Hüseyin Vodinalı
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Manşet
  4. Pandemi öncesinden ‘aşı karşıtlığı’ edebiyatı

Pandemi öncesinden ‘aşı karşıtlığı’ edebiyatı

featured

Hüseyin Vodinalı yazdı…

İzmir Kitap fuarındaki Pankuş Yayınları standında “Covid-19 Bir Virüsten Ötesi” ile “Bir Vesayet Örgütü olarak NATO” kitaplarımı imzalarken bir okurum bana 2019 Eylül ayının Tübitak Bilim Teknik (BT) Dergisini getirdi. 

Türkiye’nin en yaygın takip edilen devlet destekli dergisinin kapak konusu: “Aşı mı Salgın mı? Aşı Karşıtlığı Eğilimi” idi. 

Poster olarak aşı veriliyordu. 

Kapaktaki ikinci küçük başlık ise “İklim Değişikliği ve Mikroorganizma ilişkisi” idi. 

Derginin Yayın Yönetmeni Özlem Kılıç Ekici giriş yazısının ilk cümlesinde: “Aşı karşıtı eğilimlerin özellikle son yıllarda artmasıyla, gelişmiş ülkeler de dahil tüm dünyada aşılanma oranlarında azalmalar ve buna bağlı salgınlar görülmeye başlandı” diyordu. 

91 sayfalık dergide tam 23 sayfalık makalenin yazarı dergi muhabiri İlay Çelik Sezer.

“Küresel Sağlık Tehdit Altında” alt başlığıyla yayımlanan makale özetle Davos Dünya Ekonomik Forumu ve Batılı kapitalistlerin himayesindeki Dünya Sağlık Örgütü’nün söylemini kullanıyor: “Aşı Karşıtlığı-Reddi-Tereddüdü”, “Sahte Bilim”, “Komplo  Teorileri” vb. 

Makale ağırlıklı olarak Amerika’daki kaynaklardan yararlanmış.

Gerçekten de pandemi öncesinde de ABD’de aşı karşıtı hareketler vardı. 

Başını şimdiki ABD Başkan Adayı Robert Kennedy Jr.’ın çektiği gruplar yaygın argüman olarak aşılarda kullanılan cıva ve benzeri yabancı materyallerin çocuklarda otizm gibi ciddi yan etkilere yol açtığıydı. 

Ancak derginin yayınlandığı 2019 Eylül’ünde ortada ne Covid 19 virüsü, ne pandemi ne de mRNA tipi yeni aşı tekniği vardı. 

Zaten makalede bahsedilen aşı türleri arasında mRNA sayılmıyor.   

Covid 19 pandemisi dünyada ilk kez Çin’in Hubei kentinde Kasım 2019’da görüldü. 

Yani, BT’deki makaleden iki ay sonra. 

Ekim 2019’da ise DSÖ, Davos, bill Gates, CIA ve büyük (ilaç) şirketlerinin katıldığı, pandemi senaryosunun simüle edildiği ünlü “Event 201” düzenlenmişti.

Bunun hemen öncesinde ise Ağustos 2019’da ABD Maryland’deki Fort Detrick Askeri Biyo savaş üssünden bir sızıntı olduğu ve üssün kapatıldığı haberi New York Times’ta yayımlandı. 

Virüs ve pandemi hikayesinin giriş yazısı aslında 2009’daki Domuz Gribi salgınındaydı. 

O dönemin Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Margareth Chan, 100 milyon kişinin bu hastalıktan ölebileceğini söyleyerek eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in de yönetim kurulu üyesi olduğu ilaç şirketlerinin ekmeğine yağ sürmüştü. 

Bu konuda koca bir kitap yazdığım için tek tek anlatmayacağım ama Tübitak’ın popüler bilim dergisinin, küreselci “aşı karşıtlığı”söylemini daha pandemi başlamadan, ama hemen de öncesinde kapaktan uzun uzun aktarması dikkatimi çekti. 

Makalede ayrıca tıpkı küreselcilerin işaret ettiği gibi “İletişim ve medya ortamı”, “aşı karşıtı lobiler”

Ben aşı karşıtı değilim. Aşıların hayat kurtardığına inanıyorum. Ancak henüz test edilip sonuçları gözlenmemiş yep yeni farklı bir teknolojinin insanlar üzerinde fütursuzca kullanılması bile yeterince büyük bir skandal. 

İşin komplo boyutlarını kitabımda anlattım, onlara bile girmiyorum. 

Aşı karşıtı veya komplo teorisyeni değilim ama bir gazeteci olarak olmam gerektiği gibi şüpheciyim. 

Küresel elitin nüfus azaltma ve gözetleme kapitalizmi projesi ortadayken ve tek hedefleri daha çok kar etmek olan ilaç firmaları tarafından fonlanmış “bilim” ve DSÖ de artık biliniyorken bazı soruları sormanın zamanı geldi de geçti. 

Bugün bütün dünya, milyarlarca insanın bedavadan kobay olarak kullanıldığını ve mRNA aşıları sonrası 2 binden fazla (bazıları ölümcül kalp kası iltihabı veya pıhtı sonucu felç ve kalp krizleri gibi) yan etkileri olduğunu gördü. 

Pandemi zamanı TV’lerde mRNA aşılarından şüphelenenleri düz dünyacı manyaklar olarak niteleyen sözde bilim insanları hala hesap vermedi.

Batıda ise hesap sorma süreçleri tüm hızıyla yaşanıyor. 

Küreselci elitin yeni kozu, (insanları suçladıkları) iklim değişikliği ve siber saldırılarla medeniyetin sona erdirilmesi. 

Bundan sonra Tübitak BT dergisi kapaklarına dikkat etmeliyiz sanırım!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. VERYANSINTV`nin konuya Hüseyin Vodinali üzerinden egilmesi beni mutlu etti !!!!

    Gencligimde ( 1980 öncesi ) Tübtak – Bilim ve Teknik dergisini düzenli aliyordum.
    Bugünde oldugu gibi o zamanda bilimsel ALINTIlar yapiyordu.

    Bugün ögrendim ki, onada rahmet okutmuslar !!!!

    Evet cok dogru; Bilim ve Teknik`i izleyin iki ay sonra ne olacagini ögrenin durumu ortaya cikiyor !

    VERYANSINTV ye tesekkürler !!!

    ( imamoglu – SARI Muhalefet bu konuda tehlikeli / yanlis yolda !!! )

    Cevapla
  2. Yaşasın Cumhuriyet!

    Cevapla
Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!