Nejat Eslen yazdı….
Defalarca ifade etmiştim, kitabını da yazmıştım. Yine de tekrarlayalım. ABD günümüzde iki önemli sorun ile karşı karşıyadır.
ABD, küresel liderliği karşısında Çin’i, İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurduğu dünya düzenini sürdürebilme gayretleri karşısında ise Çin’i ve Rusya’yı rakip olarak görmektedir.
Mevcut dünya düzenine karşı olduğunu iddia ettiği Çin’i ve Rusya’yı ABD bu nedenle revizyonist güçler olarak tanımlamakta ve bu iki ülkeyi tehdit olarak değerlendirerek jeostratejisini buna göre tanzim etmektedir.
Otoriter yönetimin planlama avantajlarını kullanan Çin, liberal ekonomini uygulamaları ile hızla kalkınmış, üretim kapasitesi ile küresel, askeri gücü ile de bölgesel güç haline gelmiştir.
Çin, bu yüzyılın ilk yarısı bitmeden küresel liderliğe yükseleceğini resmen ilen etmiştir. Çin’in küresel liderliğe yükselmesi bir çok başka faktör ile birlikte Kuşak Yol İnisiyatifi’nin, bu mega projenin başarısına bağlıdır.
Bu mega proje Çin’e Avrupa’ya, Ortadoğu’ya, Afrika’ya açılmak için denizden ve karadan alternatif güzergahlar sunmaktadır. Okyanuslarda ABD’ye üstünlük sağlayıncaya kadar Çin, bu proje içinde, kara güzergahlarını, deniz kuşaklarına bağlayan ve dar boğazları baypas eden bağlantılar kullanmak istemektedir.
Rusya, ABD’nin egemen olduğu tek kutuplu dünya düzenine karşıdır ve çok kutuplu dünya düzenini savunmaktadır. Rusya, ABD’nin NATO’yu sürekli doğuya doğru genişletilmesinden, kendi sınırlarına yakın NATO birliklerinin ve silah sistemlerinin yerleştirmesinden, komşu ülkeleri NATO üyesi yapmak istemesinden rahatsızdır. Askeri gücünü geliştiren Rusya, önemli nükleer kapasiteye sahiptir. ABD’nin otuz üyeli NATO’yu tehdit ettiği iddiası doğru değildir.
Atlantik yapısı ile Çin arasında iç hat durumunda olan Rusya, Çin ile birlikte ABD tehdidi altında olduğunu değerlendirmekte, aynı tehdit altında olduğunu değerlendiren bu iki ülke ABD karşısında giderek yakınlaşmakta ve bir blok oluşturmaktadır.
Hem Çin’in ve hem de Rusya’nın mevcut dünya düzeni karşısında tehdit olduğunu iddia eden ABD’nin aynı zamanda bu iki ülkeye karşı tedbirler geliştirmesi ciddi bir stratejik hatadır. Çünkü, aynı zamanda iki tehdit karşısında olduğunu değerlendiren bir ülkenin, tehditlerden birisini sadece tespit etmesi, ikincisi ile hesaplaşmaya gitmesi gerekir.
ABD’nin küresel liderliğini devam ettirmesi, çok basit bir ifade ile Çin’in küresel liderliğe yükselmesini önlemesine bağlıdır.
ABD, bu amaçla, öncelikle Çin’in Kuşak Yol İnisiyatifi’ni engellemek, bu projenin iki önemli çıkış kapısını kontrol etmek istemektedir.
Kuşak Yol İnisiyatifi’nde de olduğu gibi Çin’in dünyaya açılan iki çıkış kapısı vardır.
Birincisi, batıda Doğu Türkistan üzerinden açılan karayolu kapısıdır. ABD, bu çıkış kapısını Uygur Türkleri meselesi üzerinden istikrarsızlaştırmak istemektedir.
ABD hegemonyasını çökmesini bizde arzu ederiz ama çin merkezli bir dünya düzeni Türkler için felaket olur, Çin’in Afrika’da yaptığı belli, tüm girdiği ülkeleri yüksek faizli borç ile iflas ettirmiş ve sanayi ve enerji ve madenlerine çökmüş. Birde türk cumhuriyetlerin çin ile komşuluğu var, mesela Kazakistan İran’ın iki katı toprak büyüklüğü var ama nüfusu 15 milyon, çin türk cumhuriyetlerin toprağını yatırım ve para ile satın alıp ve İsrail gibi kendi toprağına katabilir, ve zaten uluslararası sistemler küresel güçleri mahküm etmiyor ve edemez. Çinin yükselişi hatta Rusya için ABD’den daha tehlikelidir, çünkü Rusya’nın doğu semti fakir bölgelerdir ve Çin’in yutacağına müsait. Türkiye şimdi ABD tarafından kuşatılıyor ve burnunuzun dibindeki midilli adayı Yunan ABD’ye veriyor, Allah aşkına bu eğer ABD ve Yunanistan’ın birlikte Türkiye’ye saldırmak planı değilde nedir? Türkiye Atatürk önderliğinde milli mücadele verdiği gibi şimdide aynı mücadeleye ABD ordusu ile savaşmak ile vermesi zorunda ve bu konuda biz maalesef çin ve Rusya yardımına muhtaç olacağız, doğu Akdeniz Avrupa’nın zengin Arap körfezi gibidir ve bunu tam anlamıyla yutmasını istiyor, çin ve Rusya böyle bir savaşta eğer ABD’ye karşı bize yardım verseler bizim için iyi ve kötü sonuçlar olacak, iyi tarafı şu ki biz adalarımızı geri alırız ve ABD ordusuna ve imajına 1923te ingiltereye yaptığımız gibi hasar veririz ve tam anlamı ile ABD gücü çökmüş olur ama kötü tarafı şu ki böyle bir savaş para ve yüksek teknoloji ister, çünkü biz ABD istihbaratı ve uydu ve elektronik savaş teknolojileri üstünlük kazanmak ve bu savaşı yönetmek için ağır para ihtiyacımız var, Rusya ve Çin mutlaka Türkiye ile ABD olası bir savaşta ABD’ye karşı bize teknolojik ve para yardımları olacak ve bunun bedeli çin ve Rusya’ya yarı sömürgelik olacaktır, siyasi kavgaları bırakarak Erdoğan ile bunları görüşmeniz gerekir, çünkü söz konusu vatan