Barış Doster
Barış Doster
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Manşet
  4. Emperyalizmin ekonomik silahları nelerdir?

Emperyalizmin ekonomik silahları nelerdir?

featured

Emperyalizm; hedefine koyduğu, gözüne kestirdiği ülkelerde, bölgelerde belli siyasi, iktisadi, askeri yöntemler kullanır.

İktisadi olarak genellikle şunu yapar; hedefteki ülkeyi önce borçlandırır. Sonra iç pazarını, üretim araçlarını, sanayi tesislerini,  fabrikalarını, önemli ve büyük şirketlerini, madenlerini, enerji kaynaklarını ele geçirir. Topraklarını satın alır.

Sonuçta hedef ülkede yaşayanların, kendi vatanlarında, kendilerinin olmayan, yabancılara ait şirketlerde, karın tokluğuna çalıştıkları görülür. Barajlar, fabrikalar, şirketler, enerji santralleri, hepsi yabancıların eline geçmiştir çünkü.

İktisadi altyapıdaki değişim, kaçınılmaz olarak siyasetten kültüre, eğitimden sanata, hukuktan savunma ve güvenliğe dek tüm alanlara yansır, üstyapıyı belirler.

O zaman, yani iş işten geçtikten sonra, şu sorular akla gelir: Milli ekonomi olmadan, milli dış politika olur mu? Yapılan özelleştirmeler, verilen borçlar sadece ekonomik amaçlı mıdır?

İç siyasette bu soruları sormazlar siyasetçiler. Sorulmasını da istemezler. Eğer meydanlar kalabalıksa, kitleler coşkuluysa, akıllara ve bilinçlere değil, dini ve milli duygulara seslenen liderler, bu sorular sorulsa da yanıtlamazlar. Çünkü yanıtlar acıdır. Siyasetçilerin işine gelmediği gibi, kalabalıkların da aklına gelmez. Çünkü bu sorular ve yanıtlar rahatsız edicidir. Kimse rahatını bozmak istemez.

Bu acı gerçek dün böyleydi, bugün de böyledir, maalesef yarın da böyle olacaktır.

Bu bağlamda, Osmanlı dönemi derslerle doludur. İktisadi bağımlılığın, ödenmesi olanaksız hale gelen dış borçların, iç pazarda devletin denetiminin kalmamasının, nasıl da bağımsızlığın kaybına sebep olduğunun, devletin adeta yarı sömürge durumuna nasıl da düştüğünün, tipik örneğidir Osmanlı. Ticari, mali, sınai, iktisadi bağımlılık sonucu Devlet-i Aliyye, Avrupa sermayesinin neredeyse uydusu haline gelmiştir.

Düyunu Umumiye İdaresi (günümüzde İstanbul’da, Fatih ilçesinde, Türkocağı Caddesi’nde bulunan İstanbul Erkek Lisesi binası) yoluyla Osmanlı Devleti, alacaklı devletlere karşı büyük ödünler vermiştir. Borçların değil anaparasını, faizini bile ödemekte zorlanan Osmanlı; tuz, tütün, ipek, ispirtolu içkiler, balık avcılığı, pul ve damga vergisinden elde edilen gelirleri, alacaklı devletlere bırakmıştır. Bunlar da yetmeyince, borçlarını ödemek için bazı ilave tedbirlere yönelmiş, Balkanlardan İstanbul’a yollanan vergileri, alacaklı devletlere vermeyi kabul etmiştir.

Gerek Osmanlı’nın düşmanı olan devletler, başta İngiltere ve Fransa, gerek sözde Osmanlı’nın müttefiki olan ama özde Osmanlı’nın dostu olmayan Almanya, Osmanlı’yı sömürmek için her yola başvurmuşlardır. Zaten Harb-i Umumi’nin en önemli sebeplerinden biri, Anadolu’dan Ortadoğu’ya, Balkanlardan Ege’ye, Akdeniz’den İstanbul’a ve Türk Boğazlarına kadar Osmanlı’nın siyasal terekesini paylaşmak değil midir?

O nedenle sağlam tarih bilgisi, berrak tarih bilinci zorunludur. Ülkemiz içinde, adında açılım kelimesi geçmeyen açılım süreci, ülkemiz dışında Suriye’de yaşananlar, emperyalizmin hedefleri, yöntemleri ve araçları bilinmeden asla anlaşılamaz.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 3 Ocak 2025, 00:53

    Sade ve öz bir yazı. Her kelimesi doğru.

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!