Hüseyin Vodinalı
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Diğer
  4. ‘Dolarının yeşiline ölürüm Amerikam!’

‘Dolarının yeşiline ölürüm Amerikam!’

featured

Hüseyin Vodinalı yazdı…

Putin, Biden’ın köşeye sıkıştırması ve Donbass’taki faşistleri saldırtmasıyla Ukrayna’ya harekata başladı, bizim Amerikancı koro feryadı bastı:

“Ayy ne çok Rus aşığı varmış, savaşa da, işgale de karşıyız!”

“Bakın iyi ki NATO’dayız, sonra Putin gelir Kars, Ardahan’ı alır!”

“Emperyalist Rusya Sovyetler Birliği’ni yeniden canlandırmaya çalışıyor”

“S400’leri neden aldık ki zaten!”

Hele artık isim vereceğim, iki tanesi harikaydı!

Suriye felaketinin mimarı, şimdinin 6’lı ganyan küçük ayağı Ahmet Davutoğlu ile Irak’ın işgalinin hızlı savunucusu ve kraliçenin sevdiği insan Abdullah Gül.

Kafa kesen IŞİD teröristleri için öfkeli gençler diyen Davutoğlu “NATO’nun ipine sarılalım” meali mesajlar yayınlarken, Irak’ın hukuk ve insanlık dışı işgali için kendini paralayan (Telafer’de Türkmenler Amerikan ordusunun uranyumlu bombalarıyla katledilirken dönüp başka tarafa bakan) eski Başbakan Gül de “Uluslararası hukuk, gak guguk, Rusya kötü, cıss” manasında tweetler attı.

Bu arada, 2003’te Kuzey Irak’a girmememiz için ABD ile milyar dolar pazarlığı yapan eski Ekonomi Bakanımız Ali Babacan da elbette Batı cephesinde yerini aldı.

E AKP zaten doğumundan itibaren bir NATO partisiydi.

Ukrayna’yı açıkça destekleyen tutumu ile yeniden Biden ile arayı yapmaya çalışıyor.

Bunları tanıyın.

Bunlar, gazeteci, diplomat, siyasetçi, tarikatçı, cemaatçı, akademisyen, işadamı, hatta emekli asker şeklinde dolaşırlar.

Her haltı en iyi onlar bilir.

Amarika’lara gider, onları tanırlar, elçiliklerinden çıkmazlar.

Yağlı ballı işleri de böyle kaparlar.

Ya temsilci olurlar, ya vekil, ya profösör filan.

Siyasetçilerin renk ve ideoloji farkı da yoktur Amerikan seviciliğinde.

Dincisi de, liberali de, sosyal demokratı da, milliyetçisi ve hatta Kürtçüsü de hep NATO havuzundan çıkmadır.

Aynı Amerikancı koro, Emekli Amirallerin Montrö duyurusunda nasıl linç harekatı düzenlemişti hatırlayın.

Mesela İYİP lideri, Tansu Çiller’in eski İçişleri Bakanı Meral Hanım, Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu amirallerine “Zevzek” diye hakaret etmişti.

Mesela dünyanın öbür ucundaki Uygurları, sözde “Çin zulmünden kurtarmak için” Amerikan kampanyasına katılırlar ama burunlarının dibinde Irak’taki Türkleri (Türkmen –ve Azeri- ifadesi Amerikalılar tarafından dilimize oturtulmuş. Bunu ve bu Amerikan sevicilerinin pek çok maceralarını Emekli Büyükelçi Müfit Özdeş’in “Harici bir Hariciyecinin Not Defteri” isimli harika kitabında okumanızı tavsiye ederim. HV) 1950’lerden beri, yani NATO’ya üye olunduktan bu yana görmezden gelirler. Görseler de, bir iki Abdurrahman Kızılay türküsü söyler geçerler.

NATO sistemi Türkiye’de maalesef hala en geçerli sistemdir.

NATO düzeni Amerikan düzenidir.

Amerika, Türkiye’nin önce Komünist olup Sovyet kampına kaymaması, ardından Kemalist olup (Muhteşem Finlandiya örneği ortada) tarafsızlığa geçmemesi için elinden geleni ardına koymamıştır.

Önce milliyetçileri, sonra dincileri en sonda da solcuları örgütlemiştir.

Milliyetçiler, Türkçülüğü bırakıp mukaddesatçılığı, anti komünist Amerikancılığı seçmiş, dinciler gerçek dini boşlayıp tarikat ve cemaat düzenine geçmiş, solcular da Batı tipi foncu Sorosçu kimlikçi sözde yeşil solculuğu tercih etmiştir.

Burada fon, anahtar kelime tabii.

Dolar sistemi esastır yani.

Herşey hala dolarla hesaplanır, en değişmez gerçeğimiz dolardır.

Öyle ki, “dolarının yeşiline ölürüm Amerikam” türküsü, NATO’nun ilk yıllarındaki “zeytinyağlı yiyemem aman” türküsünden bile daha çok popülerdir yalnız ve güzel ülkemde.

Yalnız son dönemlerde kamuoyunda giderek daha çok bilinçlenme belirdi.

Amerika’nın başımıza getirdiği belalar, NATO üyeliğinin elimizi kolumuzu bağlaması gibi somut tespitler dillendirilmeye başlandı.

İşte şimdi Rusya’nın harekata geçmesiyle birlikte NATO’nun ‘kağıttan kaplan’ olduğunun (Bunu bizzat eski Amerikan Başkanı Trump söyledi önceki gün) ortaya çıkmasıyla, bir anda bu NATO özel harekat ekipleri salvoya başladı.

Bugün NATO üyesi olarak Rusya’dan çok daha fazla Amerika’nın tehdidi altında yaşıyoruz.

Suriye’de, sınırlarımızda 100 bin kişilik PKK ordusu Amerika tarafından eğitilip, silahlandırılıyor.

İdlib’deki dinci teröristleri Amerika yeniden organize etmeye başladı.

Afgan hükümetinin parasına el koyuyor, aç Afganlar ülkemize doluşuyor.

Yunanistan’ı üs manyağı yaptı, yşimdi de üzerimize saldırtıyor.

Doğu Akdeniz’de karşımıza düşman koalisyonlar çıkartıyor.

Vatanseverleri harcamak için yeniden FETÖ kumpasları kurmaya çabalıyor.

Ama kargadan başka kuş NATO’dan başka örgüt tanımam diyen CHP liderine göre NATO “demokrasimizin güvencesiymiş!”.

Bir buna çok güldüm son günlerde, bir de Joe Biden’ın “Ukrayna halkının yanındayız” lafına!

Ama NATO şürekasına kötü haberlerim var.

Bitti o güzel pırıltılı günleriniz.

Dünya artık yeni bir döneme girdi.

Bu dönemin adı Avrasya Çağı.

Atlantik düzeni çok da uzak olmayan bir gelecekte yıkılacak.

Rusya Lideri Putin işte bunu yapıyor.

Çin Lideri Şi Cinping ile birlikte hem de.

Yarın öbür gün Tayvan’dan da sesi duyarsınız.

NATO’cuların iddialarının aksine her iki ülke de yayılmacı değil. Sadece güvenlik devletleri.

Şimdi beni de “Rusçu, Çinci, ÇinRus” muhibbi diye damgalayacak bu NATO’cular ama durum budur.

Bir de şöyle bir durum var.

Bu NATO’cu ekiplerin atası “İngiliz Muhipleri Cemiyeti”dir.

Bunlar Osmanlı’nın son döneminde faaldi.

Çareyi gavurda gören Tanzimat ve Mütareke ‘münevverleri’ ile dönemin İskilipli, Seyit Rıza, Şeyh Sait gibi ağaları ve tarikatçıları bunlardandı.

Bu Amerikan muhipliğinin kökleri buralara kadar dayanır.

Bunlar Türkleri de sevmez, Atatürk’ü de.

O yüzden siz, siz olun, ‘Ay ben hem Atatürk’ü, hem Amerika’yı seviyorum’ diyenlere inanmayın.

Bitirdim aslında yazıyı ama bir iki cümle ile Ukrayna olayına gelirsek.

Ukrayna harekatı için Rusya kadar somut gerekçesi olan bir ülke daha yoktur.

Bir- ABD, NATO’nun bırakın Ukrayna’yı, Romanya, Polonya, Baltık ülkeleri ve Bulgaristan dahil hiç bir eski Demirperde ülkesini üye yapmayacağı sözü kapı gibi duruyor.

İki-Ukrayna’daki 2014 Maydan darbesi, Türkiye’deki 15 Temmuz 2016 darbesiyle ruh ikizidir. 2014’teki darbe sonrası yönetime gelen faşist Amerikan kuklaları, son 6 yılda Donbass Rus bölgesinde 3 bini çocuk, 14 bini sivili katletti.

Üç-Bu çatışmalar sonrası Rusya-Ukrayna-Almanya-Fransa arasında varılan Minsk Anlaşması’nda Donetsk ve Luhansk bölgelerine özel statü tanınacağı hükmü Kiev hükümetince imzalanmıştı. Ama Zelensky denen komedyen bunu tanımadıklarını ve NATO üyesi olacaklarını söyledi.

Dört-ABD ve NATO Rusya’nın haklı olarak istediği güvenlik garantilerini asla vermedi. Yazılı olarak, Ukrayna NATO üyesi asla olmayacak deselerdi, bu harekat olmazdı. Ama aksine bölgeyi silah ve terörist deposuna dönüştürdüler.

Beş-Ukrayna’nın asla NATO üyesi olmaması gerektiğini söyleyen Brzezinski, Kissinger, Kennan gibi usta stratejistler, aksi taktirde Rusya’nın kesin olarak sahaya ineceğini söylemişti. Biden bunu bilerek bu işi bu noktaya getirdi.

Altı-Ukrayna’ya düzenlenen nokta operasyonlurında ölen kişi kadar son 10 yıldır her gün Yemen’de insan ölüyor. Bu savaşı perde arkasından İngiltere ve ABD yönetiyor.

Yedi-ABD’nin 1945 sonrası onlarca ülkeye düzenlediği işgal harekatlarında en az 20 milyon insan öldü. 38 ila 60 milyon insan ise evlerinden oldu. Bunların 10 milyona yakını bizim ülkemizde yaşıyor. ABD terörü destekledi, teröristlere darbe ve vekalet savaşları yaptırdı. Uluslararası hukuka bir gün bile uymadı. Irak’taki katliamını ortaya çıkaran Assange ise hapishanede öldürülmeye çalışılıyor.

Sekiz-NATO üyeliği, güvenlik bir tarafa bize beladan başka bir şey getirmedi. Sadece ucuza (23 centlik) NATO askeri olduk. 1960 ihtilali sonrası duruşmalarda İstanbul MİT merkezine Amerikalıların her ay bir çanta dolusu yeşil dolar getirdikleri ortaya çıktı. 1962 füze krizinde az daha Türkiye, halkının haberi bile olmadığı nükleer başlıklı Jüpiter füzeleri yüzünden Sovyet nükleer füzelerinin hedefi olacaktı. NATO sistemi Türkiye’nin iç dinamiklerini de sakatladı. Faşizan bir derin devlet yapısı getirdi, aydınları ve idealistleri biçti. Bugün bu durumdaysak, işte bu yüzden, NATO üyeliği ve NATO kafası yüzünden buradayız.

Dokuz-Kurtuluş Savaşı’nı SSCB yardımları ile kazanan Atatürk’ün dış politika vasiyetini hatırlatayım: Sovyetler (Rusya) ile dostluğu bozmayın, Kerkük ve Musul’daki Trüklere sahip çıkın ama Araplara bulaşmayın, Batı ile ittifak ilişkilerine kesinlikle girmeyin.

On-Yeter yoruldum artık, bu NATOcular zaten laftan anlamaz. Onlar sadece yeşil dolarları sever.

Nokta.

 

e-posta adresim: huseyinvodinali@veryansintv.com

 

 

 

 

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

13 Yorum

  1. 28 Şubat 2022, 09:51

    Bu kadar öz ve net açıklanır. Yüreğinize, aklınıza, bilincinize sağlık. Sağ olun, var olun sayın Vodinalı

    Cevapla
  2. 26 Şubat 2022, 20:56

    huseyin bey sizin guzel yazilarinizi okudum istifade ettim,ancak bu benim icin buyuk bir hayalkirikligi.yazinizda abd,bati ,nin dunyaya bize ne buyuk kotulukler yaptigini yazmissiniz ki hepsi dogru ancak guclu olanin zayif olani isgal ettigi tehdit ettigi bir dunyada tabiki direnin tarafini tutacagiz rusya saldirgandir ve abd nin irakta yaptigindan bir farki yoktur yaptiginin

    Cevapla
  3. 26 Şubat 2022, 16:07

    Ağzınıza beyninize sağlık . Bu yazınızı Türkiye de herkes okumalı

    Cevapla
  4. 26 Şubat 2022, 14:13

    Dokuzuncu maddenin kaynağını bilen var mı?

    Cevapla
  5. 26 Şubat 2022, 13:51

    Madde Sekiz biraz daha detaylandirilabilirdi. SuperNato, Gladyo/Kontrgerilla’nin basimiza ordugu coraplar, katlettikleri aydinlar. Komunizm’le mucadele dernekleri, Fetullahci Gladyo (Natocu) vs

    Cevapla
  6. Afrika’yı borçla köleleştiren Çin’i de yazar mısınız?

    Cevapla
  7. 25 Şubat 2022, 21:15

    Yaziniza aynen katiliyorum sayin Vodinali varolunuz.

    Cevapla
  8. Onbir-Ağzına sağlık!

    Oniki-Doğrunun gemisi yan yatar ama batmaz.

    Onüç-Önünde sonunda Kemalizm,önünde sonunda yine Türk Devleti yeni Türk Devleti

    Ondört-Dön de g….ü ört (Altılı ganyan ittifakına ayrı abuş şebekesine ayrı)

    Not:Azeri uyduruğunun Stalin’e ait olması gerekir.Türkmen kelimesi için ise yetmiş iki çeşit tez var.Olsun!Hepsi biziz biz Türk’üz!

    Cevapla
  9. 25 Şubat 2022, 18:17
    Cevapla
  10. 25 Şubat 2022, 17:19

    “Türkmen –ve Azeri- ifadesi Amerikalılar tarafından dilimize oturtulmuş.” cümlesi doğru değil. Bu ifadeler sovyetler tarafından uydurulmuş şeylerdir.

    Cevapla
Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!