Sosyal Politika Uzmanı Araştırma Görevlisi Erkan Kıdak, Mesai Saati YouTube kanalında Fazla Mesai Programı’nda, işten çıkarmalarda kullanılan Kod-29 uygulamasını ve SGK genelgesini değerlendirdi.
Kod-29 ile işten çıkarılan işçiler kıdem tazminatı ve ihbar öneli/tazminatı alamıyorlar. Ayrıca Kod-29’dan çıkarılan işçiler İşsizlik Sigortası Fonu’ndan işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor.
Kamuoyunda “Kod-29” olarak bilinen ve işçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından İş Kanunu’nun 25-II maddesinde yer alan “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” gerekçesi ile feshedilmesi düzenlemesi, pandemi dönemi işten çıkarma yasağının dışında tutulmuştu.
Bu da işveren için çalışanı kolay yoldan işten çıkarma bahanesi haline gelmişti.
Tartışma sürerken SGK’dan bi düzenleme geldi.
SGK’dan yapılan açıklamada, koronavirüs salgınının istihdam üzerindeki olumsuz etkilerinden çalışanları korumak amacıyla Nisan 2020’de fesih kısıtı uygulamasına geçildiği belirtildi.
Bu gelişmeler ışığında iş sözleşmesinin fesih türlerinden bahseden Kıdak, Kod-29’un işten ayrılış bildirgesinde SGK’ya bildirilen kod olduğunu ifade etti. Kıdak, işçilerin uğruna mücadele vermesi gereken asıl hususun, İş Kanunu’nun işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeniyle işverene haklı ve derhal fesih hakkını sunan 25/2’nci maddesi olduğunu belirtti.
İşverenlerin bu maddeyi özüne aykırı olarak, işçiler arasında ayrımcılıkta ve sendikasızlaştırmada sıkça kullandığını ifade eden Kıdak, bu maddeyle işverene verilen yetkilerin sınırlandırılması gerektiğini söyledi. Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri’nin bu madde kapsamındaki fesihleri incelemede yetkilendirilmesi gerektiğini savunan Kıdak, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın müfettiş ve denetim kadrolarını arttırması gerektiğini ileri sürdü. Erkan Kıdak, son olarak SGK’nin 8 Nisan 2020 tarihli Genelgesi ile yaptığı düzenlemenin işverenlerin hakkı kötüye kullanmasının engellenmesinde hiçbir işlevi olmadığını savundu.