Yağız Aksakaloğlu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Diğer
  4. Soru hırsızları

Soru hırsızları

featured

Bir gece yarısı apar topar hastaneye kaldırıldı, kendini hiç iyi hissetmiyordu, yaşlıydı ve sigarayı bir türlü bırakamıyordu. Doktorlar hayatına üç dört ay biçerken o, kızının elini tutmuş, “Yağız duygusal çocuktur, askeriyeye göndermeyin.” diyordu.

Askeri Liselere Giriş Sınavını (ALS) yeni kazanmış, mülakatlara hazırlanıyordum. Çok geçmeden sevgili dedem vefat etti, bense Kuleli Askeri Lisesi’nin yolunu tuttum.

Bütün ihtişamıyla İstanbul kucakladı bizleri, sonra denizin hemen yanı başında bir okul, Kuleli Askeri Lisesi göründü. Çok zorlu eleme süreçlerinin ardından yeni öğrencilerine 164. kez “şanlı yuva” oldu. Yaklaşık 260 öğrenci 2006 yılında bu tarihi kurumda, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir neferi sayılmanın coşkun mutluluğunu yaşıyordu.

Tabii her şeyin bir bedeli vardı. 13 yaşındaki bu “çocuk askerler” için ödenmesi gereken ilk bedel ailelerinden ayrı, koca İstanbul’da bir başlarına kalmaktı. İlk uzun süreli ayrı kalışlar, kuvvetli sarılmalar, vedalar ve akan göz yaşları arasında arkasını dönüp taburunun yolunu tutan 13 yaşındaki bu vatanseverler için bambaşka bir hayat başlıyordu.

İlk eğitimler, çök-kalklar, mavi üniformalar, demiri kesen emirler, yoğun dersler, kavgalar, barışmalar, dostluklar, korkular…

Disiplin içerisinde akıp giden bilinçli bir hayat; yüzlerce ayak ve tek bir ses, yüzlerce vücut ve tek bir yürek, yüzlerce hayal ve tek bir hedef…

Müzikten spora, danstan derse, eğitimden eğlenceye ahenkli bir nizamın vücudu sarsan baş döndürücü etkisine ayak uydurmak kolay iş değildi. Bu nedenle askeri liseler Türkiye’nin en parlak, en zeki, en sağlıklı gençlerini seçmeye çalışıyor, adaylarını epey zorlu elemelerden geçiriyor ve çok az kişi bu okullarda okumaya hak kazanabiliyordu.

Fakat kırk ayağın kırkı da bir miydi?

Bu ahengin bozulmadan devamı için sarsılmaz, yıkılmaz bir uyum gerekliydi. Aykırı her hareket, dışarıdan bakan bir çift göz için fark edilmesi çok kolay bir çıbandan ibaretti.

Bu çıbanların ilk fark edilişi belki de sınıf subayımızın “Aranızda sınavda kaydırma yaparak gelen var mı buraya, heyyy!” diye bağırmasında gizliydi.

Türkiye’nin (güya) en parlak, en zeki, en sağlıklı gençleri bazı noktalarda çok geri kalıyordu. Analitik zekanın yokluğu, anlama kabiliyetinin düşüklüğü, fenden spora ve edebiyattan yabancı dil öğrenimine bütün alanlarda gösterilen “başarısızlık” bu çıbanların fark edilmesi ve tespiti açısından alarm zillerini kulakları sağır edercesine harekete geçiriyordu.

Fakat bu kuvvetli sesler, fırtınalı bir gece bomba gibi patlayan gök gürültüleri nedeniyle çalıp duran araba alarmlarını andırıyor, onca fırtına, şimşek ve gök gürültüsü arasında hiç kimse kolay kolay kendi arabasının çalınabileceğine ihtimal vermiyor ve böylece uyarıcı alarm seslerine gereken önem gösterilmiyordu. Bir de bunun üstüne “kalın yorganların örttüğü sıcacık yataktaki uyuma keyfinin vazgeçilmesi zor tadı” ekleniyordu.

Uyuyanlar uyuduklarıyla kalsın, şimdi biz biraz da bu dönemdeki sayısal verilere bakalım:

Askeri Liselere Giriş Sınavı “Matematik” Testlerinde 2004 yılında 234; 2005 yılında 168, 2006 yılında 491; 2007 yılında 274; 2008 yılında 191; 2009 yılında 150; 2010 yılında 1214; 2011 yılında 642; 2012 yılında 717 ve 2013 yılında 262 aday öğrenci “tüm soruları doğru cevapladı”.

Matematik gibi zor bir alanda tüm soruları doğru cevaplayan dehalarımızın(!) sayısı ne kadar da çok değil mi?

Ama hemen sevinmeyin.

2013 yılı itibariyle ÖSYM’de yapılan değişiklikler neticesindeki sayılara bakalım:

Askeri Liselere Giriş Sınavı “Matematik” Testlerinde 2014 yılında 2; 2015 yılında 0 ve 2016 yılında 4 aday öğrenci tüm soruları doğru cevaplayabildi.

Peki değişen neydi?

FETÖ ile mücadele kapsamında alınan önlemlerle Fetullahçıların “soru çalmaları” önlenmişti. Fakat bu sefer de mülakat komisyonlarındaki hilelerle yığınlar halinde Fetullahçıyı bu okullara sokmaya devam ettiler.

Şimdi bir Fetullahçı hemen fırlayıp size şöyle diyecek: “Eee soru zorlukları değişmiştir, 2014 yılından itibaren çok zor sorular gelmiştir ve o yüzden soruları tam doğru cevaplayan sayısı düşmüştür”

Ona da hemen cevap verelim:

Askeri Liselere Giriş Sınavı Matematik Testi “Ortalama Güçlüğü” yüzde verileri 2004 yılında 38, 2005 yılında 36, 2006 yılında 44, 2007 yılında 40, 2008 yılında 41, 2009 yılında 31, 2010 yılında 41, 2011 yılında 38, 2012 yılında 31, 2013 yılında 23.

2014 yılında ise 23, 2015 yılında 22 ve 2016 yılında 25.

 

ALSMATEMATİK TESTİ
Yıl2004200520062007200820092010201120122013201420152016
Test Ortalama Güçlüğü (%)38364440413141383123232225
Tüm Soruları Doğru Yapan Aday Sayısı2341684912741911501214642717262204

Bu tablo alenen Fetullahçıların soru çalarak binlerce öğrenciyi askeri okullara sızdırdığını kanıtlıyor. Güçlük oranı çok yüksekken, örneğin 2006 yılında %44 iken soruları tam doğru cevaplayan kişi sayısı “491”; fakat güçlük oranı çok azken, örneğin 2015 yılında %22 iken soruları tam doğru cevaplayan kişi sayısı “0”.

Evet, şaka değil, sıfır, sıfır, sıfır!

Hayatın normal akışı 2015 yılı için geçerli, 2006 için değil!

Neyseki bu dönemde askeri okullara sızan Fetullahçıların büyük bir çoğunluğu tespit ve ihraç edilmiş vaziyette. Bir kısmı da henüz okullarından mezun olamadan atıldı.

Askeri okullar Fetullahçılar tarafından türlü hileler ve soru hırsızlıklarıyla sarılırken kendilerinden olmayan öğrenciler de çeşitli “işkencelere ve kumpaslara” uğrayarak okullarından ayrılmak zorunda kalıyordu. Onlardan bir Harbiyeli vakti zamanında şöyle haykırıyordu:

“Peki ya siz evlerinde oturup ülkeyi kurtaranlar…

Ya siz sadece 1990’larda 80’lerde 70’lerde Harp Okullarında okuyup da hala orayı eski Kara Harp Okulu sananlar…

Ya siz yolda gördüğünde zabıtayla Harbiyeliyi karıştıranlar…

Siz bayraklı profil fotoğraflarını vatanseverlik sayanlar, sizlere söylüyorum.

Konjonktür değişti. Harp Okulları değişti. Her kurumu yozlaşan, kadrolaşan bir ülkede Harp Okullarının saf, temiz, Atatürkçü ilkelere, cumhuriyete bağlı kalabileceğini mi düşünüyorsunuz? Ya körsünüz ya da art niyetli.

Genelkurmay Başkanı’nın çaresizlikten istifa ettiği bir kurumda bir Harbiyeli kimin umurunda?

Asıl tasfiye yüksek kurumlarda yapılıyor gibi gözükse de asıl tasfiye Harp Okullarında yapılıyor. Hiç mi farkında değilsiniz?

Elbette askerlik zor zanaat, elbette çetin şartlardan geçilecek. Geçilecekse ben geçtim. İntibak denen kampta ABD’nin Guantanamo’da teröristlere tanıdığı uyku hakkından daha az uyuyarak. İlk üç günde 11 kilo vererek, saçlarımı dökerek yaptım, bitirdim. Her türlü sebepsiz cezaya boyun eğdim. Kendi çabalarımla bir yere geldim; bu sefer notlarımla oynadılar. Ben ne yapayım? FETÖ’cü müyüm ben? Böyleyse askeri okullarda okuduğum 7 yılda niye anlaşılmadı? Halbuki aksiyim.

Peki yemekhanenin kalori panosuna 2023 yazanlar kimlerdi?

Biz her defasında 1923’e çevirdiğimiz halde 2023’e getirenler, Atatürk’ün okuluna artık sızma gereği duymadan girenler kimlerdi?

Okuyun biraz, rahmetli Necip Hablemitoğlu’nun Köstebek’ini okuyun. 90’lı yıllarda polis okullarında yaşananların aynısı tekrar ediliyor.

Peki benim 2012’nin Ağustos’unda alacağım yıldızları, çocukluk hayalimin hesabını kim verecek?

Benim vereceğim tazminat 65 bin Türk lirası, saygılar.”

***

Bugün değişen bir şey var mı?

Akıllandık mı?

Ders çıkardık mı?

Yoksa hepiniz “soru hırsızı” mısınız? Ondan mıdır bu sessizliğiniz?

Daha kaçımızın geleceğini mahvedecekler?

Öylece seyretmeye devam mı edeceksiniz?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 23 Mayıs 2020, 08:04

    O yıllarda neredeyse sinemaya,konsere beleş biletle giren gençlerden çok askeri okullara hırsızlık yapılarak girilmiş.
    Fetö ile mücadelede gerçek milat kabul edilecek tarihler bunlar olsa,kandırıldık diyerek kandıranları baş köşeye almamız gerekirdi.
    Üzülerek bir benzetme yapacağım.5 kişinin tecavüzüne uğrayıp bir tanesiyle evlendirerek namusu kurtarma misali,tecavüzculerden biriyle evlendik.
    Kimilerimiz istemeyerek, kimilerimiz koşa koşa.

    Cevapla
  2. Bugun degisen bir sey var mi? sorusunun cevabini yazinizda vermissiniz..2014 te 2 2015 te 0…matematik sorularini tam yapanlar tablosu.

    Cevapla
  3. Sevgili genç komutan muhataplarının bu sessizliği aslında cevap.Büyük Önder yolumuzu çizmiş,eksiksiz.

    Cevapla
Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!