CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Kara Harp Okulu’ndaki mezuniyet töreninin ardından subay andı okuyarak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen ve ihracı istenen teğmenlerle ilgili emekli askerlere sokağa çıkarak basın açıklaması yapmaya çağırmıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bağcıoğlu hakkında 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasası ve 1632 sayılı askeri ceza kanununun 95. Maddesine muhalefet suçlarından resen soruşturma başlattı.
TEĞMENLER İÇİN ÇAĞRI YAPMIŞTI
Bağcıoğlu, emekli askerlerin bulunduğu WhatsApp gruplarına gönderdiği mesajda, ihraçları gündemdeki teğmenler için sokağa çıkma çağrısı yapmıştı.
Bağcıoğlu, mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Komutanlarım Değerli silah arkadaşlarım;
16 Ocak 2025 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nda durumları değerlendirilecek teğmenlerimize silah arkadaşlığı ruhu ile destek sağlamak maksadıyla hiçbir siyasi mülahaza ve düşünce olmadan 11 Ocak 2025 günü saat 11.00’de mümkün olan tüm şehirlerimizde belirlenecek meydan/alanlarda bir basın açıklaması yapmak ve sesimizi duyurmak istiyoruz.
Bu konuda bulunduğunuz illerde desteklerinizi ve planlama çalışmalarına katkılarınızı gönülden istirham ediyoruz.
Basın açıklamalarına emekli askerlerin yanı sıra sadece Türk bayrağı ve Atatürk posterleri ile tüm yurtsever vatandaşlarımızı bekliyoruz.”
AKP’LİLER TARAFINDAN HEDEF GÖSTERİLDİ
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu’nun, Milli Savunma Bakanlığına bağlı disiplin mekanizmasını etkilemek üzere emekli askerleri eylem yapmaya çağırması çok sorumsuz bir yaklaşımdır.” ifadelerini kullanmıştı.
Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bağcıoğlu’nun yaptığı çağrının “siyasi niteliğe” sahip olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Böyle bir çağrı emekli askerlerimizi de son derece yanlış bir çerçevenin içine sokacak bir basiretsizliktir. CHP Genel Başkan Yardımcısı’nın emekli askerlerimiz üzerinden siyasi faaliyet üretmeye çalışması baştan aşağı yanlıştır. Siyasi görüş açıklamak başka şeydir, askeri mekanizmaları etkilemek için eylem yapmak başka şeydir. Askeri mekanizmaları etkilemek üzere sokak çağrısı yapmanın demokrasiyle bir ilgisi yoktur. Bu çağrı, vesayet görüntüsü canlandırma girişimi dışında bir şekilde tanımlanamaz.”