İstanbul Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar’ın Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayetiyle başlayan yargıdaki dilekçe savaşlarında sürecin merkezindeki isim olan Sidar Demiroğlu, Başsavcı İsmail Uçar ile yaşadığı hukuki mücadeleyi ve sonrasında yaşananları anlattı. Demiroğlu, İsmail Uçar’ın malvarlığının kendisininkinin en az 10 katı çıkmazsa Türkiye’yi terk edeceğini iddia etti.
Gazete Duvar’dan Can Bursalı’ya konuşan Demiroğlu, Sulh Ceza Hakimi olarak görev yaptığı dönemde verdiği kararlarla ilgili, Başsavcı İsmail Uçar’ın herhangi bir itirazda bulunmadığını ama HSK’ye gönderilen dilekçede suçlama konusu yapıldığını söyledi.
Açığa alınmadan önce yürütülen soruşturma sürecinde, HSK müfettişlerinin mahkeme kararlarını inceleyerek “Hukuka aykırıdır” tespiti yaptığına değinen Demiroğlu, “Bu durum hukuk devleti ilkesine aykırıdır. HSK, idari bir kurumdur ve HSK müfettişleri, bir mahkemenin kararına yönelik değerlendirme yapamaz” dedi.
‘BANA HABER GÖNDERİYOR’
“Bana istifa et deseler, bu sistemin içinde istenmiyorsun deseler ben istifa eder, avukatlık yapardım. Ama bu süreçte haksız bir soruşturmayla mağdur edildim, avukatlık yapmamın da önü kesildi. İkisi engelli üç çocuğum var ve açıkta olduğum için maaşım kesintili yatıyor. Ben 1 yıldır banka kredileriyle geçinmeye çalışıyorum” diyen Demiroğlu, Uçar’ın aracılarla kendisine haber gönderdiğini söyledi. “Bana ‘Ben kötü niyetli bir insan değilim’ diyerek haber gönderiyor. Kardeşim, o zaman o dilekçeye imza atan kim?” ifadelerini de kullanan Demiroğlu, Uçar’a çağrı yaptı ve birlikte bir yayına çıkarak tartışmayı teklif etti.
sen onun kadar yiyememissin, bu mu durum yani? Ulkeyi terk etmek nasil oluyor, hani paran yoktu. Bunlar da hakim oluyor. Bir de duygu somurusu, cocugum bilmem ne. Bana ne senin cocugundan. Magdur olmus.
Tuz koktu. Bunlar nasil hakim yapilmislar?
Olayın kısaca özeti şudur;
Tencere dibin kara, seninki benimkinden kara
Yalnız ilginç olan “eski avukat, yeni hakim Sidar Bey’in başsavcının malvarlığı benimkinin on katı çıkmazsa ülkeyi tekederim” demesi.
Yani adam, “malvarlığı 10 katı çıkmazsa şerefsizim, çıkmazsa bütün malvarlığımı bağışlarım ya da çıkmazsa her türlü cezaya razıyım” falan diyemiyor, lkeden giderim diyor.