Nihat Genç
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Diğer
  4. İttifakla Türkiye’nin en büyük düşmanı: Vatanseverler!

İttifakla Türkiye’nin en büyük düşmanı: Vatanseverler!

featured

Bir önceki ‘Koloni’de Muhalefet Günleri‘ yazımda şu soruları sormuştum, muhalefetin önünü çeken, önüne sürülen, ‘kahraman muhalif’ diye efsaneleştirilen kanaat önderlerinin, spikerlerin, yazarların, siyasilerin hangi muhalif mahfilden-partiden-sivil kurumdan olursa olsun tek ortak özellikleri neden ‘dünyalıklarını yapmış olmaları’, kıskanılacak servetleri oluşu.

Babacan’ın serveti, Lütfi Türkkan’ın serveti, Buğra Kavuncu’nun serveti, CHP’nin en önündeki on-onbeş ismin serveti, Yılmaz Özdil gibi ismi öne sürülen muhalif yazarların servetleri ve ünlü spiker Fatih Portakal’ın dünyalığını yapmış olması ve muhalefet diye önümüze koyulan Halk TV’nin İngiliz patronunun serveti ve dünyaca ne olduğunu bilinen Fox TV, nicesi?

Sayıları zihninizde çoğaltıp tamamlayın, soru şu, ülkenin aç yoksul işsiz ekonomik sorunlarıyla çaresizleşip sesi kesilen milyonlarca insanın siyasi kavgasını bu hali vakti pek yerinde bu muhalif yazarlar, spikerler, yayınevleri, siyasiler mi (vs.) verecek?

Burada bir sosyolojik bozukluk yok mu?

Yazının ikinci bölümünde, ancak, bu hesapları pek şişkin bu muhalif kahramanların(?) yanıbaşında sıradan insanlar gibi temiz dürüst gıli gılina ancak yaşayabilen yüzlerce tertemiz vatansever yazarın da olduğunu… Ancak bu temiz vatanseverlerin, dekoratif süs çiçeği bu öne çıkartılan isimlere meşruiyet kazandırmaktan öte gidemediğini vs. anlatıvermiştim.

Politika yapıcı olarak, kanaat önderi olarak, en temel siyasi kararların uygulayıcıları ve topluma kabul ettirilmesi konusunda öne çıkartılan yazar ve spikerlerin neden hep ‘zengin’ bir güruhtan oluşturulmasında bir tuhaflık olup olmadığını yazıverdim.

Yani ordu komutanlarıyla piyadeler farklı hayatlar yaşıyor, komutanların tuzu maşallah pek kuru.

Ancak etraflarını dolduran alt kadrolar sizler-bizler gibi ekonomik olarak sınırda yaşayan insanlar.

Ve ama büyük politik kararları, diyelim CHP’nin ittifak için özerklik sözü vermesini öne çıkartılan bu zengin komutanlarla kitlelere kabul ettirildiğini dilimiz döndüğünce söylemeye çalıştık.

İktidar-muhalefet bir toplam alırsak, siyasi kavga veren iktidarıyla muhalefetiyle öne çıkartılan isimlerin alayı ‘servet’ sahibi. Neden?

Servet sahipleri birileriyle çıkarları konusunda daha kolay mı anlaşıp işbirliğine girebiliyor?

Ve ülkenin toprak bütünlüğünden taviz verilmesinde dış güçler bu servet sahipleriyle daha kolay mı anlaşıyor? Yoksa hepsinin bir yetersizliği bir açığı olması kafa kola alınmalarında rahatlık mı sağlıyor?

Velhasıl, bu iktidar-muhalefet yapılanması içinde politik karar alıcı olarak neden ‘vatansever’ ‘cumhuriyetçi’ isimlere hiç rastlanmıyor, bir tesadüf mü?

Oysa tarih ve sosyoloji bize, açlık çekmiş, dara düşmüş, hakkı yenmiş, parasız pulsuz kalmış, ümmüğü sıkılmış, dışlanmış, kovulmuş, su bile verilmemiş, kendisi gibi yoksul insanlarla kurulu sivil kurumlar içinde hesabını vere vere yetişmiş, öğretmen, mühendis, vs. insanların yolsuzluğa batmış iktidarlara karşı daha sahici amansız çok sert bir siyasi savaş verdiğini-verebileceğini göstermiştir.

(Yeniçeri ocağına alınan gençlerin ilk gün önlerine yemek konulur, ‘gençlerden kim yemeğe kurt gibi saldırıyorsa, yemeğe kurt gibi saldıran savaşta da atak saldırgan olur’ denir ve askere alınır. Kurt gibi aç, kurt gibi saldırgan kurt gibi tek başına insanlar düşman ordularını paramparça eder. Tam tersi, karnı doymuş insanlar daha ehli keyif daha sakin dahi uzlaşmacı olurlar.)

Kimin kanı dökülüyorsa, kim açlık çekiyorsa, iktidarın zulmüne kim uğruyorsa muhalefetin karar alma mekanizmalarında da bu insanların olması şarttır, ama değil?

Okuyucularımızdan gelen yeni sorular üzerine bu şaşırtıcı ve çok çarpık eşyanın ve siyasetin varlığına yapısına çok ters bu muhalif düzenlenme karşısında yeni sorular soralım.

An itibariyle ülkemizde sahne alan sağlı-sollu-İslamcı siyasi ve sivil yapıların alayının ittifakla en nefret ettikleri baş düşmanları-asıl düşmanları kimlerdir?

Mesela İyi Parti’nin kimlerin tasfiye ettiği kimleri kadrolarında tuttuğuna dair uzunca bir örnek ister misiniz? Vatanseverlerin cumhuriyetçilerin tepe yönetimden dışlandığı açıktır, örnek mi istiyorsunuz? Peki Babacan’ın partisi en çok hangi kesimden nefret ediyor, yine vatansever ve cumhuriyetçiler! Peki Davutoğlu en çok kimden nefret ediyor, yine vatansever ve cumhuriyetçiler? Peki Fetö en çok hangi kesimden nefret ediyor, vatansever ve cumhuriyetçiler! Peki Menzilciler en çok hangi kesimden nefret ediyor, vatansever ve cumhuriyetçiler. Liberaller bu topraklarda en çok kimden nefret ediyor, vatansever ve cumhuriyetçiler? Peki PKK en çok hangi kesimden nefret ediyor, vatansever ve cumhuriyetçiler! Peki başta AKP ve altındaki irili ufaklı cemaatler ve İslamcı yapılar bu topraklarda en çok kimden nefret ediyor, vatansever ve cumhuriyetçilerden.

Yeni CHP’de, ‘buradan Atatürkçüleri temizleyeceğiz’ lafını kulaklarımla duymamım üzerinden çok geçmeden ve sonra olup bitenlere de sizler şahitsiniz, ekranlarında ön kadrolarında kimler var? ‘Askeriye içinde burada son Atatürkçü de tasfiye edilene kadar mücadele edeceğiz’ diyen Menzilci ağızlara çokca şahit olduk hiç biri sır değil.

Ey okuyucu, uzaktan, taşradan bakınca, Atatürkçü, vatansever, cumhuriyetçilerin süs dekorasyon olarak kullanılması kafanızı karıştırıyor olabilir, bu ‘muhalif yapılar’ın içine girdikçe yeni şekillerini isim isim önümüze koydukça bu yapılar için en büyük tehlikenin vatansever ve cumhuriyetçiler olduğunu siz de görürsünüz görüyorsunuz.

Ülke dışına çıkın, 1. Dünya Harbi’nden bu güne. Bugün dahi koloni bakanlığı gibi çalışıp raporlar hazırlayan yabancı düşünce kuruluşları, fonları, hangi büyük ülkeden olursa olsun ülkemize siyasi ayarlar yapan Amerika, İngiltere, Fransa’nın bu topraklarda en çok dışlamaya, siyaset dışına itmeye çalıştığı baş düşmanları yine vatansever ve cumhuriyetçilerdir, eksik yanlış bir şey var mı, bir itirazınız varsa, söyleyin, koloni bakanlığı gibi çalışan bu düşünce kuruluşları ve fonlarının yakın tarihte bu yapıların hepsini aynı amaç etrafında defalarca yanyana getirdiği bir gerçek.

İsmailağa’dan Menzil’e liberallere Fetö’ye Furkan cemaatinden PKK’ya Babacan’a Davutoğlu’na ve Yeni CHP’sine vs. falan gazetesi falan kanalına kadar ortak ittifakla baş düşmanlarının vatansever ve cumhuriyetçiler olduğu gerçeği bir sır değildir. Bu siyasi yapıların merkezi yapıları ve sözleri görüşleri, Youtube kanalları, dergileri, ideolojileri, politikaları apaçık ortadadır.

Sözü Belarus’a getirerek daha net söyleyeyim, bir tarafta diktatör diğer tarafta muhalefet. Soroscu ve Batılı tezgahlar arasına sıkışmış Belarus halkı. Şüpheniz olmasın Belarus’ta da bizim gibi sadece ülkesi için çırpınan kitleler çoğunlukta, ancak, orada da başka bir ülkede de iyi takip edin, vatanseverler siyaset sahnesinin dışına çoktan itilmiş. Düşünce kuruluşları yabancı fonlar kimileri öne çıkartıp kimileri elemek için kırk uzun yıldır alt yapı çalışmalarını çoktan yapmış kendi şirin muhaliflerini çoktan öne çıkartmışlar.

Batı, para babaları, düşünce kuruluşları, Batı’nın kuklası Fetö, PKK gibi, kuruluşu temeli tezgah kolpa Menzil gibi İslamcı yapılarla holdinglerle liberallerle yeni CHP’nin ortak noktası, ne acayip değil mi, vatansever ve cumhuriyet düşmanlığıdır.

Aksini iddia eden var mı, çıksın meydana hesaplaşalım, isim isim parti parti cemaat cemaat ortaya koyup kapılaşalım.

PKK’yla yeni CHP’yi Menzil’le Fetö’yü Babacan’la Abdullah Gül’le, İyi Parti’yle falan gazeteyle filan muhalif kanalla filan öne çıkmış kahraman muhaliflerinin alayı neden büyük politik kararlar alınma evresinde vatansever ve cumhuriyetçi düşmanı. Kimi sinsi yapıyor kimi açık. Kimi gizli tasfiye ediyor kimi meydan okuyarak, ama sonuç, hepsi ülke toprağını kumar masasına pazarlık masasına yatırabilecek kıvama ittifaka pekala geçmişte geldiler yine geliyorlar.

Kimi göstere göstere yapıyor kimi Atatürk ismini kuşları balıkları ürkütmemek için şimdilik kürekleri aheste çekerek yapıyor, ama sonuç?

Bu topraklarda ittifakla en büyük düşman? Vatansever ve cumhuriyetçiler!

Batının arzuladığı kıvam: Hacivat-Karagöz oyunu, Batının zevkle sahnelediği kukla oyunu, sadece ülkemizde değil bütün sömürge ve etki alanlarında halkı bu iki ucu boklu değnek kırk katır mı kırk satır mı baş başa bırakmak.

Ve tereyağdan kıl çeker gibi yapıverirler, sizce de hem PKK’nın hem Menzil’in hem de yeni CHP’nin ve hem de İyi Parti’nin ortaklaşa ittifakla anlaştıkları en büyük tek düşmanlarının vatansever ve cumhuriyetçiler olması ne anlama geliyor?

Vatanseverler bu çağda size ekmek yok!

Milli devletten, kamu politikalarından konuşanlar size zırnık imkan sahne siyaset şansı hiç yok.

Ve bu apaçık ülke gerçeğini her bir yazar siyasetçi bildiği halde neden konuşmuyor?

Çünkü fonlanan desteklenen kafa kola alınan holding, yayınevi, servet sahibi yazarlar ve spikerlerle bütün yollar kesilmiş, bütün sivil kurumlar işgal edilmiş. Kim aykırı karşı bir şeyi hangi kanalda hangi gazetede dile getirebilir?

Tek tek isimlerini ekrandan vermek kaydıyla bahsi geçen bu yapıların vatansever ve cumhuriyetçi düşmanlığında ittifak halinde olduğunu ispat zor bir mesele değil. Mesela bir küçük tüyo verelim. PKK’ya özerlik sözünde bu yukarıdaki yapıların hepsi daha önce de şimdi de ‘anlaşma’ halindedir.

Yani bir güç, özerkliğe yanaşmayan yanaşmayacak yanaşma ihtimali hiç olmayan vatansever ve cumhuriyetçileri kırk uzun yıldır siyaset sahnesinin dışında tutmak için epeyce uğraştı.

Yeni muhalifler yeni kanallar yeni kahramanlar buldu, hatta vatanseverleri adı pek meşhur Atatürkçü dernekler ve kadın derneklerini kendi siyasetlerine razı etti, ya da bu dernekleri manipüle edip karıştırıp omurgalarını kırdı ve hepsinin rızasını alıp yeni tezgahlara kullanışlı hale getirdi.

Koloni Bakanlığı gibi çalışan Batı’nın düşünce kuruluşları-siyasi organlarının özellikle küreselleşmeyle birlikte ilk hedeflerinin sadece ülkemizde değil sömürgeleri-etkileri olduğu bütün coğrafyalarda ilk büyük yoketme hedeflerinin vatansever ve cumhuriyetçiler olduğu açıktır. Bu yüzden düyanın bir çok sömürge ülkesinde milli hareketlerin bir daha doğrulup başını kaldırma imkanları dahi kalmamıştır, örnekleri çoktur. Milli ve yerli omurgaya, yani milli ve yerli tavizsiz eyvahlahsız aydınlarını çürütmek etkisizleştirmek siyasetten düşürmek için bütün coğrafyalarda harekete geçtikleri ve sonunda iktidarı ve muhalefeti pazarlıklarına yanaşacak şekilde dizayn edip başardıkları aşikardır.

Aklınız yatmadı mı, bir de kendiniz test edin.

Halk TV ve Fox TV’nin zengin patron ve spikerleri, Fetö’nün libarellerin ve Menzil’in ve İslamcıların zengin yazar ve patronlarını, yeniden dizayn edilen güya milliymiş yapıları, bir şekilde siyaseten uzlaştırıp biraraya getiren hangi güçse, vatanseverlerin siyaset sahnesinde ipini çeken de aynı güç’tür.

Bugün hangi bayramı kutluyoruz, güya, 30 Ağustos Zafer Bayramını, ne olmuştu, niçin kutluyorduk bu bayramı.

Rüyalara hayallere masallara süslü laflara dekorasyon malzemesi sözde milli görünen yazarlara siyasetçilere kanmayın, gerçeğe dönün.

Kimseden emir almadan kimsenin adamı olmadan kimseye yanaşmayan hangi kanalınız hangi partiniz hangi sivil kurumunuz var, söyleyin. Tek tek yeni yapıları ve söylemleriyle isimleriyle biz de ortaya dökelim anlatmayı hatırlatmayı sürdürelim.

Harbi olun, başımıza ne gelecekse geldi artık, kemikleriniz kırılmış omurganız dağılmış, daha hangi korkular içindesiniz, korkudan ıslık çalmayın, ağız burun bükmeyin, lafı dolaştırmayın.

Ülkeniz kuklalar oyununda kaybolmuş.

Milli değerleriniz milli tarihiniz milli servetleriniz milli madenleriniz dağlarınız meclisiniz yaylalarınız hep bu kukla oyunuyla hokus pokus elinizden alındı.

Gelin İyi Parti’nin programını yeni CHP’nin yeni programını Babacan’ın Davutoğlu’nun Fetö’nün Menzil’in deklare ettikleri niyet ve programlarını deşe deşe satır satır bir daha okuyalım, mesela, ülke toprağını pazarlık etmeyen kim kaldı?

Fonlananlar desteklenenler öne çıkartılanlar şöhret edilenler servet sahibi yapılanlar vs. neden hep yoksulluk acı çekmemiş tıynetsiz pek kullanışlı emmeye gömmeye gelir insanlardan oluşuyor?

 /></a></p></div></div><div class=

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

52 Yorum

  1. Çok doğru her yer satılmış,pkk ya destek vermekle meşguller sanmıyorlarki pkk ya özerklik. Verilince kendileri rahat edecek asıl kıyım o zaman başlayacak bunlar iyi günleriniz ..fonlanan aptallık bu olsa gerek

    Cevapla
  2. 28 Ağustos 2020, 08:37

    Merhaba Nihat Bey, çok doğru ve zamanın da yazılmış bir makale, derin bilgi birikiminize ve yorumlarınıza katılmamak mümkün değil, mücadeleye devam, siz yazmaktan bizde okumaktan vazgeçemediğimiz sürece ümit var demektir, sevgiler

    Cevapla
  3. Turkiye’nin geleceğini sandıktan çıkan oy belirlemeyecek. Içinde memleket, halk aşkı olanlar belirleyecek. Selçuklu sonrasi yeni devleti , anli şanli Karamanoğlu, Danişmend değil dörtyüz çadırlık Çoban Otman kurdu. Yani bugün parti olsa %0,01 oy alacak Otman. Unutmayın koca kütükleri yakan küllerin altında kalmış nokta kadar közdür. Odun, kütük değil köz’üz BİZ. Sizin, veryansın ekibinin, Ümit Kocasakal’ın nefesiyle ateş olacağız.

    Cevapla
  4. Nihat abim, guzel abim, tek birsey soyleyecegim..Eskiden denizcilerde veya tek cesit gida ile beslenenlerde iskorbut hastaligi yaygindi..C vitamin eksikligi..Bir de tiamin B1 eksikliginde beriberi hastaligi ortaya cikardi…Semptomlari agir ve oldurucudur..Hareket kabiliyeti sifira duser..
    Eger bir insana, ne kadar vatansever olursa olsun hangi yuksek tahsili yaparsa yapsin, hergun ama hergun sozcu gazetesi okutup halk tv seyrettirirseniz ki bu tip yuzlerce tanidigim var, iskorbut ya da beriberi hastaligina yakalanmamalari imkansiz…Hem tibben hem fiziken hem de psikolojikman…
    Eskiden vatansever olan bu kitle malesef yakalandiklari bu amansiz hastalik nedeniyle yerlerinden dahi kipirdamadiklari gibi devletin menfaatlerine dahi olsa hicbirseyi desteklemeyip devletin aleyhindeki her turlu harekete olusuma okey verebilmektedir, alkis tutabilmektedir…Allah acil sifalar versin bu vatansever kardeslerimize..Dengeli beslenme her zaman onemli.

    Cevapla
  5. Sadece seyhinden beslenen onlarin gosterdigi kitaplari okuyan aklini hocalarina kiraya veren tarikatcilarla, 1500 yil evvelki gibi giyinip o zamanlardaki yasami surdurmek isteyenlerle, 1930 lara donup yuzuncu yilda hala onuncu yil marsi calip calip duranlar arasinda en ufak fark yok malesef..Ikisi de geriye bakiyor, ileriye degil. Ne Ataturk ne de islam peygamberi bunu emretmemistir..Sonucta memleket ne cektiyse bunlarin iktidar kavgasindan cekti..Islamiyet ne cektiyse bunlardan cekti..Bunlarin kayigina kim binerse hastalik kapmaya mecburdur…Tamami kullanisli aparat olmaya mahkumdur..Yaptiklari tek sey yalanlarla doldurulmus tek yanli bilgi doldurmak kurbanlarinin beyinlerine..Insan once hur olacak, sonra kendi kararini kendi verecek, kendi cumlelerini kuracak..Piyasa whatsapp larda baskalarinin kurdugu cumleleri paylasan kuryelerle dolu…Sanki hastalik yaymaya yardimci memurlar gibi..Iyi ki varsin eren, iyi ki varsin nihat abi…

    Cevapla
  6. Esenlikler, yazınız kuşbakışı resim çekmekte; artık resim belliyse, daha ne beklenmekte?
    Fikirsel temeldeki kurumsallaşma, örgütlenme ve hareket neyi bekliyor?
    Emperyal beslemeli din&hümanizm maskeliler bu atıl durumu alabildiğine sömürürken hem de..

    Cevapla
  7. 30.Ağustus.zafer.Bayramimiz.kutlu
    Olsun

    Cevapla
  8. Sorunu çözmek için sorunun kaynağını bulmak gerekiyor.Ve “bilmeceyi” çözme yolunda adım attık. 40 yıldır bir oyun oynanıyor. Bu oyun için alt zemin hazırlandı. İnsanların paraya, güce tapmasıdır bu alt zemin. Eskiden konusunun uzmanı olan kişi konuştuğu zaman dinlenirdi. Şimdi ya paran olacak, ya gücün (arkadaki emperyalist güçler) konunun uzmanı olmana gerek yok. Bunlar varsa doğru, eğri, yalan da söylesen sana inanırlar. Çünkü parası, gücü olan kişiye şöyle bakarlar; bu gücü, parayı elde edebilmişse “akıllı” “akil” adamdır. Bunları bu şekilde elde etmiştir. Bu dediğim; ülke sorununda olsun, mahalle şu bu görüşmelerinde olsun. Bakın hep aynıdır. İnsanlar hep çocuklarını en iyi okullarda okutmak, bir ünvan sahibi olmasını bekler genelde. Prof. Doç. vs… Kendisi gibi olmamasını ister çocuklarının. Okusunlar, öğrensinler, cahil olmasınlar… Ama dikkat edin, kendileri parası, gücü olanı dinler, çocuklarını ise okutup cahil olmamasını. Bir zihniyet devrimi gerekiyor. Ve sen okudun da ne oldun sorusunun yanıtı?

    Cevapla
  9. Standar muhalefet düşmanlığında bugün… Tüm yazıda akp’ye karşı en ufar bir şeye değinmemiş. Ülkenin en büyük düşmanı kim? Tabii ki chp, iyi parti vs diğerleri.Umarım başta Chp ve diğer partiler kapatılır da Nihat Genç de en büyük kabusundan kurtulsa….

    Cevapla
  10. Diline sağlık Nihat Genç. Bence bu ülkede sorulması gereken en önemli soruyu sordun. Niye kimse konuşmuyor. Bence sebebi belli çünkü unlerın hepsi bir ve aynı tarafa hizmet ediyorlar.Tekrar diline yüreğine kalemine sağlık abicim.İyiki varsın.Saygılar.

    Cevapla
  11. 28 Ağustos 2020, 13:00

    Veryansıntv ilk okuduğum zamanlarda Hasan Atilla Uğur un ‘beden ve ruh sağlığınıza dikkat edin’ sözüyle güç bulurdum. Nihat Gençin son yazılarıyla intiharın eşiğine geldim. İçim şişti. Ya bir yol açın ya da bırakın bu işleri. Çünkü tespitleriniz artık malumumuz oldu. Ya umut olun ya da ört ki ölem. Yazılarınız insana ulan ben ne uğraşıyorum o zaman ben de gergedanlaşıyorum, dedirtiyor.

    Cevapla
  12. Nihayet bir yorumumuz yayınlanmadı. İlenmeye gerek yok

    Cevapla
  13. 28 Ağustos 2020, 14:13

    Emperyalist ekonomik sistemin varlığın sürdürmesi ,ulusların önemli bir kısmına, kendi vatanseverini düşman ettirmeden olanaksızdır. İki düşman cephe için ,bu nokta varlık yokluk noktasıdır. Sayın Genç yılmadan bunu açıklıyor ,gerisi teferruattır.

    Cevapla
  14. Halk TV’nin patronu İngiliz miymiş? Fox’u biliyoruz, Amerikan küreselci Yahudi Murdoch ailesi, bu kesin de, Halk TV’nin tepesinde ne dolaplar döndüğünü İngiliz aklının Halk’a niye destek olduğunu, PARA-SIYASET-MEDYA-TETIKÇILIK-ÖZERKLIK beşgeninde birileri aydınlatsa vatana millete ne kadar büyük bir yardımı dokunur. Hele bir de BANKALAR-SİYASİ PARTİLER-GÜMRÜK-BREXIT-BIRYOLBIRKUŞAK-BAĞIMSIZLIK-YUNAN ADALARI, TÜRK AKIM, DOĞU AKDENİZ konu başlıkları ile birlikte işlense, ülke siyasetinde hangi parti niye özerklik konusunda şöyle davrandı daha iyi anlaşılır. Nihat abi yazılarınızın edebi yönü gayet başarılı ancak dünya siyasetinde kim nerede ne yapıyor ve bunun Türkiye’deki yansımaları (partiler, akademi, medya, ekonomi, ideoloji vs.) nelerdir bu konularda mantar olduğunuz ve kendinizi geliştirmediğiniz için yazılarınız büyük fotoğrafı yansıtmıyor. E bu da okuyucuyu sıkıyor tabi çünkü yazıda içerik yetersizliği çekilir çile değil. Öyle Halk TV’nin patronu İngiliz deyip yan yoldan uzamayacaksınız, o yakaladığın ipi kendine çekip duracaksın, bakalım nerelere uzanıyor İngiliz diplomasisi? Hangi isimler, ideolojiler ve hangi büyük tarihsel yalanlar çıkacak karşınıza, hem Türkiye hem de dünya siyasi-ideolojik tarihine ilişkin. Sonra dürüstçe bu bilgileri paylaşacaksınız okurlarınızla, dileyen size manyak desin. İşte o zaman ben o deliye deli olurum, sonuna kadar!

    Cevapla
  15. 28 Ağustos 2020, 15:34

    Sn. Nihat Genç.
    * Ben, Yılmaz Özdil’in “Mustafa Kemal” kitabını mahalle Migros’undan 25 TL ye almıştım.
    Galiba 1981 meraklısı ićin 1981 adet basılan özel baskılı ciltli kitap 2500 TL idi.
    * Hakikat bu değil midir.
    * Yılmaz Özdil’in gazetecilik maaşı ve yazdığı kitaplardan başka gelir kaynağı olmuş mudur?
    Buna hemen ve çok rahatça EVET diye yanıtlayabilmelisiniz.
    Bunu diyemiyorsanız çok ayıp ediyorsunuz.
    * Ben, Mustafa Kemal kitabını, üslubunun çok güzellığınden başladığım gibi bitiriverdim.
    Kurucu kahramanlarımıza iki ayyaş denilip, Atamıza hakaretlerin yükseldiği bir ortamda, bu kitap tam zamanında ortaya çıkıverdi ve en çok gençler okudu ve çok da iyi oldu.

    Cevapla
  16. 28 Ağustos 2020, 15:46

    Takip ettiğimiz medyatik insanların pek çoğu zaten geçmişin sermaye sınıfının torunları. Osmanlı’nın sermaye sınıfı ise ne yazık ki Türk unsurlardan oluşmuyordu. Osmanlı’da ekonomik ayrıcalıklarla yaşayan bu gruplar elbetteki Cumhuriyete düşman olacaklar.
    İkinci olarak bu satılmış insanların arasında Türkler de çok fazla. Bilhassa ne idüğü belirsiz, vaktinde yetiştirilmiş ajan kılıklıları da çok görüyoruz. Benim düşünceme göre bizim topraklarımızda I.Dünya Savaşı halen bitmedi. Batı halen Kurtuluş Savaşı’nda yenilgiyi hazmedememiş durumda. Bir diğer mesele ise küresel sermaye sahiplerinin ulus devletlere açtığı savaş. Çok uluslu şirketler ve ulus devletlerin doğası uyuşmuyor, takip ettiğimiz büyük(!) medya kuruluşlarının da çok uluslu şirketlerle bağlantısı malum. 21.yy’daki ahlaki çöküşün de bu amaçlarla bir bağlantısı olabileceğini düşünüyorum. Elbetteki dünyamız hiçbir zaman cennet bahçesi olmadı ama bu çağın şöyle bir farkı var; artık insanlar yozluklarından dolayı utanmıyorlar, bilakis ahlaki çöküşü felsefe-psikoloji vb. enstrumanlarla akılsallaştırmaya çalışıyorlar. Eskiden bir pedofili bunu gizlemeye çalışır bundan utanırdı, şimdi ise küresel kuruluşlar Kinsey’in cinsel geçişkenlik hipotezine göre bunun doğal bir yönelim olduğunu savunabiliyorlar. (Bu arada Kinsey’in bu eski çalışmasının Rockefeller Foundation tarafından fonlandığı belgelerle sabittir.) . Eskiden de insanlar eşlerini aldatırdı ama bunun yanlış olduğunu bilirdi, halbuki şimdi bunu yapıyor ve bu yaptıklarını insan doğasının aslında tek eşli olmadığı teziyle savunabiliyorlar. Nitekim porno sektörleri ensest ilişkiyi normalleştirmek için canla başla çalışıyor. Tüm bunların amacı açıktır: AİLE KURUMUNU YIKMAK! Ve aile kurumu ulus devletin temelidir, insanı insan yapan temel özelliğidir, sürüden ayrılan kuş kurda yem olur! Ne zamandır İngiltere-ABD merkezli yapılan onlarca psikolojik deneyler var, sırf bu ideale ulaşabilmek uğruna. Aldous Huxley çok öngörülüymüş ki bunları Cesur Yeni Dünya kitabında yıllar önce anlatmış; tabi ki onun CIA tarafından yapılan MK(Mind Control) Ultra projesine gönüllü gözlemci olarak katıldığı iddiaları da Huxley’in Yeni Dünya tasavvurunu daha da korkutucu hale getiriyor.

    Cevapla
  17. 28 Ağustos 2020, 16:42

    Size hak veriyorum, Kısır Döngü. 30 Mart 2020 tarihinde Nihat genç, “Milli Siyaset Hareketi” başlıklı bir yazısı yayınlanmış, o yazıda Kemalist bir partinin kurulması için çalışma yürüttüklerini belirtmişti. O yazıda bazı Veryansintv yazarlarının isimleri de geçmişti. Gülümser Heper, Yavuz Alogan, Mustafa Önsel, Hasan Atilla Uğur, Ahmet Yavuz, Birgül Ayman Güler, Ümit Kocasakal gibi… Bu yazı okurlardan çok olumlu yorumlar almış, Kemalistlerin yüreğine adeta su serpmiş, hepimize moral vermişti. Ama Nihat Genç’in sonraki yazıları tam tersine moral bozucuydu. Her yeni yazı adeta öncekilerden daha fazla moral bozsun diye yazılmıştı. Problem nedir bilmiyorum. Acaba diyorum, o yazıda ismini andığı isimlerden bazıları mı onun moralini bozuyor? Aslında hiç kimsenin günahını almak istemem. O nedenle o yazıda adı geçenlerin, Nihat Genç ‘in ortaya attığı Kemalist Parti kurulması düşüncesi hakkında ne düşündüklerini çok merak ediyorum. Eğer bu konu açıklığa kavuşmazsa, Nihat Genç’in o yazıyı sadece Veryansintv’ye müşteri kazandırmak için yazdığını düşünmeye başlayacağım.

    Cevapla
  18. 28 Ağustos 2020, 18:16

    Tüm yazılarınızda sorunları ortaya koyuyorsunuz tespitlerinizin büyük bölümüne katılıyorum artık çözüm odaklı yazılarınızı bekliyorum

    Cevapla
  19. 28 Ağustos 2020, 18:50

    Cem Karaca tarafından, Tevfik Fikret’in “Han-ı Yağma” şiirinden uyarlanan “Yağma Sofrası” adlı şarkının sözleri bizdeki iktidar ve muhalefetin topunu anlatmaya yeterli.Bunlar Osmanlı İmparatorluğu topraklarının üçte ikisini sattılar şimdi de Türkiye Cumhuriyeti Topraklarının yarısından fazlasını peşkeş çekiyorlar.Yani öncelikle siyaset kurumunun ters yüz edilmesi şart bence:
    Yağma Sofrası
    Bu sofracık efendiler:
    Halkımızın varı yoğu, hayatı;
    Kan ağlayan, can çekişen halkımızın.
    Bekler sizi efendiler,
    Önünüzde titrer durur.
    Ama sakın çekinmeyin,
    Yiyin yutun, yiyin yutun, şapur şupur!

    Yiyin efendiler yiyin!
    Bu iştah veren sofra sizin.
    Doyuncaya, tıksırıncaya,
    Patlayıncaya kadar yiyin!

    Verir fukara bu memleket,
    Nesi var, nesi yoksa hepsini:
    Verir malını, canını,
    Umudunu, düşünü,
    Rahatını, sağlığını,
    İçinin bütün ateşini.
    Hadi, yuvarlayın, düşünmeyin;
    Haram mıdır, helal mi?

    Yiyin efendiler yiyin!
    Bu iştah veren sofra sizin.
    Doyuncaya, tıksırıncaya,
    Patlayıncaya kadar yiyin!

    Hepsi bu nazlı beylerindir,
    Ne varsa ortalıkta:
    Soy sop, onur, düğün,
    Oyun, konak, saray, caka.
    Hepsi sizin efendiler:
    Konak da, saray da, gelin de, alay da.
    Hepsi sizin, hepsi sizin,
    Hem hazırlop, kolayca.

    Yiyin efendiler yiyin!
    Bu iştah veren sofra sizin.
    Doyuncaya, tıksırıncaya,
    Patlayıncaya kadar yiyin!

    Bu harmanın gelir sonu,
    Kapıştırın giderayak.
    Yarın sönmüş bakarsınız,
    Bugün çıtırdayan ocak.
    Hazır mideler sağlam,
    Hazır mideler sıcak,
    Atıştırın, tıkıştırın,
    Kapış kapış çanak çanak!

    Yiyin efendiler yiyin!
    Bu iştah veren sofra sizin.
    Doyuncaya, tıksırıncaya,
    Patlayıncaya kadar yiyin!
    https://lyricstranslate.com

    Cevapla
  20. Sürünün kötü yani da budur ya. Hem çobanı çoban köpeğini besler. Hemde kurdu kuşu, kasabı.

    Cevapla
  21. bu gün yaşananların nedeni, Atatürk ölür ölmez O’nun politikasının derhal terkedilmesi. veyönetenlerin, bürokratların ve devletin, Sovyet korkusu psikozu yani deli paranoyasıyla Batı-ABD’nin bacakları arasına sokulmak. başka bir değişle, Türkiye, Sovyet korkusundan dolayı sömürge olmayı ve egemenliğini iade etmeyi tercih etmiştir. bu durumu muhakeme edebilmek için, tarihimiz ve yakın tarihimizi yeniden yeniden araştırmak gerekiyor.

    Cevapla
  22. Y. Özdil’le ilgili yakınlarda çıkan, Bodrum’daki birkaç milyonluk villasına ek yaptı haberlerini görmediniz herhalde. bu villayı maaşı ya da yazdığı kitaplardan mı aldı?..

    Cevapla
  23. Herkes cozum nerede diye tutturmus..Cozumun tam ortasindayiz..Turkiye cumhuriyeti geziden sonra gelisen olaylarda feto pisligini teshis etmis, kisa zaman icinde de tam isabetle etkisiz hale getirmistir..2014 deki siyasi yapilanma ile feto iktidardan uzaklastirilmis, devlet dedigimiz yapi insiyatifi ve kontrolu tamamen eline gecirmistir..Fetode saga sola kilik degistirerek savrulmustur..Heryerdeler ama etkisizler..Gelelim asil konuya…
    Fetonun devletten tasfiyesi ile Turkiye cumhuriyetinin millilesmesi ve sahlanmasi ayni ana denk dusmektedir..Devletin ayagindaki pranga, kollarindaki kelepce, agzindaki bant, gozlerindeki bag, kulaklarindaki tikactir feto..Bunlardan kurtulan devlet her alanda ama her alanda sahlanisa gecmistir hem de en zor badirelerden gecerken…Saymaya gerek yok…Hendeklerden baslayin ardi arkasi kesilmedi..Bugun ise oruc reisimiz akdenizde aslanlar gibi deniz kuvvetlerimizle beraber onlarca yildir aramadigimiz arayamadigimiz arattirilmadigimiz haklarimizi savunuyor..Oteki fatih karadenizde..Havada ihalar sihalar jetlerimiz 7/24 goz actirmiyor…Yedi duvel akdenize cullanmis bizi korkutmaya calisirken, gozunu sevdigim cumhurbaskanim bedel odemeye hazir olan varsa buyursun gelsin meydan burada diyor..Msb fir hatlarinin 6 mile geriletilmesi gerektigini soyluyor, icisleri bakani birgun gabarda birgun hakkari daglarinda….Ne istiyoruz Allah askina, tum bunlari ruyamda gorsem inanmazdim..Dere gecerken at degistirilmez demisler, ulke akdenizi geciyor neyi degistiriyoruz? Neyin cozumu?

    Cevapla
  24. Yılmaz Özdil’e kızgınlığımız şudur kardeşim,
    niçin CHP’nin Türk/Atatürk düşmanı HDP’li Kürtçülerin ve KürtAçılımcılarının eline geçtiğini göre göre bunlara karşı savaş açmıyor yazı yazmıyor?
    Rekorlar kıran Atatürk kitabının yazarına düşmez mi bu görev?

    Cevapla
  25. Hadsiz yorumunuzdan hiç hoşlanmadım! Çok bilgili ve becerikliysen kendin yaz! Nihat Genç bu ülkede en aklı başında insanlardandır! Manyak veya deli diye ona saldıranların kim ve ne olduğu bellidir! Nihat Genç’in bilgi birikimi bellidir, ekibi de ortadadır. Mantarmış… Sensin mantar!

    Cevapla
  26. Müthiş tespitler. Benzer şekilde “tarih” de unutturuluyor popüler fast food kültür ile. Kanye west-kim kardaşyan ile oyalanan gençlik derinlikten yoksun, sebep-sonuç ilişkisi dahi kuramayacak bir bilinçsizliğe yönlendiriliyor. Enstrümanların hepsinin direk ve dolaylı sahibi ise tepedeki elit kitle.

    Cevapla
  27. sayın pek muhterem levent ÜNSAL makina pek pek yüksek mühendisim,Yılmaz ÖZDİL’in oturduğu villa sadece milyonlarca dolar değerinde.Gerisini sen say…. Bi de utanıyor olacak ki villayı kendi adına değil karısı adına tapukatıyor.

    Cevapla
  28. 29 Ağustos 2020, 09:34

    İyi ki varsınız duam sizlerle ilgi ve alaka ile okuyorum sizi.

    Cevapla
  29. Sayın editör, yorumlarımız neden yayınlanmıyor, eleştirel olduğu içinmi.

    Cevapla
  30. Vatanseverleri ve Atatürkçüleri barındıran ve savunan bir parti var artık. Doğru Parti! Bu parti hakkındaki yorumlarınızı merak ediyorum.

    Cevapla
  31. 29 Ağustos 2020, 13:36

    Ciguli, rumuzlu beyefendi. mak.yük.müh mahlasımla pek güzel dalga geçmişsiniz. Durum şöyle: Ben, bu köşelerdeki yorumlarımda sizin gibi rumuz değil kendi adımı ve soyadımı kullanıyorum. Yorumlarımdan dolayı, sanal alemde var olan başka Levent Ünsal’ lara sorumluluk yüklememek için de mesleki unvanımı ekliyorum. Zaten bu şekilde özellikle İzmir çukurunda hemen tanınır duruma geliveriyorum. Bilmem anlayabildiniz mi?
    Gelelim Yılmaz Özdil’in villasına.
    O villa dediğiniz yazlık tipi eve, bizim İzmir’in özellikle Urla’sında, emekli profesyonel bir çok meslektaşım sahip olabilmiştir.
    Yılmaz Özdil, bence Vatansever ve Millici bir kişiliktir.
    Diyelim ki sizin dediğiniz gibi çok zengin birisi olması, bu kişiliğinin oluşmasına engel değildir.
    Size tarihi bir romandan örnek vereyim.
    İlya Ehrenburg, Paris Düşerken. Roman ikinci dünya savaşında Fransa’da geçiyor.
    Romandaki etkileyici karakterlerden birisi Desire isminde bir burjuva. Desire, ülkenin ekonomisine yön veren, son derece zeki ve becerikli bir burjuva. Sınıf bilinci tam ve işçi grevleri karşısında tavizsiz. Ancak işgal başladıktan sonra ülkesine ihanet etmeyi reddediyor, direniş hareketiyle bütünleşiyor ve intihara giden bir düşüş yaşıyor.
    Siz şimdi diyeceksiniz ki, “peki kardeşim ülkemiz işgal altında mı”.
    Ulusalcıları şiddetle eleştiren Baskın Oran’a, ulusalcılar; “Emperyalizm varsa Ulusalcılık ta vardır” diye yanıt verince, sıkışan Baskın Oran “ama artık emperyalizm yok ki” deyivermişti.
    Siz de diyebilirsiniz.

    Cevapla
  32. Size bodrumda denize nazir pufur pufur keyifli Ataturkculukler dileriz levent bey..Aman oralarda keyfiniz kacmasin, cumbusunuz susmasin..Devlet ege ve akdenizde zatialilerinize verdigi rahatsizliktan dolayi da cok muteessir..Ozurlerini kabul buyurunuz efendim.

    Cevapla
  33. kıtabın 25 tl olanı ayrı 2500 tl olanı ayrı. 4 mılyon 2500 kıtaptan elde edıldı. ıkıncısı. kıtabın fıatı onemlı degıl. ıcerıgı.levent yuksek mak yuk muh bey. okuduysanız kı okumussunuzdur. gayet ıyı anlarsınız. ataturkculuk ozelıkle de kemalızm. bayrak asmak la uydurma hıkayelerle dolu kıtab yazmakla olmuyor. canan kaftancıoglunu oven bır yazarun ataturkculugunden suphe ederım. ha su var en azından yılmaz bey bızlrın agzına bır parmak bal calıp ısı ıdaredıyor ya oterkı sozcu yazarlarısimdi gazetecılerden bahsettık ya. yorumumun akıbetını beklıyorum

    Cevapla
  34. lale hanım ıkıde bırde’ataturkun olumunden hemen sonra dıye ‘bır klıse tutturmussunuz gıdıyor. hangı polıtıkası terk edılmıs soylermısınız. dedıgınız bır polıtıka var sa menders donemı ile baslamıstır. ataturkun olumunden sonra 2. dunya savası basladı. ne yapılacaktı ? nasıl yapılacaktı ? sızın engın fıkırlerınızı almak ısterız.

    Cevapla
  35. Siz, biz, herkes bilinçlenirse çözüm oluşacaktır hayatın doğal akışında… Nihat Genç de yılmadan, usanmadan, yeri gelince tekrar ederek, yeri gelince üstüne ekleyerek herkese anlatmaya, milleti bilinçlendirmeye çalışıyor.

    Cevapla
  36. sizi ve ekibinizin yazılarını merak ile okuyorum ama kimsenin bize bir çıkış yolu göstermemesini anlamıyorum. Yarın seçim olsa ne yapacağımızı ben bilmiyorum şahsen biri bize öncülük etsin ?

    Cevapla
  37. Artik hangi partiye oy verdiginizin onemi kalmadi..Iki blok var. Cumhur ya da millet..Kimlerin kimi destekledigine kimlerin kimlerle beraber olduguna bakarak kararinizi verebilirsiniz..Bu kadar basit.Tek somut gercek bu..Baska konusulan hersey havanda su.

    Cevapla
  38. Hayat gailesi devam ederken Izmir gibi yerde yilmaz ozdili savunmak size cok sey kazandirir.Tersi de kaybettirir..Siz de haklisiniz..Hayirli isler..Millet burada atip tutuyor iste napsinlar. Ne anlasinlar devletten siyasetten sosyolojiden Ataturkculukten ulusalciliktan vs..Hepsini en iyi siz bilirsiniz..Hadlerini asmislar.

    Cevapla
  39. Hakki bey, bence dogmadan ölür o parti..Ataturkculugun tapusu tek bir partinin elindedir. O da chp dir..Diger partiler de otomatikman Ataturk dusmanidir chp ye gore. Ekmek de buradan cikiyor zaten..Siz o ekmekten nasil pay almayi dusunuyorsunuz? Yedirirler mi zannediyorsunuz yoksa?

    Cevapla
  40. Levent uysal yüksek mühendisi sorun şuki ýılmaz Özdil burjuva filan değil. Servetini de sonradan senin benim gibi saftrik atatürkçüleri kafala yarar edinmiştir. Hiç tanesi bilmem kaç bin liraya kitap olur mu? Ama karşında kitle kitleyebildiğin kadar saf bir kitle olursa manukyan kadar zengin olursun.

    Cevapla
  41. 30 Ağustos 2020, 05:51

    Yorum rumuzlu kişiye.
    İzmir çukurunda Yılmaz Özdil’i savunuyor olmamın rantını yiyebileceğimi ve bu nedenle Yılmaz Özdil’ı savunduğumu dile getiriyorsunuz.
    Ama böyle uydurduğunuz gibi bir şeyler olmuyor.
    Ben, 70 yaşına rağmen halen çalışmasını sürdürmek zorunda olan ve yaşamını Özel Makina Tasarımı ve imalatı ile kazanmak zorunda olan bir teknokrat emekçiyim.
    Ve ulusalcı sosyalistim.
    Müşterilerim büyük sanayi kuruluşları.
    Zihniyetim olarak büyük sermaye için hiç de cazip biri değilim. Ancak müşterilerim, sadece teslimatım makinaların işlerliğine baktıkları için ve benzer işi yapan çok az sayıda firma olduğu için iş yapmaya devam edebiliyorum.
    Bunları şunun için yazdım.
    İnsan yaşamı sonsuz sayıda parametresi olan çok bilinmeyenli bir denklem gibidir.
    Bir kişiyi tanımadan öyle salla gitsin yargılamak hiç doğru bir şey değil.
    Haaaa unutmadan.
    Maalesef çok para kazandırmayan bu çileli işim nedeniyle, Urla da, başka bir yerde, bir yazlık sahibi olamadım.

    Cevapla
  42. 30 Ağustos 2020, 09:47

    Eleştirel yorumların dayanılmaz hafifliği sizce herhalde! Nihat kardeşim çalsin kendi oynasın…

    Cevapla
  43. Sorun da burada ya zaten..Buyuk sermaye kimlerle beraber tekrar inceleyin isterseniz…AB D , soros kimlerin arkasinda iyice bakin.Sag zannettiginiz sol, sol zannettiginiz de sag olmasin sakin! Sizin solculugunuzdan tabii ki suphemiz yok da…………Sizin gibi tum emekcilere buradan selam olsun. Artik kandirilmak istemeyenler dernegi uyesi.

    Cevapla
  44. İktidar nasıl olunur? Niçin olunur? Nihat beyin Vatansever ve Cumhuriyetçi tanımına uyanlar nasıl iktidar olabilir, olmalılar? İyi güzel de sonuç, ağlamak mı? Öldünüz mü? Varsa sanız? Neredesiniz?

    Cevapla
  45. 30 Ağustos 2020, 13:08

    yorum rumuzlu kişiye.
    Bir Türkiye meselesinde benim özelimden nereye varmak istediğinizi ayrıca diğer demek istediklerinizi anlayamadım.
    Aslında sıkıcı olmasına karşın size yanıt vereyim.
    Özdere de, Urla da vb yazlık sahibi olan profesyonel kariyerinden emekli olmuş mesela İTÜ lü sınıf arkadaşlarım, pırıl pırıl modern işletmeci arkadaşlardı.
    Ben profesyonel kariyerde ilerlemeyip yolun yarısında serbest meslek hayatına hem de en çileli ve para kazandırmayan bir iş koluna çark edince bu yolun sonunda yazlık sahibi de varlık sahibi de olamadım.
    Bu tamamen ticari ve basit bir hadise.
    Bunun memleket meselesiyle, ideolojiye, etikle hiç bir ilgisi yok.
    Bilmem anlatabildim mi.

    Cevapla
  46. buraya yorumm yazdık veryansın sıtayıste bulunduk .yayınlamadı. yıne yazıyorum mek yuk muh bey sorun 25 veya 2500 tl de degıl. kıtabın ıcerıgı . okumussunuzdur. atatruk hakkında sacma sapan seylerle ataturk sevgısı olmaz. kıtab yazarakta kemalıst olunmaz. yılmaz bey canan kaftancıoglunu kosesınde ovduktensonra bu kısının kemalıstlıgınden suphe duyarım ben

    Cevapla
  47. Burada memleket konusuyoruz, kuresel guclerin planlarindan bahsediyoruz, bize oynanan oyunlardan konusuyoruz, herkes dilinin dondugunce aklinin yettigince serbest kursu bulmusuz fikirlerimizi soyluyoruz, siz rumuzunuzdan yorumlariniza kadar ozel hayatinizi anlatiyorsunuz..Bize ne, kime ne? Yasiniza hurmeten ellerinizden operiz..FARKLI FIKIRLER IYIDIR ayrica..Biz nihat abinin bu bahcesinde cok mutluyuz, siz de mutlu olun..

    Cevapla
  48. Enfes yorum ! Lafı dolandırıp dolandırıp, çakal taksici gibi aldığı yere bırakıyor okuyucuyu !

    Cevapla
  49. Ne kadar doğru tespitler. 1. Dünya savaşının başladığı doğru, bittiği yalan! Ah duygusallık ve yönlendirme kokan kaynaklardan değilde biraz objektif okuyabilsek yakın tarihi! Emperyaller atanmışlara emanet edip dönmüş olmasın ülkelerine !? Meğer dogmaları dincilere has sanıp, içini dışını kendi dogmalarıyla doldurmuş insanlar…

    Cevapla
  50. Millet açlıktan kırılıyor, fiyatlar uçmuş. Yazar hala muhalefetin derdinde. Böylesine Tayyip müstehak. Kimbilir belki de gizliden bir sevgi besliyordur …

    Cevapla
  51. 31 Ağustos 2020, 06:39

    Ey AKP li ve de Vatan Partili olduğunu düşündüğüm bazı yorumcular.
    Beni özne yapıp bana şahsım üzerinden saldırıp beni şahsım üzerinden savunma yapmaya iten sizlersiniz.
    Ama ne yazık ki artık yanıt yorumlarıma izin verilmiyor.
    Siz de kendi bahçenizde gülüp eğlenin çocuklar.

    Cevapla
Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!