Nihat Genç yazdı…
Boykot, miting, direniş, toplantı kültürü kitleleri aktif yurttaş haline getirir! CHP Ekmeleddin ve Altılı Masa saçmalığıyla çok zaman kaybetti ve kitleleri pasifleştirdi! Oysa on yıllar önceden kitlelerin aktif hale getirilmesi siyasetin olmazsa olmaz amansız gerçeğiydi! Ve şimdi boykot ve direniş kültürünün yerleşmesi ve kökleşmesi için yıllara ihtiyacımız var! Yepyeni bir kitle kültürünün oluşması için yıllarca sürecek direniş kültürünün kökleşmesinden başka şansımız kalmadı! Direniş kültürü yepyeni bir bilinç öğretir, kitleleri eğitir, dostu düşmanı tanıtır, yanlışlarınızı test eder ve en önemlisi kitlenin kendine güvenini getirir! Açılım konusunda iktidardan farklı düşünmeyen CHP’ye kimsenin güveni yok ve direniş kültürü kimseye güvenilmeyeceğini de kitlelere öğretir! Şimdiden eyvallahsız ve hiçbir liderin peşinden gitmeyen cumhuriyete sahip çıkan yepyeni bir gençliğin seslerini duymaya başladık! Kitleler üç beş yıl geçmeden direniş nedir boykot nedir ne işe yarar ve ne yapmalıyız ve neyi eksik yapıyoruz düşüncesine tecrübe ederek ancak gelir ve kendini toparlar! Ülkemizde çok uzun sürecek yepyeni bir direniş iklimi ve mevsimi başlamak için zemin fırsat kolluyor ve başka da şansımız yok! Halk hareketleri zamanla kimseyi affetmeyerek aşırı ahlakçı bir zeminde radikalleşir! Halk hareketleri milli öfkeyi ve kamu vicdanını hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan ve bu tarihi öfkeyi hiçbir parti ve lidere yedirmeden saf haklılık salt doğruluk üzerinden hareket etmedikçe tarihi değiştiren o büyük gücünü toparlayamaz!
Boykot başladığında neyi boykot edeceğini dahi bilmeyen partiler liderler kitleler tanıdık! Oysa aydınlar kitleleri sömürgeci şirketler konusunda çoktan eğitmeliydi! Çünkü sömürgeci şirketler ve taşeronları savaş makinesi ve tek dünya düzeninin ta kendisidir! Son kırk yılda milletlerin ve devletlerin sahip olduğu bütün zenginlikleri ele geçirmişler ve büyük imtiyazlar elde etmişlerdir! Hem petrol, enerji, yüksek teknoloji, gibi, insanlığın günlük yaşamı için elzem olan zenginlikleri ele geçirmişlerdir, ve? Yine ekmek, su, et, süt, peynir, şeker, bakliyat vb. yani günlük yaşam için en temel ihtiyaç maddelerini ele geçirmişlerdir! Bu büyük devasa güce karşı ancak milli bir projeniz milli bir seferberliğiniz varsa baş edebilirsiniz! Öncelikle en temel ihtiyaç maddelerinin üretimi ve tedariki yeniden halkın ve devletin ve kooperatiflerin eline geçmeli! Bunun için en azından üç-beş yıla ihtiyacınız var, öncelikle, küçük esnaf, köylü, çiftçi, kooperatifler ve imalatçı sanayi korunmalı desteklenmeli ve zamanla en temel ihtiyaç maddelerinin üretimi ve tedarikinde halk ve devlet söz sahibi olmalı!! Mülkiyet ve girişimci özgürlüğünü Karma Ekonomi gereği ihlal etmeden halkın zenginliklerini yeniden halka vermenin yollarını bulmadan hiç bir boykot işe yaramaz hiçbir direniş netice almaz! Devletin kamu gücü ve müdahalesi geri gelmeli ve halkın üretim gücü büyütülmeli, değilse, küresel şirketler ellerindeki imkanlarla sizi susuz ekmeksiz unsuz yağsız bırakır ve kölece katlanmaktan başka şansınız kalmaz! Yani halkın günlük en temel ihtiyaçlarını temin için kamucu politikalar şarttır ve Cumhuriyetçilerin ilk işi köylüye çiftçiye kooperatiflere ve küçük esnafa sahip çıkmaktır! Çok iddialı konuşuyorum, bütün dünyalıların şirketlerce ele geçirilmiş zenginlikleri yeniden geriye almaktan başka şansları hiç yoktur ve bu milli seferberlik tarihi değiştiren Fransız İhtilali kadar önemli yepyeni bir dünyanın ayak sesleri olacak! Göreceksiniz önümüzdeki üç-beş yıl içinde bütün dünyada siyonist şirketler ve taşeronlarının yasak ve dayatmalarına karşı tüm dünyada eşi benzeri olmayan çok yaygın hareketler ortaya çıkacak ve büyük şirketlerin siyasetini ve medyasını derinden çok köklü şekilde sorgulayan yepyeni bir tarih başlayacak! Devlet müdahale gücünü gösterdikçe gün gelir ve büyük stratejik önemde petrol, enerji, maden gibi tesislerini millileştirip geri almaya başlamadan yaşadığınız dünyada bir hiçsiniz, kölesiniz, istediğiniz direniş istediniz büyük halk hareketleri içinde olun kölelikten kurtulmak mümkün değildir! Milli bir projesi olmayan partilerin boykotları sadece kitlelerin gazını alır ve kitleleri siyonist şirket ve taşeronlarının kurbanı haline getirir!
Laf dinlemediniz, sonunda lut kavmi gibi helak oldunuz, siz önce affetmez gazeteciliğinizi öne çıkartın ve en yakınlarınızı eleştirmekten geri adım atmayın, çünkü zulme karşı ancak aşırı ahlakçı bir siyasetle baş edebilirsiniz, kendi adamını koruyarak ancak rezil olur düşmanına benzersin ve gördük işte, sağcısı solcusu iktidarı muhalefeti herkes halkın parasını yiyor, güvenilecek insan kalmadı, ve kimse utanmıyor, kimin parasını yiyorlarsa onun kölesi oldular ve ekranlara çıkıp bizlere bir de yüzsüzce ahlak dersi verdiler yıllarca, sırf kendilerini besliyor diye liderlerinin şirin sevimili köpekleri oldular, şimdi insan içine çıkamıyorlar, laf anlatamadık, hangi görüşten olursan ol milletin parasını yenir mi, utanmaksızın yediler, yanlarına kar kalır sandılar, Allah’ın sopası işte, hepsi köşesinde rezillik içinde kıvranıyor, dünya bu, Allah’ın aynası, su da aynadır temiz arı ve içinizden geçer sizi sonsuzluğuyla yıkayarak, toprak da çiçeği çimeni de aynasıdır hayatın, para da aynasıdır karakterin, kim satıyor kim tenezzül etmiyor, halkı da aynasıdır yazarın siyesetçinin, aşk da aynaya benzer ve öyle bir algı çağına denk düştük ki aynalar da yetmiyor üç kağıtçı küçük beyinleri anlamak için, terörist teröristtir hırsız da hırsız bunun iktidarı muhafeleti olmaz, ey cüceler, fırından geçmemiş kelimeleri üflemek ne kadar kolaymış, ateşlere düşmeden yanmadan fırınlanmadan ötesine geçmek mümkün değil insan olmanın, ne kadar ucuzmuş üfürüp sallayıp milletin parasını yemek, milletine yalan söylemek na kadar ucuzmuş, tüm dünya topraklarının en ucuza satılan köpekleri, bu ne utanmazlık, kim şişirdi kim gaz verdi bu ucuz adamları, ve bu ne narsizm, hiç değilse Atatürk adını ağzınıza almayın, Atatürk beş kuruşu yemedi milletinin, ey, taş toprak insan, fırınlanmamış kelimelerle halkınızı bir daha enayi yerine koymayın, ahlakla oyun oynanmaz, ve köylü kurnazı siyasetçiler ahlaka da don gömlek elbise gibi fiyat biçtiler piyasa yapıp akıllarınca kahraman oldular, o küçük beyinlerinizin kapasitesine çok güvendiniz, ekranlarda her Allah’ın akşamı kelime çalımları kelime slalomları atarak milleti kandıracaklarını sandılar, oysa unuttular, Allah çok büyük, bu dünya hırsıza yalancıya üç kağıtçıya yanlarına kar kalmaz, siz de ey millet, büyük mucizeye şahit olacak ve göreceksiniz yepyeni tertemiz bir gençlik gelecek, sağcı solcu iktidar muhalefet demeden kimsenin adamı olmadan Cumhuriyet ve milleti için acımasızca ve gözünün yaşına bakmadan fikrine zikrine bakmadan alayından hesabını soracak!
Sevgili Nihat Genç, öncelikle çok geçmiş olsun, sizi özlemiştik. Cesur kaleminiz hiç susmasın. Çok haklısınız, siyasetin bu kadar kirlendiğini, kifayetsiz siyasilerin, milletin onca sorununa çözüm bulmak yerine, her gün ağız dalaşı yaptıklarını üzülerek izliyoruz.
Yüreğine ve zihnine sağlık Nihat reis !!
Yine farkındalığı artırıcı muhteşem tespitler.
Bu ülkenin sorununu mevcut siyasetçilerden hiçbiri çözemez diyen %39,5 seninle ve CvP ile 🙋♂️🇹🇷
İmza atmasanız dahi yazı tarzınız imzanızdır.Özlerim.Hayat iyi davransın size…
Abi inşallah gençlerin enerjisi setleri yıkarak gelir, zamanımız yok düşmanımız çok. Eline emeğine yüreğine sağlık sevgili Nihat Genç!
Ağbi, tekrar geçmiş olsun. Boykot kültürü konusunda söylediklerin çok doğru. Zihnimizi açtı bu tarz eylemler. Aktif olmak lazım. Şirketlere Dur diyebilen herşeye Dur diyebilir.
Hepsinden hesap soracağız Nihat abi merak etme. Çok uzak değil o günler.