Hüseyin Vodinalı yazdı…
Hani evlenme çağına gelen kızlar uzatmalı sevgililerine sürekli sorarlar ya.
“Mahmut biz şimdi neyiz? Bu ilişki nereye varacak, beni oyalıyor musun?”
Yani kızcağız haklı olarak, ‘oyalama beni, eğer niyetin faydalanmaksa ikile Mahmut’ demeye getirir.
Mahmut da ne yapsın, hem kızı elinden kaçırmamak, hem de yakayı kaptırmamak için sürekli yalan söyler: ‘şu bilmemne hallolsun, hemen evlenicez yavrum, şu annemin ameliyatı olsun hemen basarım nikahı’ gibi.
Teşbihte hata olmaz. Pek hoş bir benzetme olmadı biliyorum ama içine düştüğümüz durum da hoş değil.
ABD, 1950’den beri yüzümüze tükürdükçe, ‘yarabbi şükür’ diyoruz.
Öyle yozlaşmış bir siyasi sistemimiz var ki, memleket iyice deforme oldu.
ABD, Yunanistan’ı ve GKRY’imini bize karşı Doğu Akdeniz’de kullanıyor.
Türk düşmanı helenik koalisyona utanmadan Mısır, İsrail, Fransa gibi farklı Akdeniz ülkelerini de katıyor.
Suriye ve Irak’ta terör örgütü PKK’ya tam destek veriyor.
Hatta Ortadoğu’yu terk etme hazırlıkları yaparken, bölücü Kukla devlet adaylarına güvence bile veriyor.
Suriye’de PKK’ya ek olarak dinci teröristleri de Türkiye aleyhinde kullanıyor.
Karadeniz’de ise NATO ayağına savaş gemilerini bizimkilerle yan yana yüzdürüyor.
Neymiş, “stratejik müttefik, NATO üyesiymişiz” vs vs.
Bir de Karadeniz’de Rusya’ya karşı tatbikat yapıp Türkiye ile dalgasını geçiyor ABD.
ABD Donanması’nın Avrupa-Afrika bölgelerinden sorumlu, tarihte de ünlü 6. Filo aynen şöyle bir twit attı geçenlerde:
“#Karadeniz’de güvenlik ve istikrarı sağlamak için NATO müttefikleriyle birlikte Cumartesi günü yelken açmak harikaydı. Seninle yelken açmak bir zevkti Türkiye, #USSMountWhitney ve #USSPorter, Türk Fırkateyni TCG Yavuz (F 240) ile düzen içinde seyrediyor.”
Yav arkadaş bu kadar trajikomik bir durum olamaz.
Tam da ABD’nin “size savaş uçağı filan vermeyiz, hatta yağmurlu günde bir bardak su da vermeyiz” dediği bir dönemde.
Mavi Vatan’ın isim babası Cem Gürdeniz Amiral’in son twitinde dediği gibi:
“6. Filo mutlu. Karadeniz’de Türk savaş gemisi ile iyi bir hafta sonu geçirmiş Amerikan savaş gemileri. Ne güzel hayat! Dedeağaç tam gaz. Akdeniz’de Güney Kıbrıs’ın Nemesis Tatbikatıyla Türkiye’ye gözdağı, Karadeniz’de Yavuz firkateynimiz ile ortak eğitim. Şaka gibi. Vah ki vah!”
Bu arada son gelişme de şu ki…
Yunanistan ile 5 yıllık savunma anlaşması imzalayan ABD ordusunun, Kasım ortalarında Batı Trakya’daki Dedeağaç (Evros) Limanı’na bin askeri araç ile 120 yeni saldırı helikopteri indireceği bildirildi.
Hal böyleyken, biz ne yapıyoruz?
ABD’ye karşı direnç gösterebileceğimiz tüm olasılıkları elimizin tersiyle ittiriyoruz.
Mesela Rusya’ya karşı Ukrayna ve Gürcistan’ı destekliyoruz.
Karadeniz’e NATO ve ABD’yi sokuyor ve bir de eşlik ediyoruz.
Suriye’de Esad ile görüşmemekte diretiyoruz.
Irak’ta yine, kendi çıkarlarımız yerine Biden’ın aracılığına oynuyoruz. The Cradle’ın haberi bizim medyada görülmedi ama, Biden’ın Irak’ta Sünni partileri uzlaştırması karşılığında Ankara’ya BAE üzerinden 15 milyar dolar para vaadi yaptığı ortaya çıktı.
ABD, Yunanistan ve Rumları Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de bize karşı kullanıyor.
PKK/PYD ve türevlerini güney sınırlarımızda yine bize karşı kullanıyor.
Aynı zamanda bizi de Rusya, Çin ve İran’a karşı kullanabiliyor.
Bu ne mükemmel bir hikaye…
Tabii ki Sam amca açısından.
Bizim açımızdan ise, tek kelimeyle trajikomedya.
Türk tarihindeki devletler, hep Batı-Avrupa’ya yakın durmuştur. bir tek Atatürk döneminde olması gerektiği gibi bir dış politika yürütülmüştür. Atatürk döneminde bile çoğu bakan, bürokrat Avrupa’ya yakın durmuştur. yani bundan sonra da, Avrasya, Asya/Batı Asya’yla yakınlaşma beklenmesin.
hüseyin bey, çok haklısınız ancak bu bir manevra.. savunma sanayiinde istediğimiz aşamaya 20 yılda geliriz bu hızla devam edersek.. o yüzden zaman kazanmaya dönük gibi görünüyor. öte yandan ekonomik olarak da bu manevraya ihtiyaç var. esad ile hâlâ görüşülmemesinin 2 nedeni var sanırım.. ya abd’ye söz verdik ya da esad söz verdi.. birinden birisi.. ancak gördüğüm şimdilik durum bu gibi.. uzak olmayan bir gelecekte esad ile de görüşülecektir. çünkü suriye olayı böyle gitmez. az kaldı bence..
Hüseyin Bey,
Durum trajikomik filan değil. Orta güçte ve nükleer olmayan bir devletin iki haydut devlet arasında çâresizliği. Sağ tarafımızda ABD, sol tarafımızda Rusya. İkiside evlilik niyetinde değil, bizden istifâde etmek niyetinde, bizde zâten kimseyle evlenmek istemiyoruz. Tek çâremiz, gazımızı petrolümüzü çıkarmak, satmak, güçlenmeye, savunma sanâyinde bağımsız olmak için canımızı dişimize takıp çalışmaya devâm etmek. Hiç olmazsa Yunanistan gibi şey edilirken tavanı seyretme durumuna sokmadık kendimizi. Viya böyle. Selam ve sevgiler.
Hakikaten,traji komik bir durum.her tarafımız sarılmış durumda ise ki öyle..niye kimse harekete geçmiyor o zaman?
Ya da sadık(!) müttefikimize “gardaş senin derdin nedir” diye neden soran yok?neden?