Ahmet Müfit
Ahmet Müfit
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Manşet
  4. Rakibine benzeyerek kaybetmek!

Rakibine benzeyerek kaybetmek!

featured

Ahmet Müfit yazdı…

Bu yazının amacı, 14 Mayıs seçim sonuçlarının, muhalefet bloğunun ana partisi/taşıyıcısı CHP kaynaklarınca dile getirildiği gibi bireysel/taktiksel hataların mı yoksa değişim adı altında girilen yanlış yolun mu sonucu olduğunu ortaya koymak.

Yazının amacı bu olunca, konuya, bugün yaşanan siyasi çıkmazın, yaşanan hezimetin de temel nedeni olan, devlet yapısını bütünüyle değiştirmeyi amaçladığı için, mecliste oylanmasının ve devamında halkoyuna sunulmasının dahi meşru olmadığını düşündüğüm, 16 Nisan 2017 Anayasa referandumu sürecinde ve sonrasında yaşananlarla başlamak gerekiyor.

Kısaca hatırlayalım. Her şeyin başlangıcı ya da cinin şişeden çıkmasına neden olan temel yanlış, Anayasayı değiştirmeyi değil, kurucu bir irade gibi davranarak yenilemeyi amaçlayan söz konusu “anayasa değişikliği” önerisinin, baştan gayrimeşru ilan edilmeyerek ve “hayır” kampanyası ile demokratik bir yarış niteliği kazandırılarak meşrulaştırılması oldu. O süreçte, bu konudaki uyarıları, dikkate almayan CHP Yönetimi, enteresan bir şekilde referandum sonucunu, “oyların çalındığını söyleyerek meşru kabul etmediğini ve yapılan kökten değişikliğin meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğini söylese de, bu konuda ısrarcı olmadı. Ortaya koyduğu ikircikli tutumla, 27.04 2017 tarihli, “CHP’nin açıklamaları kafaları daha da çok karıştırıyor” başlıklı yazıda da belirttiğim gibi, tam tersi şekilde söz konusu Anayasa değişikliğinin meşrulaştırılmasına hizmet etti. 

Bununla da kalınmadı, bu değişiklik sonrasında, Haziran 2018’de yapılan seçimde, “stratejik olduğu söylenen siyasi hamlelerle”, NATO’ya koşulsuz bağlılığı programına koymuş İyi Parti ve Apo’nun heykelini dikmeye talip HDP, meclise girmeleri ve gurup kurmaları için desteklendi. 

Hezimetle biten ve kaybın faturası, CHP yönetimi tarafından o dönemde ”gel bakalım Muharrem” denilerek Cumhurbaşkanı Adayı yapılan Muharrem İnce’ye kesilen seçimler sonrasında yazmış olduğum “Cumhuriyet tarihinin en büyük iktisadi krizi varken 2002’deki politikaları savunmak işe yarar mı” başlıklı yazıda, seçim sonuçlarının nedeninin, olduğu iddia edilen seçim manipülasyonları ve İnce’nin seçim gecesi hataları olmadığını, yenilginin nedeninin, CHP’nin ve adayının AKP’yi taklit eden siyasi çizgisi olduğunu, “24 Haziran seçimleri, yazının başında da ifade ettiğim gibi, geçmişte olduğu gibi bugün de kendi değerlerinden vazgeçenlerin, rakibine benzeyerek başarılı olacağını sananların sonunun hüsran olacağını bir kez daha ortaya koymuş durumda.” diyerek net olarak ifade ettim. 

14 Mayıs 2023 seçimlerine giden süreç, rakibine benzeme fazından, rakibini içine alma ve bu durumu, kendi tercihleri/yanlışları ile meşrulaştırdıkları 2017 Anayasa değişikliklerinin sonucu olan yüzde elli zorunluluğu sopasıyla gerekçelendirme, topluma hazmettirme dönemi oldu. AKP döneminin çok büyük bir kesiminde iktidar erkini elinde tutan dar gurubun içerisinde olan “Suriye Fatihi Davutoğlu” ve AKP’nin ulusal varlıkları babalar gibi satma operasyonunun başındaki Ali Babacan, FETÖ Kumpasları döneminin Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve benzerleri muhalefet ittifakını içerisine alındı. 

Bununla da kalınmadı, HDP’nin, Mart 2019 yerel seçimlerindeki “desteğini” gerekçe göstererek, bizim oylarımızla seçilip, bizi yok sayıyorsunuz tehditleri sonucu, HDP’nin, 50 yıla yaklaşan ve binlerce can alan PKK terörü ile bizatihi kendileri tarafından -Ayhan Bilgen- ifade edilen doğrudan ilişkisi görmezden gelindi, neden olduğu acılar yok sayıldı. Patenti doğrudan Abdullah Öcalan’a ait “eşit vatandaşlığı sağlamak”, “cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak”/”demokratik cumhuriyeti kurmak” hamaseti, “yerel yönetimleri güçlendirmek” adı altında, bizatihi CHP yöneticilerince yüksek sesle ifade edilmeye başlandı. HDP’nin aslında demokrat, solcu ve dahi mecliste temsil edildiği için meşru olduğu, bizatihi Kılıçdaroğlu’na çok yakın Tuncay Özkan, Aykut Erdoğdu gibi milletvekilleri, 20 Ekim 1991 genel seçimleri sonrasında yaşanan Halkın Emek Partisi (HEP) rezaletinin de sorumluları arasında olan Murat Karayalçın, Hikmet Çetin gibi partinin “ağır abileri” tarafından ilan edildi. Cumhuriyetin inşa sürecinin/devrimlerin temel hedeflerini gösteren “altı ok”, günümüzde geçerliliği olmayan bir nostalji noktasına indirgendi. 2002 AKP’sini iktidara getiren, neoliberalizmin altın yılları olarak da niteleyebileceğimiz dönemin bittiğini, AKP’yi iktidara getiren küresel koşulların -ekonomik, siyasi, sosyal- bütünüyle değiştiğini görmeyen/görmezden gelen bir derin körlükle, helalleşme adı altında, biz değiştik denilerek, cumhuriyetin kurucu ilkeleri fiilen reddedildi, bir anlamda reddi miras yapıldı. 

 14 Mayıs 2023 seçim sonuçları, ulusal çıkarları görmezden gelip, anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerini dahi tartışma konusu yapan söz konusu ittifak açısından, hiç de şaşırtıcı olmayan bir şekilde hezimet oldu. Neoliberal küreselleşmeciliğin, yoktan var edilen ve borç olarak dağıtılan parayla sağladığı yalancı/ödünç cennetin, özellikle 2008 krizi sonrasında, dünyanın büyük kısmı açısından kabusa dönüştüğünün, ülkemiz dahil dünyanın tüm ülkelerinin sıradan insanlarınca fark edildiğini fark etmeyen, kibir dolu, “adanmış körlük” yani 2002 AKP’sine benzeyerek/dönüşerek başarılı olunacağı iddiası/varsayımı, 14 Mayıs gece yarısından sonra resmen iflas etti. 

Daha da önemli olarak, ilk tur seçim sonuçlarından görüldüğü kadarıyla AKP, CHP listelerinden meclise giren AKP eskisi partilerin hiç de şaşırtıcı olmayacak muhtemel desteğiyle -Babacan ve Kurtulmuş’un açıklamalarıyla ipuçları verilen-, Anayasa değiştirme çoğunluğunu yakalama noktasına ulaştı. Ülke, AKP ve destekçisi MHP’nin, öngörülmesi zor, rasyonel olmayan, siyasi çıkarcılık eksenli politikalarına, şimdilik, en azından meclis çoğunluğu açısından 5 yıl daha mahkum edilmiş oldu.

Şimdi akıllardaki soru, seçim sonuçlarının açıklanması sonrasında, muhalefet kanadında, göçmenler, terörizm, ulusal çıkarlar konusunda aniden yaşanan “aydınlanmanın”, Cumhurbaşkanlığı Seçiminin ikinci turunda, en azından şu an itibarıyla siyasi sahnede oluşan tek taraflı ağırlığı dengeleyecek farklı bir sonuç yaratıp yaratmayacağı. 

 

Kaynakça:

  1. https://www.odatv4.com/yazarlar/ahmet-mufit/chpnin-aciklamalari-kafalari-daha-da-cok-karistiriyor-2704171200-114634
  2. https://www.odatv4.com/yazarlar/ahmet-mufit/demirtasin-pkk-mesajinin-anlami-ne-23022127-202613
  3. https://t24.com.tr/haber/numan-kurtulmus-turkiye-ye-yeni-bir-anayasa-yapilmasinin-vaadi-boynumuzun-borcudur,1111071#:~:text=AKP%20Genel%20Ba%C5%9Fkanvekili%20Numan%20Kurtulmu%C5%9F,yap%C4%B1lmas%C4%B1n%C4%B1n%20vaadi%20boynumuzun%20borcudur%E2%80%9D%20dedi.
  4. https://www.cnnturk.com/video/turkiye/babacan-cumhur-ile-anayasa-degisikligine-haziriz 

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 22 Mayıs 2023, 20:29

    AKP ‘nin de ,YCHP ‘ nin de yöneticilerini ; ülkemizi ,ekonomik ,kültürel ,hukuksal, ahlaksal büyük kayıplara uğrattıkları için, T.C. yurttaşı olarak asla kabul etmiyorum.

    Cevapla
Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!