Altılı Masa’nın Cumhuriyet’i ilga edeceğiz deklaresine gözünü yuman sözde kemalist aydınlar, tam tersine…
Altılı Masa’nın bağımsız meclis ve yargıyı kuracağına ve tarikatları temizleyeceğine imanları tam?!
Göz göre göre düpedüz Cumhuriyet ve Sözcü okurlarını aldatıyorlar!
Uğur Dündar ve Özdemir İnce vb. gibi bilmiş aydınlar yine acayip racon kesmeye başladı!
Saidi Nursici Gültekin Uysal’a ve Suriye’de Işid’le ilişkileri ortada milyonlarca müslümanı öldüren Davutoğlu’na ve Nato’nun tezgahladığı partiye tek lafları yok…
Aksine Altılı Masa’nın pisliklerini perdeliyor kemalist(?!) bedenlerini kalkan yapıyorlar ve Enver Altaylı ilişkilerini ve CHP’de İyi Parti’de belgelenen Fetöcü unsurları hiç görmek istemiyorlar!
Görevleri perdelemek olunca daha bugünden binlerce-onbinlerce Süleymancıyı (tarikatçıyı) işe alan CHP’li belediyeleri yazabilmeleri hiç mümkün değil!
Son yirmi yılda gördük ki her dönem kabadayı ağbiler çıkıp racon keser.
Cumhuriyet ve Sözcü’de yolu kesmişler, muhalefet bu ağbilerden sorulur!
Bir seçimi, hatırlayın, başta Çölaşan’ın gayretleriyle Sarıgül’ü aday gösterip hüsrana uğradılar, bir dönem Uğur Dündar’ın Ekmeleddin’i kutsayıp sırtlamasıyla heba ettiler!
Cumhuriyet böyle böyle parçalandı!
Çürütüldü ve bugün ortalıkta yüzüne bakılacak tek adam kalmadı!
Ağbiler işi biliyor!
Çocukken mahallemizde kabadayı ve şarapçı bir ağbimiz Bobin Nihat vardı. Sokağın sol tarafında iki katlı ahşap bir evin penceresinde oturuyordu ve her akşam vakti çıkıp sokağa ta karşıya işiyordu!
Tabii ta karşıya attırmasına sebep alttan geçen insanlara serpinti değmesin, ayıp olmasın, nezaket ve düşünceli bir ağbi olması!
Lakabı zaten Bidon, adamın çiş’i de hiç bitmiyor!
Ne içiyorsa ve nasıl bir sarhoşluksa on dakikada bir kalkıp pencereden ve kimseyi de takmadan sallıyordu!
Hava da soğuk kar da yağıyor, öyle bekleriz, ağbimizin şarıltısı şelalesi bitse de geçsek diye!
Ve rüzgarlı havada yağmurun serpintisi kaçsanız da başınıza gelir!
Bize de altından geçmeye kısmet olmuş gökkuşağı, işte bu!
Bazen çiş uzun sürer, çişin bitmesine sabredemezsiniz, dur lan, şunun altından bir fırlayıp kaçıp geçeyim, dersin!
Yoldan geçenlerden biri -yahu milletin başına işiyorsun ne yapıyorsun be adam, dese, Bobin Nihat’ın şakası yok, başından aşağı işeyiverir ya da şarap şişesini kafasında patlatır!
Çaresi yok, o sidikten gökkuşağı altından serpinti başımıza düşmesin diye kaça kaça çok ıslanmışlığımız vardır!
Ve eve gidince sadece başını yıkarsın, çünkü o yıllarda sıcak su kalorifer yoktu, haftada iki gün, perşembe ve pazar yıkanılırdı!
Oysa şimdi yıkanmak için Perşembeyi yani Seçim’i beklemeye gerek yok, hiç değilse kafayı yıkayalım!
Neyse, aradan bir asır geçti, onlarca kitap yazdık, bambaşka bir mahalleye yerleştik, elbiseler, meslekler, dükkanlar, sokaklar ve devir çok değişti, ama?
‘Attıran’ ağbiler hiç değişmedi!
Sokağın başını tutmuşlar yine attırıyorlar!
Uğur Dündar’ı Özdemir İncesi, nicesi, racon kesiyor, çıkartıp sallıyor!
Saraydan kurtulmak için çare bulamayıp çırpınan muhalif seçmenler de ağbilerin şarıltısının doğanın bir mucizesi gökkuşağının altından geçmek zorunda!
Sokağı da Altılı Masa’yla kilitlemişler, başka çaresi yok şarıl şarıl çiş’in altından geçeceksiniz!
Attırın ağbiler!
O mübarek yağmurunuzda ıslanmayan seçmenlere iktidar şansı hiç yok!
O rahmet altında ıslanmayanlar ‘evlerine Atatürk resmi asıp ben Atatürkçüyüm’ demesin!
Sallayın ağbiler!
Biri Cumhuriyet diğeri Sözcü’de sokağı çevirmiş biri o taraftan biri bu taraftan Cumhuriyetçi seçmenleri çapraz ateşe almışlar!
Muhalif mi olmak istiyorsunuz o gökkuşağının altından şakası hiç yok, geçeceksiniz!
Fetöcü tarikatçı Süleymancı ve PKK’lı Altılı Masa ‘hukuk devletini’ ve yepyeni bir Cumhuriyet kuracakmış, vay anasını, şarıl şarıl hiç utanmadan döküyorlar!
Ve sanki milletin başına şarıl şarıl işemekten cinsel bir haz alıyorlar!
Ne diyelim, buyurun ağbiler, sokak sizin, bevledin!
Muhalif seçmenleri lütfa ihsana rahmete boğun!
Ve…
İslamcı tarikatçı AKP’yle Altılı Masa arasında bir fark var mı, hiç sormayın!
Hepsi Fetö’yle PKK’yla ABD’yle iç içe kardeş doğup Cumhuriyet’i yıkmak için büyümüş büyütülmüş beslenmiş beslemişler!
İktidarla muhalefet, Cumhuriyet düşmanlıkları, açılımcılıkları, etnik-mezhepçilikleri, tarikatçılıkları vs. hepsi ayan beyan ortada suç üstü yakalandılar, ve aslında tek bedende yaşayan siyam ikizleri!
İktidar-muhalefet, tek bedende iki ayrı baş!
1860’lı yıllarda Amerika sirklerinde şöhret olmuş meşhur bir Siyam İkizi vardı, biri Chang diğeri Eng adında. Bir çok hikayeleri yazılmıştır ve ama halkın asıl merakı ‘cinsel hayatları’ olmuştur!
Chang ve Eng iki ayrı karakter ve birbirlerini hiç sevmezler ve ama aynı bedende..
Ve dünya tarihinin en tuhaf aşk ilişkisi, ikisi de ayrı ayrı iki kadına aşık olurlar, ve halkın büyük merakı: yatak-müsabaka nasıl olacak?
Önce, kadınlarını aynı yatağa almışlar ama hoşlarına gitmemiş.
Birbirlerini hiç sevmeyen Chang ve Eng sonunda aralarında anlaşmışlar ve yataklarını evlerini ayırmışlar, şöyle.
Dönüşümlü bir formül bulmuşlar, Chang Eng’in karısının evine gidip yatağa girince gözlerini kapatıyormuş…
Eng de Chang’in karısının yatağına girince gözlerini kapatıyormuş!
Yani tıpkı racon kesen sözde kemalist ağbiler gibi, sırasıyla göz yumuyorlar, bir AKP iktidarı gelir, göz yumarız, bir Altılı Masa gelir diğerimiz göz yumar!
Ve sorun çözülür!
Chang ve Eng birbirlerinden nefret etseler de mecburen katlandıkları yatak marifetleri biri kıskanır diğerinin canı çeker ve pozisyonlar gibi mahrem bilgiler aralarında bölüştükleri işte büyük sır!
Fazla da kurcalamamak lazım, sonuç: maksat hasıl oluyor!
80 yıldır bu yatak düzeni hiç değişmedi, Menderes, Demirel, Evren, Özal, Tansu, Tayyip, bir Chang’in evindeyiz iktidar değişir bu sefer Eng’ın evindeyiz!
Ve sözde kendine Atatürkçü diyen kemalist Cumhuriyet Sözcü yazarlarının bu siyam ikizlerinin yatağında ne arıyorlar diye de hiç sormayın!
Her iki taraf da anlaşmış, sırayla: tarikatlara Fetö’ye PKK’ya vs. gözlerini yumuyorlar!
Güya bağımsız ayrı bir kafaları var ama bedenler aynı beden, ne diyelim, Allah böyle yaratmış!
Tarikatlar Fetö PKK hepsi dönüşümlü aynı yatağa, mecbursunuz!
Mesela Mehmet Ağar, hem Chang’ın hem Eng’ın evinde..
Enver Altaylı’nın Kurtlar Vadisi tetikçileri hem Chang hem Eng’le iş görüyor her dönem merkezde!
Fetö hem Chang’la hem Eng’le, hepsi birbirlerinin yatak becerilerini-pozisyonlarını iyi biliyor!
Tarikatlar, Nato, liberaller, bir Chang’ın evinde bir Eng’ın!
Bu nasıl yazı hiç sormayın!
Sandığa gideceğiz, de, karar veremedim, hangisinin karısı ve becerisi, daha güzel!
bravo! olanagımız olmadıgından bızım soyleyemeyıp yazamadıkalrımızı yazmıssınız. sagolun.
Bu yazdiklariniz cok dogruda ataturkcuyum deyipte bu yazarlari gazeteleri okuyupta bunlari degerlendiremeyenlerin ruh halide cok acaip afyonlanmis gibiler aponun heykelini dikecegiz diyen seloyu serbest birakacagiz diyen adamdan ataturkcu olamayacagini bile anlamiyorlar
Nihat abi ;Bir konu ancak bu kadar net anlatılır.Anlamak isteyene.
Nihat bey, yazınız uyarıcı ciddi anlamda tehlikeye dikkat çekiyorsunuz. peki Cumhuriyetimiz’i kurtarabilecek, bunların elinden çekip alabilecek bir irade var mı? siz böyle bir kurtuluş umudu görüyor musunuz? bence artık Cumhuriyet’i geri döndürme durumu şu günümüzde yok. yıkım gerçekleşmiştir.
bülent ecevitten söz etmemişsin
YeniCHPnin Cumhuriyetin Sözcünün çakma Atatürkçüleri “HDP, PKK değildir” dediğinde bunların Türk/Atatürk düşmanlarıyla gönüllü işbirliğine gittiğini anlamıştık zaten..