Anayasa Mahkemesi (AYM), 25 Ekim’de Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı” yönlerinden hak ihlali olduğuna hükmetmişti.
AYM’nin 9 üyesinin ‘hak ihlali’ yönünde oy kullandığı, 5 üyenin ise ret oyu kullandığı kararının ardından, karar İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaşmıştı. Mahkeme heyeti, tahliye kararı vermeden dosyayı 30 Ekim’de Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermişti.
DHA’nın haberine göre, dosyanın Yargıtay’a gönderilmesinin ardından yeni bir gelişme yaşandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne mütalaasını sundu. 6 sayfalık mütalaada AYM’nin 25 Ekim’de, Atalay hakkında verdiği ‘hak ihlali’ kararının gerekçesine yer verildi.
‘YASAMA DOKUNULMAZLIĞINDAN YARARLANAMAYACAK’
Mütalaada, Atalay’ın söz konusu suçu 2013 yılında işlediği, soruşturma ve kovuşturmaya milletvekili seçilmesinden çok önce başlandığı, mahkumiyetine esas sevk ve uygulama maddelerinin de TCK’nın ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs’ü içeren 312’nci maddesi kapsamında kalan suça ilişkin olduğu kaydedildi.
Değerlendirmede, “Seçimden önce bu madde kapsamında suç işleyen milletvekili, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda 83/2 maddesinde öngörülen yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır. Anayasa’nın 14’üncü maddesinde, madde kapsamına giren suçların tahdidi olarak sayılmaması, kanun koyucunun bilinçli tercihidir. Hükümlünün mahkumiyetine konu suç ve eylemleri devlet güvenliğine karşı işlenen suçlardandır ve madde kapsamına girmeyeceğini düşünmek mümkün değildir” denildi.
‘TAKDİR YÜKSEK DAİRENİN’
Mütalaada, Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin 28 Eylül 2023 tarihinde temyiz incelemesi sonucu Can Atalay hakkında verdiği onama kararı ile hükmün kesinleştiği ve infazı kabil hale geldiğine işaret edilerek, “Sanık onama kararı sonrasında hükümlü statüsündedir ve Yüksek Daire de kararını TBMM’ye göndermiştir. Bu aşamada, Yüksek Daire temyiz incelemesi sırasında tahliye hususunda da bir değerlendirme yapmış olmakla; tahliye talebinin reddi veya kabulü konusunda takdir yüksek dairenindir” ifadelerine yer verildi.