Olağanüstü Genel Kurul yapmak zorunda olan, bu nedenle doğru dürüst kamp yapamayan, görünürde Ankara hazirunundan tek bir dostu bile olmayan Ankaragücü, son anda anlaşmaya vardığı eski-yeni futbolcularıyla, dar kadrosuyla aslanlar gibi mücadele ediyor.
Ankaragücü’nde bir kampanyadır gidiyor. “Sosyal medya”da “trendtopic” olmuş başkan istifa diye.
Küfür edenler, hırsız diyenler bile var.
Böyle bir kulüp başkanı düşmanlığı düşman başına ne görüldü ne duyuldu.
Sanki İngiltere’nin Amerika’nın istemediği liderlere karşı sürdürdüğü diktatör, Saddam, Kaddafi gibi kampanyalarına benzer tuhaf bir emperyal kampanyanın içindeyiz!
Kardeş kulübümüz Gençlerbirliği onca yatırım ve harcamaya karşın –dilimiz varmıyor ama- sıfır puanda!
Gençlerbirliği taraftarından ses yok!
Bu durumda olan hiçbir kulüpte kulüp yönetimine karşı ses yok! Hiç olmadı; ben görmedim.
Olağanüstü Genel Kurul yapmak zorunda olan, bu nedenle doğru dürüst kamp yapamayan, görünürde Ankara hazirunundan tek bir dostu bile olmayan Ankaragücü, son anda anlaşmaya vardığı eski-yeni futbolcularıyla, dar kadrosuyla aslanlar gibi mücadele ediyor.
Deplasmanda kendisinden dört kat fazla harcama yapmış geçen yılın oturmuş kadrosu olan Kasımpaşa’yı evire çevire demeyelim ama tam 75 dakika önde kalarak yenmiş; 3 puanı kapmış.
Türkiye’nin en iyi defansı bizde; iddia ediyorum. Defansın güçlü olması ayıp mıdır?
Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin tüm Süper Lig takımlarının hali çok mu iyi? Onların ligi nasıl bitireceklerinin garantisi var mı?
Şu takım bizden iyi deyip güveneceğiniz bir takım var mı?
Mayıs ayından beri tef çalıp ölümünü ilan ettiğiniz takım ligde nice para savurmuş takımın önünde 6. sırada beyler!
Oynadığı oyun da öyle tesadüfi değil. Kasımpaşa’ya çok akıllı organize bilinçli ataklarla müthiş hücumlar yaptı. Gol, çok organize bir atakla geldi.
Oyun da zevk veriyor; mücadele hepimizi heyecanlandırıyor. Türkiye liglerine örnek oluyor.
Konya’da golümüz verilmedi, içeride Kayserispor’a son saniyede puan kaybettik. Kasımpaşa hakemi düzeyinde bir hakem olsaydı şimdi 9 puandaydık!
Ne istiyorsunuz bu aslanlar gibi takımdan!
Kim kurdu geçen yıl bu takımı? Tüm Türkiye’ye parmak ısırtan takımı kim kurdu!
Hiç mi vicdan yok.
Biz bir halk takımıyız, başkent takımıyız; sem takımı değiliz! Unuttunuz mu?
KİMLER NE İSTİYOR?
Bilindiği gibi 109 yıllık tarihiyle ülke futbolunun önemli kulüplerinden olan Ankaragücü’nün başına 2009 yılında Melih Gökçek’in oğlu Ahmet Gökçek’in gelmesiyle takım için kȃbus dolu günler başladı.
Gökçeklerin, usulsüz geldikleri ama 100 milyon borçla bıraktıkları 10 aylık yönetiminden sonra Ankaragücü’nün amatör lige düşeceğine bile kesin gözüyle bakılan fetret dönemleri yaşandı.
Ankaragücü, Yiğiner’in bu zor dönemde (13 Ocak 2013) başkan olmasıyla sırasıyla 2. Lig ve PTT 1. Lig kupasını alarak Süper Lig’e çıktı; adeta küllerinden nasıl doğulur kanıtladı.
Geçen sezon da (ilk sezonu) dışarıdan anlaşılması zor ama Ankaragücü tarihinde çokça rastlanmış oldukça kaotik dönemler yaşamasına karşın, 40 puanla 14. Sırada Süper Lig’de kalmayı başardı.
Mehmet Yiğiner’e karşı gerçekten şaşırtıcı bu aşırı tepkilerin kaynağı insanda soru işaretleri bırakıyor!
Ankaralı sponsorlar nerede?
Bunu soran kimse yok. MKE, HAVELSAN, ASELSAN, ROKETSAN!
Neredesiniz?
Bu soruyu soran niye yok!
Borçlarımızı yapılandırmayı kabul etmeyerek Ankaragüçlüler’e en büyük terbiyesizliği, hakareti yapan bankaya Ankaragüçlüler hatta tüm Ankaralılar olarak tepki göstermemiz gerekirken yönetime, yanlış yere bu öfke nedir?
O zor günlerde elini taşın altına koyup kulübü çakalların çıyanların elinden alıp amatör lige düşer denen takıma iki şampiyonluk yaşattı.
O kötü günlerde bugün yönetime gelsin dediğiniz kişilerden tek bir kişi bile yoktu! Herkes gemiyi terk etmişti.
Mehmet Yiğiner o gelmediğiniz Genel Kurul’da, “O günlerde herkes Ankaragücü’nden kaçıyordu. Kötü günlerdi, her yenildiğimiz maçta alay ederek Ankara’nın Bağları’nı çalmaları bize çok dokunurdu.” derken çoğu kişi göz yaşı döküyordu.
Ödenmez denen borçları ödediler; az bir şey kaldı.
Genel Kurul’da tüm gelir gider tablosu açıklandı öyle büyük bir açık yok; her kulüp aynı durumda.
MKE dahil herkes bu takıma oyun oynadı!
Gelen destekler engellendi.
Bu durum yönetime yapılan tamamen siyasi bir komplodur; normal bir durum değil bu.
Tepkimiz, demokratik eleştirimizi başkentinin adını taşıyan kentinin takımına destek olmayan kelli felli zevatlara, şirketlere olmalı; yönetimin dik duruşunun ise yanında olmalıyız.