Erdem Atay yazdı…
Halil Falyalı’yı gerçekten Söylemez Kardeşler mi öldürdü?
Aralarında bir husumet mi vardı?
Bu olayın Türkiye ve KKTC’deki iktidarı ne kadar ilgilendirdiği tartışmanın bir başka boyutu…
*
Daha önceki Falyalı yazımın girişinde Sedat Peker üzerinden Kıbrıs’ı ‘çözen’ gazetecilere değinmiştim. Anlaşılan o ki, yine değinmek zorundayım.
Her gün yeni bilgiyle karşımıza çıkan bazı gazeteciler, ‘kesin bilgi’ ifadeleriyle halka kendilerince bir şeyler aktarıyorlar.
Nasıl bu kadar rahat ağızlarından isimler çıkıyor, nasıl somut veriler olmadan konuşabiliyorlar, anlamak mümkün değil.
Bu yazıda onların yazılarını yalanlamak ya da hangisi doğru hangisi yanlış gibi bir çetelenin tutulacağı yok. Zira söylenen çoğu bilgi yanlış!
Biz somut bilgiler üzerinden devam edelim.
*
Falyalı ile ilgili ilk yazımda, bu cinayeti kimlerin işleyebileceği üzerine 3 senaryodan bahsetmiştim.
Birincisi Falyalı’nın 10 milyon dolar borcu olduğu ve vermediği için aralarında husumet bulunan Behçet Töre gerçeğiydi…
Diğeri her zaman herkesin aklına gelebilecek olan kişi, Veysel Şahin…
Üçüncüsü de Türkiye’yle bağlantılı bir organize suç çetesi…
Tabii ki dördüncü senaryoyu herkes konuştuğu için yazmamıştım. O da bu işin arkasında Türkiye’deki iktidara yakın kişilerin olabileceği…
Bu dördüncü senaryoyu Sedat Peker’in anlattığı olaylar üzerinden değerlendiren ve Peker’in anlattığını yüzde yüz doğru kabul eden bir zihniyet hep dillendirdi.
Bir de ‘Ne olursa olsun, bunu siyasi bir çıkara dönüştürebilir miyiz’ diye düşünen fırsatçıları dile getirmişti.
*
Cinayetin ardından bu senaryolar konuşulurken, Türkiye’den gözaltına alınan Mustafa Söylemez ve bazı adamları gündem oldu.
Acaba Söylemez Kardeşler mi yapmıştı bu suikastı? Polisin elindeki delil neydi?
İlk delil Mustafa Söylemez ile Halil Falyalı’nın cinayetten kısa bir süre önce telefonla görüştüğü bilgisiydi.
İkincisi ise yakalanan kişilerin Söylemezlerle ilgisi olabileceği üzerineydi.
Söylemez’in avukatı Fatih Söylemez de bir açıklama yaptı, Mustafa Söylemez’in sadece ifade vermeye çağırıldığını, cinayetle uzaktan yakından ilgilerinin olmadığını söyledi.
*
Peki buna inanalım mı?
Elimizde bilgi olmadan karar vermek doğru olmaz, yoksa diğer gazeteciler gibi boşa düşeriz. Biz bilgileri yazalım…
*
Söylemez Kardeşler ile Falyalı arasında bir husumet var mıydı?
Herkes bu soruyu soruyor.
Önce şunu söyleyelim…. Söylemez Kardeşler, Bucaklar ile kan davalık… Bucaklar ile de Falyalı’nın arası iyi diye biliniyor.
Birinci ayrılık burada…
Ama asıl husumetin nedeninin para olduğu konuşuluyor.
*
Mart veya Nisan 2020 tarihinde, başlarında Mustafa Söylemez olmak üzere, Söylemez Kardeşler, Türkiye’den yatla yola çıkıyor. Kıbrıs’a geliyor.
Yatı da çok da büyük olmayan, yaklaşık 15-20 yat sığacak kadar yeri bulunan Halil Falyalı’nın marinasına demirliyor.
Marinaya yabancı bir yatın demirlendiğini gören Falyalı ve adamları bir anda yatın önüne geliyorlar ve büyük bir gerginlik çıkıyor. Ama Kıbrıs’a kalabalık şekilde ‘çıkarma’ yapan Söylemez Kardeşler, yürüyerek bölgeden ayrılıyor.
İddia o ki, Söylemez Kardeşler’in bu hareketi yaparak Falyalı’nın gücünü, deniz yoluyla marinasına gelindiği zaman nasıl bir tepki vereceğini ve tavrını keşfettiği söyleniyor.
Acaba yatla yanlarına yaklaşıca Falyalı ve adamları nasıl tepki veriyordu?
Söylemezler bu tepkiyi gördü…
*
… İşte o tarihten sonra Falyalı’nın çevresinde onu ve adamlarını sürekli takip eden bir ekip vardı. Hatta öyle ki, bu ekip Falyalı’yı drone’larla bile takip etti, drone’larla villasını inceledi.
Kıbrıs’ta Falyalı’yı takip eden kişilerden birinin adı Ömer’di. Hakkarili olduğunu söylüyordu. Yaklaşık 40 yaşlarındaydı…
Hakkarili Ömer’in yanında Tekirdağ Hayrabolulu bir kişi daha vardı.
Uzaktan istihbaratçı ya da polis gibi görünüyorlardı. Okumuş, kibar ve nasıl konuşup, giyineceğini bilen kişilerdi. Kiralık araçlarla geziyorlardı. Bu konulara hakim kişilere göre, bu iki kişi hiç de ‘mafya’ya benzemiyordu.
Ama Kıbrıs’ta tek bir hedefleri vardı: Falyalı’dan 6 milyon dolar almak.
Bu iki kişi sürekli Falyalı’nın etrafında gezmenin yanında bir esnaf dükkanına da girip çıkıyorlardı.
2020 Temmuz ayının sonlarına gelindiğinde ise 2 milyon dolar Falyalı’dan alan bu kişiler, etrafına ‘4 milyon dolar daha alacaklarının olduğunu’ söylüyordu.
Onlarla görüşen biri, “Bu kişiler bize ‘şişkoya’ (Falyalı) çökeceklerini söyledi. Çok profesyonel çalışıyorlardı, çok kibar ve beyfendi gibi duruyorlardı ama kararlıydılar da. Bence Falyalı’yı öldürecekleri belliydi” İfadelerini kullandı.
İşte bundan hemen sonra yatla ülkeyi terk ettiler.
*
Şimdi sorulması gereken soru şu, bu istenilen 6 milyon dolar neyin ve kimin parası?
Bu sorunun yanıtını çözemeyeceğiz belki ama şu bir gerçek ki Söylemez Kardeşler ile Halil Falyalı arasında bir husumet kesin var.
Cinayeti onların işlediğine dair somut bir verimiz var mı?
Bizim yok!
Artık bu devletin işi…
İzleyelim görelim…
***
Edindiğim bir diğer bilgiye göre Mustafa Söylemez cinayetten önce bir otelde konaklamış, cinayetten sonra da sabaha 04.00 uçağıyla Türkiye’ye dönmüş. Resmi bir şekilde giriş çıkış yapmış…
Peki kaçtığı iddia edilen kişiler nerede?
*
Kıbrıs’ta çok kişinin bilmediği konuları yazmaya devam edeceğim.
erlik de son videosunda bu ilişki ağına değinmiş.
Tabii ki dördüncü senaryoyu herkes konuştuğu için yazmamıştım. O da bu işin arkasında Türkiye’deki iktidara yakın kişilerin olabileceği…
Değerli Kardeşim, bu tümce yerli yerinde. Bu pilav daha çok su kaldırır. Kalemine sağlık.