PKK yandaşlarının üniversitelerde yeniden etkin olmaya başladığı, milli hassasiyeti olan öğrencileri tehdit ettiği ve üniversite yönetimlerinin de bunlara sessiz kaldığı öğrenildi.
Veryansın Tv / Özel Haber
Aralarında “PKK’nın özel militanı” olduğu belirtilen kişilerin örgütlenerek üniversitelerde özellikle milli hassasiyeti olan öğrencilerin derse girmesini engellediği, yemekhanede yemek yedirmediği hatta bazı öğrencileri tehditle yerleşkelerin kapısından bile geçirmediği vurgulandı. Bu olayların yaşandığı yerlerden biri de Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi.
Veryansın Tv’nin edindiği bilgilere göre PKK’ya yakın gruplar, söz konusu öğrencileri, öldürmekle tehdit ediyor.
50’DEN FAZLASI YATAY GEÇİŞLE GELMİŞ
PKK yeni dönemde bir kez daha üniversitelere yerleşemeye başladı. Bunların başında da Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesinin (DTCF) geldiği öğrenildi.
Edinilen bilgilere göre, PKK yandaşı 100 kadar öğrenci, okulda huzur bırakmıyor ve birçok öğrenciyi de tehdit ediyor.
Daha önce okulda gücü zayıflayan PKK yandaşı grupların son zamanlarda sesi çok çıkıyor. 50’den fazlası yatay geçişle üniversiteye yerleşmiş 100 kadar PKK yandaşının arasında “özel militanlar” olduğu iddia ediliyor.
‘KÖPRÜ ALTINDA BİRİ SANA BIÇAK VURUNCA NE YAPACAKSIN?’
DTCF’deki çok sayıda kaynak, Veryansın Tv’ye geçen aylarda yaşanan kavga ve gerginliklerle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Kaynaklar, şunları söyledi:
“PKK yandaşı grupların gücü geçen senelerde kırılmıştı ancak şimdi yeniden sesleri çıkmaya başladı. Okulda huzur bırakmadılar. Bu kişiler yaklaşık 100 kişi. Bunun 50’den fazlası fakülteye yatay geçişle gelmiş. Gelen kişilerin arasında PKK’nın dağ kadrolarından olan isimlerin olduğu bile söyleniyor. ‘Özel militanlar’ okulu resmen kışkırtıyor. Bizler sesimizi çıkarmıyoruz. Ancak milli hassasiyeti olan gruplara burada okuma ve yaşam hakkı tanımıyorlar. Geçen ay kavga çıktı. Gerginlik hep var. PKK’ya yakın gruplar, bu öğrencileri öldüreceklerini açık açık söyledikleri gibi, geçenlerde birisine ‘Sıhhiye köprü altında bir delikanlı Kürt genci sana bıçak vurunca ne yapacaksın?’ diye de tehdit etmiş.”
‘DEKANLIK DİLEKÇELERİ BİLE DİKKATE ALMIYOR’
Kendilerinin de bu durumdan rahatsız olduğunu söyleyen kaynaklar şöyle devam etti:
“PKK’ya yakın gruplar, sürekli küfür, hakaret ve saldırı halindeler. Yemekhanede ve derslere girişte milli hassasiyeti olan öğrencilere izin vermiyorlar. Okulun dekanı da bunlara sesini çıkarmıyor. Okulun güvenliği de sanki milli hassasiyeti olanlar suçluymuş gibi gerginlik olmasın diye onları alıp kantine çekiyor. Bu kişiler sınavlara bile giremiyor. Dekana çok sayıda dilekçe yazılmış, hiçbirine yanıt verilmediği gibi, dekan HDP’li vekillerin telefonlarına göre hareket ediyor.”
PKK yandaşı kişilerin milli hassasiyeti olan öğrencilerle yaşadığı tartışmalar sonrası “Onlar (milli öğrenciler) ellerini kollarını sallayarak bu okula giremeyecekler, bu okulu onlara dar edeceğiz” dediğini bunun da videolarının olduğunu söyleyen kaynaklar, “Bu PKK yandaşları arasında birebir PKK’nın dağ kadrosundan isimler var. Bunların bazıları zaten canlı bomba oldu. Örgütün Yüksekova sorumlusu bile bu okuldaydı. Bursa’daki saldırıyı yapan da Çevik Kuvvet’e saldırıyı yapan da bu okulda örgütlenmeye çalışan kişiler çıktı” diye konuştu.
Kendilerinin herhangi bir gruba bağlı olmadığını, ancak huzursuzluklarını söylemekten bile çekindiklerini belirten kaynaklar, okul idaresinin sessizliğinden öte bu kötü niyetli grupları savunan tarzından da rahatsız olduklarını belirtti.
‘BUNA İZİN VERİLMEMELİ’
Geçen ay yaşanan kavgada PKK’lı grupların FETÖ’ye yakın kanallarda sanki kendilerine saldırı varmış gibi haber yaptırdıklarını belirten bir kaynak şunların altını çizdi
“Bu kanallara bağlandılar, faşistlerin sözde solcu ve Kürt öğrencilere saldırdığını alenen söylediler. HDP’li bir vekil de devreye girdi. Ama bizler gördük, saldırıyı ve kışkırtmayı yapan PKK destekçilerinin içinde bulunan birkaç kişi. Şu an biraz olaylar durulmuş gibi görünüyor ama gerginlik sürüyor. PKK bu üniversiteleri kontrol etmek istiyor. Buna izin verilmemeli.”
PKK’nın geçen yıllarda dağ kadrolarından üniversitelere, örgütlenme için çok sayıda kişi yerleştirdiği ortaya çıkmıştı. Yapılan incelemeler sonrasında, olay çıkaran sözde öğrencilerin PKK’lı olduğu ortaya çıkmış, birçok kişi okuldan atılmıştı.
HEPSİ DTCF’DEN ÇIKMA
Bursa’da Nisan 2016’da Ulu Cami’de saldırı yapan canlı bomba Eser Çali, çaydanlıkta bomba hazırlayan görüntüleri ortaya çıkan ve öldürülen örgütün Yüksekova sorumlusu Emel Güçlü, İstanbul Bayrampaşa’da Çevik Kuvvet’e saldırı düzenleyen Berna Yılmaz, Çağlayan Adliyesinde Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden Bahtiyar Doğruyol gibi isimlerin hepsinin ortak noktası DTCF’de okuması. Bu teröristler, üniversitede oldukları süreler boyunca yine benzer gruplarda etkin görevler almışlardı.
Bugün DTCF’de gerçekleşen faşist saldırıya karşı sıra arkadaşlarımızı yalnız bırakmıyoruz!
Üniversitelerimizi karanlığa boğmanıza izin vermeyeceğiz! pic.twitter.com/dtsq3695tZ— Sosyalist Devrimci Gençlik – Ankara (@sdgankara) October 15, 2019
Ellerini kollarını sallayarak dolaşamayacaklar
Okula başladığım ilk iki sene epey karışık, son iki yılımda da oldukça sakin bir öğrencilik geçirdikten sonra; mezuniyetimden sadece aylar sonra bu tür olayların yeniden başlaması oldukça üzdü beni. Halbuki kütüphanesi belki de Ankara’daki en zengin kütüphanelerden birisidir. Bunlarla uğraşacaklarına araştırma yapsalar daha devrimci olurlar benim gözümde.
Bu çok ciddi bir mevzu benim üniversitemde ve şehrimde böyle bir şeye kimse izin vermez. Ya güvenlik güçleri bu soysuzlara bir dur diyecek yada siviller bu soysuzları durdurduğunda görmezden gelinecek yoksa Fırat ÇAKIROĞLU gibi nice şehitler veririz.
BU HABERLE BİR EĞİTİMCİ DOSTA MEKTUBUMU ANIMSADIM. MEKTUP ŞÖYLE:
“1-OKULLARA FETÖ=PKK=EMPERYALİZM MÜRİTLERİNİ ÖĞRETMEN OLARAK ATAYAN VE BİZLER GİBİ KENDİLERİNE BİAT ETMEYENLERİ (TEK KİŞİ KALSAK BİLE) ONLARA HARCATAN SİSTEM VE ADAMLARI KİMLERSE İLK SUÇLANACAK ONLARDIR.
Son gönderdiğiniz yazıda haklılık payı çok olmakla birlikte mücadeleniz eksik ve asıl hedefe doğru olmadığını söylemeliyim.
Uzun yıllardır okullar ve her yer FETÖ=PKK=EMPERYALİZM müritlerince işgalde. Görevleri yeni müritler yetiştirmek. 2006 da emekli olduğunuza göre bu yapıların okullara nasıl yerleştirildiğinin siz de farkında olmalısınız.Ama yazılarınız ve mücadelenizde onlardan söz etmek yerine ders kitapları, müfredat vb var.
Oysa onlar asıl hedeflerini yani “bizler gibi öğretmenleri” iyi seçtiler. Sahipsiz olduğumuzu da gördüler… Nedense bizim mahalle bunu görmemekte ve bizleri sahipsiz bırakmakta başını kuma gömmekte ısrarlı.
Size de çok yazdım ama neden anlatamadığımı bilmiyorum. Yazınız tam da onların istediği başlığı taşıyor. Suçu öğretmene at kurtul. Zaten yıllardır yapmak istedikleri de bu. Oysa ortada suçlanacak öğretmen yok çünkü öğretmen yok…
Kimler mi var? Size söyleyeyim: Birtakım soruları öğrencilerine ezberletip sanal notlarla sınıf başarı yüzdelerini yükselterek kendisini kumpaslardan saldırılardan böylece korumaya alan, birtakım sahte sevgi gösterileriyle onların sevgisini kazanan, bizler gibilere mobbing sahte tutnak vb hazırlamakta idare ile işbirliği yapan ders anlatma zahmetine bile katlanmayan bilerek bilmeyerek bunların müritliğini yapan birtakım insanlar var.
Bunlar iyi öğretmen, sevgi dolu öğretmen ana baba abla abi öğretmen falan olurken bizler de sürülecek cezalar yiyecek hâttâ öğretmen bile olamayacak öğretmenler oluyoruz.
Üstümüze fiziksel saldırıya kadar girişecek cesareti buluyor bu müritler…MEB, bürokrasi yargıdaki ve siyasetteki (iktidar ya da muhalefet farketmiyor her yerdeler çünkü) adamları da onları kolluyor. Kumpaslarına arka çıkıyor. Büyük zincirler oluşturmuşlar uzun zamandır beslene beslene…
Herkesi teslim almış olsalar da bir kişi bile kalsa bunlara direnen hiç vazgeçmeden hedeflediklerine sürekli mobbing ve saldırı hâlindeler. Birini başaramasalar diğer senaryoları devreye giriyor. Bildiğiniz gibi şu an bulunduğum okuldaki durum böyle.. Seminer sırasında da bunlardan bir hdppkk lının hakaretlerine ve fiziksel saldırısına uğradım. Tutmasalardı zarar görecektim.Tabi okul müdürüyle de beraber çalışıyorlardı. Şimdi okul md gitti ama yerine gelen bıraktığı işe bunlarla birleşip devam ederse o da kendi safını belli etmiş olacak. Biz Yaradan’a sığındık.
TÜRK ÇOCUKLARININ ZİHİNLERİ BÖYLE KÖRELTİLİYOR, İŞE YARAMAZ HÂLE BÖYLE GETİRİLİYOR, BÖYLE TEMBELLEŞTİRİLİYOR, ULUSAL DEĞERLERİNİ VE ERDEMLERİNİ BÖYLE KAYBETTİRİLİYORLAR.. ELLERİNE VERİLEN EMZİKLERİ İSE CEP TELEFONLARI…
A dese kendisine soruşturma açılan öğretmen bunlara karşı direnebilir gerçekleri gösterebilir ya da sözü geçebilir mi? Öğretmen yapısı geleneklerimize uygun idealist yapıda mı? Böyle yapıda olan öğretmenler bir kişi kalsa bile devlet görevlilerince korunuyor mu? Örneğin bana kumpas kuranlar devlete millete http://c.başkanına bile âlenen sövmüş hdppkk vd müritler ve onlarla işbirliği yapanlardı haklı çıkarıldılar. Şimdiki okulda da aynı yapı mâlûm hizmete (!) devamlarda…
İlgili yetkil bunlarla mücadele ediyor görüntüsünde güvendiklerimize her şeyi belgeleriyle ilettik. Bugüne kadar değişen bir şey olmadı henüz. Allah’ın izniyle görevde son yıllarımız ve hâlen mücadeledeyiz. Bunlar yaptıkları her saldırının sonucunu bile beklemeden diğer saldırı ve kumpasa geçiyorlar. Artık kim kimdir nereye hizmet etmektedir onu bile bilmiyorsunuz. Algı mühendislikleri ise dedikodu iftira ve önceden hazırlanmış senaryolarını uygulamak şeklinde…Bizler gibilere itibar kaybettirmenin her şeklinde ustalaşmışlar. Kimileri baştan soğuk ve kaba davranıyor sıcak davrananlar ise bu yapıyı gizlemekle görevliler eninde sonunda sıcak soğuk grupların birleştiğini de görüyorsunuz. Oysa gerçek sağlam karakterlerde sizin aleyhinizde değişiklik olmaz.
ÇARE NEDİR?
Çare bizler gibilerin eli ayağı tutan ve aklı başında olanların siyasetten uzak, vatanı, Türk Ulusu, devletini bunların selâmetini önde tutanların yaşı ne olursa olsun fetö pkk emperyalizm eline geçmemiş olanların öğretmen okulu mezunu olanların bir seferberlikle göreve geri çağrılması onlara sahip çıkılması ve güvende olduklarını hissederek görev yapmaları. Yeni nesillerin Atatürklü eğitim yıllarındaki bilinç ve sistemle yetiştirilmeleri.Terbiye ve görgü ile de… Hâttâ yatılı olarak… Çünkü artık yıllardır yetiştirilen müritlerin çocukları da kendileri gibi olacak bizler gibi öğretmenlere kumpas kurmaya devam edeceklerdir. Artık bunlara asla meydan verilmemesi gerekiyor. Bir yandan bunlar yapılırken diğer yandan öğretmen okulları açılarak idealist öğretmenler yetiştirilmeli ve bunlardan başkasına öğretmenlik yaptırılmamalıdır.
Özetle okullar ele geçirilince yeni nesiller devşirilince geriye vatanı kurşun atmadan tes
İçişleri Bakanı olacak zat ne yapıyormuş?
Tehdit edilenlerde birlik olsunlar. Korkuyorlarsa onların vatanseverliği lafta demek.
Ünivesitelerin durumu çok kötü açık sahtecilik yapılıyor her türlü, fetöcüler himaye ediliyor..yargı destekliyor..YÖK destekliyor