı diledikten sonra kararı okudu. Mahkeme başkanı, ‘bilinçli taksirle çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a 20 yıl, mühendisler Efkan Kurt ile Âdem Osmanoğlu’na 12 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç ise beraat etti. Daha önceki kararda Can Gürkan’ın 15 yıl olan hapis cezası 20 yıla çıkarken, 8 yıl 4 ay hapis cezası alan Haluk Evinç ise beraat etti. Daha önce beraat eden Efkan Kurt ile Âdem Osmanoğlu ise bu yeni kararla 12 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırılmış oldu.”

Türk Devletinin Mühendisleri yıllarca, Türkiye Cumhuriyetinin madenlerini buldu, çıkardı işletti. Onlarca güzide madenin sahibi oldu. ETİBANK yok artık. TKİ kömür madenlerini elden çıkarmış, üç nesil emeklisi olan bu madenler tekrar millileşmelidir. TPAO satılmaya çalışılmış çok şükür elimizde kalmıştır. Vatanı seven yürekli insanlar, yeraltı kaynaklarımızı korumak ve üretmek için çalışmalıdır.

Konusunda uzman, liyakat sahibi Mühendislerimiz, iş güvenliği, çevre, arama ve üretim konusunda tüm deneyimlerini kullanabileceği Milli Devlet politikalarına ihtiyaç duymaktadır.

Bilinçsiz özelleştirmelerin artık sonu gelmelidir. Soma Şehitlerimizin anısı mahkemesi yapılsa da Türk Madencilik tarihinde daima hatırlanacaktır. Ruhları Şad olsun.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!