Engin Balım yazdı…
21 Kasım 1980’de birçok filme de konu olup kumarhaneleriyle ünlü Las Vegas şehrinde çıkan yangın, ABD olmak üzere yangın önlem prosedürlerinde, dünya genelinde kapsamlı bir değişime yol açtı.
Evet büyük MGM Grand Otel yangınından bahsediyorum. Bu yazıyı yazmamdaki amaç, yaşadığımız acı trajediden ders çıkartıp gelecekte başka faciaların önüne geçilmesidir.
Bolu Kartalkaya’daki otel yangını gibi, MGM Grand Otel’deki yangın da alt katta bulunan bir restoranın mutfağında saat 07.10’da başlamıştır. Yine iki otelin ortak özelliği de isminde ‘Grand’, İngilizce ‘Büyük’ sıfatının bulunmasıdır.
Yangın, Deli adında otelin alt katında bulunan ve 24 saat hizmet veren bir restoranda başlamış ancak MGM’de yangına söndürme tüpü ile bir personel müdahale edip güvenlikçileri uyarmayı başarmış olsa ve itfaiye yakında olsa dahi, yangın çeşitli nedenlerle hızla büyümüş ve ölümlere neden olmuş.
ABD’de yüksek ve büyük bina trendi malum; MGM Grand Otel de 26 katlı, oldukça büyük bir bina. Zemin katında konferans merkezleri, kocaman bir kumarhane, 8 adet restoran ve 25 tane de bar mevcut. Tam 2100 odaya sahip, otel dönemin yangın tedbirlerinin yetersizliği sonrası, Kartalkaya felaketinden 45 sene önce hızla üst katlara doğru tutuşuyor ve televizyonlar an ve an yangını çekip yayınlıyor. ABD’de büyük bir travmaya yol açıyor.
Alevler nedeniyle eski tip alarm sistemi, çalışamaz hale geliyor. Ta o dönemde bile otelde yangın söndürme sprinkleri vs. var ama oldukça sınırlı sayıda, yani yetersizler. Mesela yangının çıktığı restoranda hiç yok, kumarhanede de çok az sayıda var, kısaca sadece prosedürde olması gerektiği kadar var. Telefon ile yangını diğer kat ve bölümlere kablolar da yandığı için haber veremiyorlar.
Yangından sonra şu ortaya çıkıyor, para kazanmaya gelince müşterilere yüksek fiyat çeken iş adamları, konu güvenlik yatırımına gelince devletin belirlediği minimum seviye ile yetiniyorlar. Tandık geldi değil mi?
Ayrıca MGM yangının otelin HVAC sistemi (Isıtma, havalandırma, klima) dumanı otelin farklı alanlarına yayınca duman sistemin kanalları ile koridorlara ve diğer bölgelere hızla taşındı. Sistem duman ve zehirli gazları tahliye edilecek şekilde tasarlanmadığından kayıplar arttı. İlerleyen satırlarda buna özellikle değineceğim…
Sonuç olarak 85 kişi ölüyor ve bunların 75’i duman zehirlenmesinden kaynaklı. Çok önemli bir şeyin farkına varıyorlar, o da havalandırma sisteminde plastik borular, yangın sırasında, toksik gazlar (örneğin, hidrojen klorür) yayıyor. Bu gazlar havalandırmadan odalara ulaşınca ölü sayısı artıyor…
Yine bu yangında da cesetler için, otelin önüne donduruculu tırlar geliyor ama bizdeki gibi üzerinde kızarmış tavuk resimleri yok!
Yangının gelişimini tek tek analiz edersek;
TELEFON SİSTEMİNİN ELEKTRİK KESİNTİSİNE BAĞLI OLMASI
Yangın sırasında otelin elektrik sistemi ciddi şekilde zarar görüyor. Elektrik kesintisi, yüzünden telefon sistemi çalışmıyor ve güvenlikler, diğer kat ve bölümlere yangını önceden haber verip uyaramıyor. O dönemdeki otellerde kullanılan telefon sistemleri, merkezi bir elektrik kaynağına bağımlı ve yedek güç sistemleri genellikle yok veya yetersiz.
HIZLI DUMAN VE ALEV YAYILIMI
Yangın, oteldeki elektrik tesisatını hızla etkilediğinden bu durum sadece telefon sistemini değil, aynı zamanda yangın alarmlarını ve acil aydınlatmayı da devre dışı bırakmış. Hatta bazı alanlarda telefon hatlarının fiziksel olarak hasar görmesi nedeniyle iletişim tamamen kesilmiş.
Otelde kullanılan, ahşap ağırlıklı dekorasyonlar, yanıcı kağıtlardan duvar kaplamaları, PVC tipi borular, oteldeki merdivenlerin yetersizliği, oda kapıları ve koridorların yangına dayanıksız olması, her yerde kolay yanıcı maddeden yapılan halıların, özellikle kumarhane ve koridorlarda bulunması ve hızla tutuşmaları, kaçış yolundaki aydınlatma ve işaretlerin yetersizliği, personellerin yeterli yangın eğitiminden yoksun olmaları, yangın kapılarının aleve dayanıksız olması ve dışa açılmalarındaki güçlükler vs. hepsi ABD için, sil baştan devrim niteliğinde dersler veriyor ve sistemi sil baştan değiştiriyorlar ama bu trajik yangın sonrası 85 kişi ölürken 700 kişi de yaralanıyor…
Yangından sonra birazdan bahsedeceğim, radikal tedbirler alınıyor ama sadece yeni yapılan otelleri kapsayacak şekilde. Malum iş adamlarının lobisi gereği, çıkacak yüklü masraflara karşı ciddi bir direniş görülüyor.
Evet o dönemin ABD’de de bir musibet yetmiyor! Ama hemen 1 sene sonra yine Las Vegas’ta bu kez Hilton Oteli yanıyor ve 8 kişi ölüyor. Böylelikle yeni binaları kapsayan yönetmelik, tüm binaları kapsayacak şekilde, Amerika genelinde bütün eyaletlere yayılıyor. İtfaiyenin yetkileri, üst düzeyde genişletiliyor. Dünya çapında kullanılan yangın prosedürlerinin neredeyse tamamına yakını işte bu MGM yangını sonrası oluşturulmuş.
MGM Grand Oteli de yıkılıp sıfırdan başka bir arsaya yüksek güvenlikle yapılıyor. Tabi burada ABD hukuk sisteminin rekor tazminatlara olanak sağlayan yönleri de oldukça etkili.
PEKİ YANGINA KARŞI NE TEDBİRLER ALINIYOR?
Yangının ardından, ABD genelinde oteller ve ticari binalar için daha sıkı yangın güvenliği standartları uygulanmaya başlanıyor.
İlk olarak yangın alarm sistemleri zorunlu kılınıyor ve daha hassas duman dedektörleri ve yangın alarmları belli bir standart hale getiriliyor. Yangın musluğu dediğimiz, sprinkler, belirli büyüklükteki tüm ticari binalar ve oteller için, m2 genişliğine göre zorunlu hale getiriliyor, sayıları arttırılıyor.
Mesela MGM otel yangınında sprink sistemi bulunmuyordu, sadece alt kattaki bazı noktalara göstermelik konulmuş halde olduğu biliniyor. Sprink sistemleri her odaya, koridorlara ve ortak alanlara şart koşuldu. Çok önemli bir standart olan; sprink başlıklarının ısıya ve dumana karşı duyarlı şekilde yangına hızlı müdahale için standartlar oluşturuldu.
Daha fazlası; erişilebilir, duman geçirmez, yeni tasarım kaçış merdivenleri tasarımlar teşvik edildi. Mobilya, halı ve diğer dekoratif malzemelerde, yangına dayanıklı malzemeler kullanılması zorunlu hale getirildi. PVC gibi zehirli gaz yayabilen malzemelere ciddi sınırlama getirildi. Halı, perde, döşeme malzemelerine zehirli gaz üretmeyen ve kolay yanmama özelliği olan malzeme zorunluluğu getirildi. Bugün kurallara uyan Türkiye’deki çoğu otelde de koridor halıları yanmaz ve zehirli gaz üretmeyen malzemelerden üretiliyor. Tabi denetim şart, Kartalkaya yangınında, otelin ahşap dekoru, koridorlardaki halılar vs. ortada…
Kartalkaya yangınında, mutfaktaki aşçının alev alan kızgın yağa su döktüğü ve bunun alevleri yukarı bacaya doğru coşturup bacada biriken temizlenmeyen yağları tutuşturduğu bilirkişi raporunda yer aldı. Bir personelin eğitiminin bile yangın küçükken söndürülmesindeki etkisi görüldü.
MGM yangını sonrası ABD’de bina çalışanlarına yönelik yangın güvenliği eğitimleri ve okullarda itfaiyenin verdiği belli aralıklardaki eğitimler arttırıldı. Binalarda tatbikatlar zorunlu hale getirildi.
MGM Grand Otel yangınında, merdivenlerden insanların niye rahat şekilde kaçamadıkları araştırıldı.
Yangın sırasında, merdiven ve asansör boşluklarının dumanla kaplandığı ve merdivenlerin duman geçirmez ve ısıya dayanıklı kapılarla donatılmadığı tespit edildi. Otelin kaçış yollarının, yetersiz, kolay erişilebilir olmadığı, ayrıca bazı yangın çıkış kapılarının kilitli olduğu veya aynı Kartalkaya’daki gibi çıkışlarda, eşya vs. gibi engeller bulunduğu kaydedildi. Yangına ez az 90 dk dayanıklı kapılar zorunlu tutuldu. Yine yangın sırasında dumanın yayılmasını anında engellemek için otomatik kapanan otomatik sensörleri kapıların zorunluluğu yönetmeliğe eklendi. Düşünün ki uykunuzdayken duman sinsice yayılıyor, koridora fark edip çıktınız, nasıl bayılmadan ilerleyeceksiniz?
MGM yangınında en çok ölüm zehirli gaz solunması nedeniyle olduğu için, çok önemsediğim bir önlem daha alındı. Duman tahliye sistemleri, kaçış koridorları genişletildi ve buna ek olarak da havalandırma sistemleri, yangın sırasında otomatik olarak dumanı dışarıya tahliye edecek biçimde yeniden tasarlandı. Yangın merdivenlerine yönelik de fazladan duman tahliyesi için kanallar oluşturuldu.
Yine yangın çıkışlarında acil durum işaretlerinin yetersiz, duman nedeniyle görülmez olması, renklerinin daha belirgin, sayılarının da arttırmasına, ışıklandırılmalarına sebep oldu. Asansörlerin yangın sırasında kullanılması da uyarılarla yasaklandı. Maalesef Bolu’da da asansör kullanmaya çalışan yurttaşlarımız canından oldular.
MGM yangını sonrası acil durum iletişim sistemleri, elektrik kesintilerinden etkilenmeyen, bağımsız hale dönüştürüldü, jeneratörler kuruldu. Alarma ve uyarı sistemleri tüm oteli aynı anda otomatik bilgilendirecek şekilde yeni baştan dizayn edildi. Personele kaçış sırasında konaklayanlara nasıl yol gösterecekleri eğitimler arttırıldı.
Her türlü elektrik tesisatına, duman dedektörlerine vs yangına dayanıklı olma ve yalıtım şartı da konuldu.
Sonuç olarak maalesef ‘bir musibet bin nasihatten iyidir’; herkes bugün milli felaketi o suçlu, bu haklı diye ekranlarda tartışıyor. Makamlarda oturanlar maalesef sorumluğu üzerlerine almıyorlar.
İfadelerini dinlediğimiz; tüm bakanlar masum, il özel idaresi masum, otel sahibi masum,belediye başkanı ve itfaiye masum, otel çalışanları masum, hatta utanmasa otel sahibi de kendisini masum ilan edecek.
Bu ülkede, makamlara oturmak için yarışanlar, sorumlulukla görevlerini, kurallara uyarak yapmadıklarından, her türlü rüşvet, kılıfına uydurma gırla devam ettiğinden anneler çocuklarını, babalar oğullarını toprağa gömüyor.
Diliyor ve umuyorum ki bu yangın Türkiye için bir milat olur, gerekli dersler çıkartılıp tedbirler ve denetimler arttırılır. Suçlular gerekli cezaları alırlar…
Cidden bir kez olsun yaşanan bu acı sonrası dünyaya örnek olabilecek şekilde otel ve işyerlerimiz denetlensin yepyeni uygulanan bir yönetmelik çıksın
Bu yangını gençler bilmez, bütün dünya geneli yangın güvenlik sistemleri siz baştan güncellenmişti. Bu olaydan sonra bir daha böyle 80-90 kişinin öldüğü bir yangın yaşanmadı. 11 Eylül hariç o da terör saldırısıydı. Uçak yakıtı vs.
ABD beni hic ilgilendirmiyor !
Bu benzetmeden neren CIKTI.
45 yil öncesinde yasamiyoruz !
Devamli varsa yoksa ABD !
ABD cocuklarimiyiz….
çok bilgilendirici bir yazı ne tarafınızla okudunuz anlamadım. ABD övgüsü vs yok bence
Serkan Öz ne diyor? “Tayyip’in ailesinden birileri o otelde olsa sonuç ne olurdu? Kimse Turizm Bakanı’nı korumaya cesaret edemezdi.”
Küçük abd olma yolunda emin adımlarla ilerlerken acaba bu inşaa sürecinde aynı şekilde bilişsel altyapımız mı oluşturuluyor diye düşünmeden edemiyorum. Aynı olaylar ile aynı hatıralar üretiliyor gibi ya da her şey bir tesadüf.